bugün

Türkiye kökenli olduğu bilgisi, bizzat onu yargılayan Alman savcının bulguları olarak mahkeme kayıtlarına geçmiş durumda. Savcının o zamanki bulgularına göre El Zein'in babası, halen Savur'un Üçkavak köyünde ya da Arapça adıyla Rajdiye köyünde yaşıyordu. Savcı, Mahmut Uca olarak tespit ettiği El Zein'in 2002'de Türk vatandaşlığından çıkarıldığını da söyledi. Ancak, Mahmut El Zein tüm bunları yalanladı ve mahkemeye Türk vatandaşlığı hakkında hiçbir şey bilmediğini söyledi. El Zein, Mart 2008'de uyuşturucu kaçakçılığı suçundan 4 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. iltica talebi 1984 yılında reddedilmişti ve karar 1988 ve 1992'deki itirazlarına rağmen onaylandı. 2002 yılında resmi olarak Türk vatandaşlığından çıkarıldığı için; mahkum olduktan sonra Türkiye'ye sınır dışı etme girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Türkiye'deki zorunlu askerlik hizmetinden kaçtığı iddia edildi.  

görsel
görsel
görsel
görsel

Berlin'in en büyük suç örgütlerinden birinin başı olan Mahmut El Zein, artık bir yazar. El Zein, Ekim ayının başında yayınladığı otobiyografiyle onu Almanya'nın en büyük mafya ailesinin reisi olmaya doğru götüren yolu yazdı. El Zein'in ‘Berlin'in Babası' adını taşıyan kitabı; Almanya'da Droemer HC Yayınevi tarafından basıldı.

Mahmut El Zein kitabını ailesine ithaf etmiş ve bu ithafı şu sözlerle ifade etmiş:

"Her şeyin bir zamanı vardır - iş, zevk, ödül, intikam. Sadece aile için her zaman zaman vardır." Ve bu ithaftan hemen sonra bir Lübnan atasözüyle köklerin ve ailenin öneminin altını bir kez daha çizmiş: "Kökler derinlere ulaşırsa rüzgârdan korkmanıza gerek yok."

Berlin'e ayak basmasıyla başlayan kitabında El Zein; soğuk bir havada ayak bastığı Berlin'den önce de her zaman yalnız dans eden bir dövüşçü olduğunu söylüyor. Ancak bir süre sonra El-Zein soyadının Berlin'de isim, güç ve nüfuz anlamına geldiğini de hatırlatarak kendisine "Berlin'in başkanı" ya da "Berlin'in babası" denmesini kendisinin çok tercih etmediğini belirtiyor ...

1981'de babasının isteğiyle kuzeniyle evlendiğini anlatan El Zein, kaleşnikof ve AK-47'lerin gölgesindeki düğününde Kürtçe, Türkçe, Arapça müziklerin çalındığını anlatıyor. 1982'de eşinin hamile kaldığı günlerde El Fetih milisleri olarak kaldıkları kampların bombalandığını dile getiren El Zein, bombardıman uçaklarına kaleşnikofla ateş etmeye teşebbüs ettikten sonra babasının kendisini ve eşini Almanya'daki amcasının yanına göndermeye karar verdiğini yazıyor. Lübnan'dan ayrılmak istemediğini ama amcası El Ammu'nun onu ikna etmesiyle bir aylık vizeyle Almanya'ya geldiğini anlatarak girizgahını genişletiyor.

https://www.indyturk.com/...%C4%B1-hayat%C4%B1n%C4%B1