bugün

Taha Akyol'un 15.10.2007 tarihli milliyet gazetesinde yayınlanan köşe yazısı üzerine yazılmıştır.

Yazarımız, genel olarak sözde Ermeni soykırım yasa tasarısından ve terör örgütü PKK'dan bahsetmiş geçmişe dönerek de çeşitli örnekler vermiş. Diğer bir yandan da Türkiye'nin güçlenmesini istemiyorlar; şeklinde yorumda bulunanlara cevaplar vermiş, Türkiye güçlenirse ticari faaliyetlerimiz artar gibi düşünceleri de yazmış; ancak Türkiye'nin güçlenmesini istedikleri konusunda yanılmaktadır. Eğer yabancılar bizim güçlenmemizi istese türlü türlü sözde soykırım örneklerni gündeme getirirlermiydi? Bunların hepsi diplomasi savaşı değil de nedir?
Yine yazısında sakin olmamızı ve öfkelenmeden teröre ve sözde soykırım yasalarıyla mücadele etmemiz gerektiğini söylemektedir. Peki nereye kadar sakin olmalıyız? Başbakanımız Erdoğan'da sürekli her gelişmenin ardından aynı söylemleri tekrarlamaktadır lakin değişen bir şey yoktur üstüne üstlük biz sakin kaldıkça diğer devletler ve yasadışı örgütler faaliyetlerini hızlandırmaktadır. Hatta sessiz kalmamıza Amerika bile şaşırmaktadır öyle ki: Amerika Irak'a yolladığı lojistik desteğin %95 lik kısmını Türkiye üzerinden yollamaktaydı,Amerika sözde soykırım yasasının meclisten geçmesinden sonra yaptırım uygulayacağımızdan korktu ve yeni yollar aramaya başladı ancak bizde hiçbir gelişme yok sadece "sakin olmalıyız" cümleleriyle avutuluyoruz üstüne üstlük yazarımızın da belirttiği üzere öfkelenmemeli, hırslanmamalıymışız. Yani elin Amerika'sı bile sözde soykırım tasarısının meclislerinden geçmesi üzerine bizden bir yaptırım beklerlerken, bize hala "sakin olmalıyız" öğütlerinde bulunuluyor.

Osmanlı'nın son 300 yılının akıllı diploması oyunlarıyla geçtiğini yazmış, evet o yüzden topraklarımızın 2/3 nü kaybettik.

Yani görülüyor ki ne zaman "sakin olalım,savaşa gerek yok" çağrısı yapılmışsa işte o zaman toprak kayıpları ve ödün vermeler başlamış. Ne zaman akıllı bir savaşcıl politika izlemiş ve dik durmuşsak o zaman istediklerimizi gerçekleştirmişiz. Tarih tekerrürden ibaret olduğuna göre tarihin tekerrür etmesini beklemeliyiz daha doğrusu tekerrür etmesini sağlamalıyız.