bugün

Tum aliskanliklarimizdan nefret etmemiz gerek, cunku alismak yozlasmaktir. Ilk karsilastigimiz anda bizde yapmama hissi uyandiran ya da bedenimize veya ruhumuza, psikojojimize olumsuz izlenim birakip bu hareket davranis veya hissi bir an once terk etmemiz gerektigi duygusunu hissettiren seyleri dusunun. Ozumuzde olmayan ve bize yabanci gelen bu seylere alisiriz zamanla ve aliskanliklarimiz olur bu yeni seyler zamanla. Gecen her gun biraz daha aliskanlik ediniriz ve ozumuz olan o salt, bembeyaz kimligimizden uzaklasiriz.

afrikali insanlara somurgeciligin bir doneminde dis fircasi ve dis macunu satmak isteyen fransizlarin onlara ilk olarak dis fircalama aliskanligi edindirdigini dusunun. Veya benzer bir sekilde bizden kendi firmasinin urunlerini almamizi bekleyen sirketin urunlerini bizim yeni aliskanlik adaylarimiz olarak bize sunmalarini dusunun.
Aliskanlik edinmek kotudur evet. Totaliter sosyo-psikolojik bir hayata donusturur her birimizin aslinda bambaska olan hayatlarini. Aliskanliklarimiz sayesinde mutfakta yemek yer, yatak odamizda sevisir ve uyuruz. Sabahlari ilk isimiz olarak banyoya gider ve aynada baktigimiz kendimizin bugun neye ihtiyaci olduguna karar veririz, daha disari cikmadan hemen oracikta baslariz tuketmeye. Tuketim yalnizca ekonomik bir eylem de degildir, tuketmek harcamaktir. Vaktimizi, bilgi birikimimizi, sevgimizi ve bunlar gibi daha bir cok hazinemizi harcamak ve kacinilmaz olarak da tuketmektir, bitirmektir.

Yeni bir yere gittigimizde oranin iklimine, kulturune veya sosyal hayatine yabancilik cekeriz ve zamanla bu yabancilasma bizi yeni izlenimlerimize alisma yoluna iterek kendisini Kabul ettirir benligimize ya da bedenimize. Yeni aliskanliklar edindigimiz her gun biraz daha yozlasir, benligimizden biraz daha uzaklasiriz. Iklimi bize yabanci gelen ve gerek bedenimizi gerekse ruhumuzu yipratan yeni yerleskemize alistigimizda geri donusumuz bize benzer seyleri hissettirir. Kendi hayatimiza, yerleskemize, iklimimize ve kulturumuze kisacasi her seyimize yeniden alismamiz gerekir. Ait oldugumuz yerde yabancilik cekeriz. Iste bu yuzden tum oryantasyon calismalari bir tur yozlastirma mekanizmasidir. Ve tum rehabilitasyon calismalari da bunun kanitidir. Yeni davranis kaliplarina ve yeni hislere alistigimizda ozumuze geri donmek icin attigimiz ilk adimda karsimiza cikar rehabilitasyon calismalari. Amaclari bizi, ozumuze yeniden alistirmaktir. Beni, bana alistirmak. Urkerek gecerim hastanelerin rehabilite odalarinin yanindan bu yuzden.

Hicbir aliskanlik yoktur ki bizden bir seyler calmasin. Aksi durumda gibi gozuken bir noktayi ele alalim ornegin; kitap okumanin bir aliskanlik oldugunu ve bu aliskanligi hepimizin edinmesi gerektigini savunur kimimiz. Kitap okumak bizi besleyen bir davranistir evet, harcadigimiz vakit karsisinda bize bir getirisi olan ve katkisi yadsinamayacak olcude bir ugrastir. Fakat bir aliskanlik degildir. Kast etmeye calistigim anlamdaki aliskanlikla ilk bakista ayni sey gibi dursa da oyle olmadigi, olmamasi gererektigi gercektir. Kitap okumak bir kisisel gelisim yontemidir, kimi zaman totaliter bir bicimde bize entellektuelizm tarafindan dikte edilse de sanildiginin aksine bir aliskanliktan ziyade kisisel bir gelisim, tercihi bir faaliyettir. Potansiyel elestirilere bir cevap olarak dusundugum sozde kitap okuma aliskanliginin ic yuzu bu sekildedir iste.

Peki olmasi gereken nedir? Ic toplumun ya da dis toplumlarin bize dayattigi totaliter aliskanliklardan kurtulup her animizi bir oncekilerden mumkun oldugunca farkli yasamaliyiz. Fakat her sabah ise veya okula gitmemizi gerektiren gunumuz sosyo-ekonomik yapisinda bu oldukca zor, hatta Kabul etmek gerekir ki imkansizdir. Totaliterizm artik yalnizca bir politik kavram olmaktan cikmis sosyo-kulturel hayatimizi da elimizden almaya baslamistir. Sosyo-psikolojik bir totaliterizmin yerine sosyo-psikolojik anarsizmi tercih etmeliyiz. Toplumsal bilincin bize dayattigi davranis ve vicdan, inanc, felsefi ya da siyasal gorus gibi hisleri reddedemeyecegimiz gercekler ve tartismasiz dogrular mertebesine cikartarak ilkel benliklerimizden odunler vermisiz. Artik bizim degil de hepimizin uygun gordugu seyleri onaylar,aksi durumlari itekler olmusuz. Tipki delilik gibi, kendisini akilli olarak ilan eden cogunlugun kriterlerine uymayan ve hicbir aliskanliklari,toplumsal kimlikleri ve toplumsal rolleri olmayan delileri toplumun disina itmesi gibi. Topluluklar, farklilgi her zaman reddetmistir ve her yenilik bir oncekini yikacagindan urkutucu gelmistir aliskanliklar duzenine. Bizden istenen tek tip birey ve davranis kaliplari toplumsal aliskanliklarca belirlenmis kisitli hareket alanina sahip koleler seklinde sozde hayatimiza devam etmemizdir.

Alismak yozlasmaktir ve bu yuzdendir ki nefret etmelisiniz tum aliskanliklarinizdan.