bugün

en çok hapşırıktan sonra gelen klasik "çok yaşa" cümlesinde vuku bulan sorunsaldır. öyle diyince iyi dilek temennileri mi sunuluyor yoksa allah ın işine mi karışılıyor ademoğlu yüzyıllardır bu sorunun cevabını çözememiştir. ayrıca başlıkla ilgili olarak ayrı bir yorum;

(bkz: haşa ne haddimize)
bir intihar türü olarak
(bkz: allahın işine karışmak)
(bkz: zannetmek)
"yaaa sikecem yaptığın işi haaa dingil o oraya mı konur!" gibi bir diyalog yaratabilir.
(bkz: kafir olmanın dayanılmaz hafifliği)
(bkz: ateist demiyorum bak)
meteoroloji... yahu size ne nerede kar yağcak.. 10 gün önceden söylenir mi?
çarpılıp, taşa dönüşmek demektir.

(bkz: uslu durmak gerek yanarsın)
-hacı o öyle olmaz ama.
+çarparım bak seni.
-şey... pardon .
ve nasrettin hoca'da espriyi patlatır: " e sen benim işime karışıyorsun da, ben neden senin işine karışmayayım ? "
şu entry de benim kalkıştığım iştir: #11880159

"zındık sen kim oluyorsun da bu cesareti gösteriyorsun", "allah senin cezanı verecek" gibi sözlerinizi duyar gibiyim.

evet günah hem de büyük günah, ama tanrı nın da kendisine bir bakması gerekiyor, önce adem-havva yı yaratmış bir de elma ağacı, o ağacı yasaklamış, ama insanı yaratırken içinde oluşacak merak duygusunu hesap etmemiş, sonra "vay nasıl yersiniz o elmayı", ya merak duygusunu yerleştirmeyecektin yada o ağacı yasaklamayacaktın, sonra nasıl başlarsa öyle gider hesabı insanoğlunun başına ne gelmişse ya meraktan yada ötekisinden * gelmiş, neyse bakmış işler karışıyor, insanları bir arada buluşturacak ilk büyük dini ve peygamberi göndermiş, musevilik ve hz. musa, ama dinle yaşamaya alışkın olmayan insanlar arasında sorunlar çıkmış, sonra 2. büyük din olan hristiyanlık ve hz. isa yı göndermiş, bu sefer de museviliğe alışmış insanlarla yeni dine alışmaya çalışanlar arasında husumet çıkmış, iki dini de kabul etmeyenler kendilerini başka tapacak şeyler bulmuşlar, bakmış iş karmaşıklığa gidiyor, islam ı ve hz. muhammed i göndermiş.

herşey i düşünmüş taşınmış, eski hataları yapmamak adına kuran da herşeyi belirtmiş, evet ona söylenecek söz yok, kuran-ı kerim, hz. muhammed dünya üzerine gelmiş en harika 2 şey, ama hristiyanlığı kabul edenler bu sefer başlamışlar yeni dine karşı çıkmaya, husumet artmış, kavgalar, savaşlar, bir de islamı kullanarak kendine çıkar sağlayanlar eklenince, iş zıvanadan çıkmış, bugün yaşadığımız dünyada hala bu zıvanalarla uğraşmaktayız.

bugün tanrı karışmıyor, sadece olanları seyrediyor, insanoğlu kendi hakkını hukukunu adaletini ararkene hatalar yapıyor, haklar yeniyor, adalet sağlanamıyor, allah kendisini kullanıp çıkar sağlayanlara hakettiği cezayı en azından bu dünya üzerinde vermiyor, veremiyor, o yüzden yazdım eğer kıyamet yakınsa artık yapacak birşey yok, idare edecez, ama kıyamete daha var ise (en azından yüzyıllar) bizim için değil, çocuklarımız-torunlarımız için 3 büyük dine inananları ve diğer insanları bir yerde buluşturacak, kavgaya, husumete, haksızlığa son verecek, insanların akıllı ve mantıklı davranmalarını sağlayacak son bir mucizeye ihtiyaç var, artık ek kontenjandan bu özelliklere sahip bir peygamber mi gönderir, olağanüstü mucizevi bir olay mı yaratır, orasını kendi bilir.

böyle düşündüğüm için cezamı verecekse de ona da kabul, ne yapayım, ama birisinin de bunları söylemesi-yazması gerekiyordu belki de :(
ibrahim tatlıses'i sağlığına kavuşturma çabalarının toplamıdır.
isteseniz dahi yapabileceginiz is,eylem degildir. siz ne yaparsaniz yapin hangi karari alirsaniz alin isyan da etseniz allah sizin o sekilde hareket edeceginizi zaten biliyor ve bunu da kendisi karar veriyor.
islam bu duruma cuzi irade(insanin iradesi) ve allahin iradesi(basitlestirilmis olarak soyluyorum) olarak aciklama getirmis ve olusan handikapi bu sekilde asmaya calismistir.

kisacasi allahin herseyi bilen, yaratan ve karar veren pozisyonu aslinda sizin iradenizi yokeder. bu yuzden bosuna ugrasmayin. teslim olun.
bunu yapma günahtır, şunu giyme günahtır, şunu içme günahtır vs vs gibi kelimeler kullanan şahısların kendilerine göre yarattıkları günahlarla allah'ın işine karışmasıdır.
Allah aşkına sen içinde misin o insanın kalbinin içini biliyor musun? nasıl bu kadar emin yargılama yapıyorlar anlamak imkansız.
Tövbe diye bi'şey var. insanlığın sayacı sıfırlamak istediğinde tutunduğu en kurtarıcı gibi görünen kendilerini kandırdıkları tövbeler..
hristiyanlığın ilk yüzyıllarında, yeni din roma imparatorluğu'nda yayılırken, bazı (patricilerin) hristiyanlığı mümkün olduğunca geç kabul Ettikleri anlatılır. vaftiz olduklarında tum günahlarınn silineceği söylendiği için sefih hayatlarını sürdürüp ancak ölüm döşeğinde Vaftiz olurlarmIŞ. KiMi mÜSLÜmanlara gelince aynı Şekilde zevk icinde bi hayat sÜrdÜkten sonra tÖVBE edip sayacı sıfırlamaya ÇalıŞırlar. Bu gECiKMiŞ tÖVBELERiN diNiN gÖZÜNDE biR deĞERi olup olmadıĞINI bilemem. ama benım gÖZÜMmde yok. ne anTiK romalıların ne kendı çaĞIMDAKi TÖVBELERin zerre kadar geÇERLiLiĞi yok gÖZÜMde. DiN iNSANLIKTAN NE iSTiYOR emiN deĞiLiM. ŞiMDi haNGi tövbekar, GERÇEKLERiNE baĞLı, dÜRÜST iNSANDAN daha AHLAKLI ? KiMiN TÖVBESi biR DiĞER insanın fiKRiNE, ruhuna, beynine haksızlık ediyor ? Dinler iYiLiK ve dÜRÜSTLÜK iSTiYORDU Di Mi ? O zaman saĞlıklı kalplere ve beyinlere sahipken piŞmanlık duymayan insanlarIn tÖvbesi NEDEN istenir ? HiÇBir aklıselim insanın hayatı boyunca GERiDE BIRAKACAĞI yıĞınla piŞMANLIĞI olmamalı. "Çok piŞmanım" ifadesı sefil ruh ve akılların son dakika ÇIRPINIŞIDIR.

ALLAH'ım, işine karışmak gibi olmasın ama durumlar böyle yani..
ınsani bir küstahlıktır. Yüzmeyi ögrenince denizi ben yarattim sanan bir ture mahsustur.