bugün

özellikle genç kızların maruz kaldığı ve tek güzel yönü devamlı yemek olan işkencedir.

efendim, kadınlar her zaman bir şekilde süslenip püslenip, biraraya gelip dedikodu yapmanın yolunu ararlar ve altın günleri bunun içindir.
koca koca kadınlar, pasta börek yapar, bir kişinin evinde toplanırlar. dedikodular yapılır, oğullar övülür, yenilir içilir. üstelik herkes birbirini inceler, içten içe ya kıskanır ya eleştirir. bir de genç kızlar vardır. kadın gibi olan hani. oturur dedikodu yaparlar, el işi yaparlar, kah kah gülerler, kimisi ise kendini beğendirmek için ikiyüzlü bir hürmet gösterir.
bir de bu tarz şeylerle ilgilenmeyen genç kız vardır. o mutfak ekibindedir. içeriye pek gitmez. bu ikiyüzlü hürmetkarlar, gelirler, mutfakta hazır yapılmış olan şeyleri içeri götürürler.
devamlı bir gürültü vardır. car car car bütün kadınlar bir ağızdan konuşur, kimse kimseyi dinlemez.
sonra millet sırayla evine gitmeye başlar, kalanlar bir de gidenlerin dedikodusunu yapar, rahatlarlar.
gün bittikten sonra ise kadın gibi olan kız ve anne, yoruldum bahanesine otururlar, temizlik yine ilgisiz genç kızımıza kalır.
* *
Bizim evde olduğu zaman buluşucak kimse bulamadığım ve maruz kaldığım anne eylemidir.
altın gününün çoğulu. zenginlere mahsustur. böyle şölen havasında geçer, günlerce sürer kutlamalar.