bugün

hakikaten angaralı olmaktır.
öz angaralı olmaktır.
biraz kaba ama sevilecek adam olmaktır.
viceroy marka sigarayı vigeroy diye okumaktır.
memleketinin başkent olmasının haklı gururunu yaşayan, vatan sevdalısı yiğit seğmen olmaktır.
'la' sözcüğünü sürekli kullanmaktır.

'gri şehir, kasvetli şehir, memur şehri' gibi betimlemelerle birlikte kullanılan angarada en güzel yıllarını geçirmektir.
bozkırda yaşamaktır. bozlak dinlemektir. kışları angarada koşuşturup yazları köye gidip dinlenmektir.
zor zanaattir angaralı olmak,

lanlı lunlu konuşursun kaba derler,
oyun havası dinlersin kıro derler,
kartala şayine binersin çakal derler,

derler.

laz hay haçan uy deyine hoş gelir biz la bebe deyince kaba.
sirtaki çok elit gelir, oyun havası amele.

aah ah zor zanaat angaralı olmak.

işin özü biz angaralıyız gardaş.
Havası soğuk insanı sıcak olan yurdum insanlarındandır. Kurşuna kafa atabildiklerini ifade ederler.
Angaralı olmak kolaydır. Ama Orda aşık olmak zordur iki gözüm.
ankara'nın bağları'nı ezbere bilmek demektir.

tüm kaba diyenlere inat mı yoksa içinde olunca normalleştirme durumumu bilmem, hiç kaba bulmuyorum.
sert ünsüzleri bile ya yutarak ya yumuşatarak konuşan bir topluluk kaba olabilir mi?
kıro olmaktır.
bi de g deyip gösteriş yapmaktır.
iğrenç.
öz angaralı olmak 'naber la bebe' demektir. (ankaralı olmadığım için şanslıyım.)
Adamın hası olmaktır.
ankaralı olduğu için yakınmaktır. Yenidoğan 'da ise vay haline.
Makarna ve pilavı ekmekle yedikten sonra akşamları gardaşlarımla parkta kola ve çekirdek yapılır.