bugün

aslında pegasus ile gelmiştir. uçan at olmasa yere çakılır çünkü.
(bkz: insanların inançlarını espri malzemesi etmek)
burak'ı at sanan insanın sanrısı. sadece birkaç dakika içinde mekke'den kudüs'e gidebilen varlığın at olma ihtimali var mı!
(bkz: allah ve muhammed in aslında aynı kişi olması)
(bkz: hz muhammed in çok şakacı olması)
(bkz: allahın öküzleri sözlüğe internet ile getirmesi)
(bkz: büürrrss)
miraç gecesini mihraç gecesi olarak bilen yazar söylemidir.
(bkz: allah akıl fikir versin)
edit : sonradan düzeltmiştir kendileri *
(bkz: sözlüğü özenti ateistlerin basması).
(bkz: atla gel şaban)
Peygamberin miraç'a at ile yükseldiği söylenmemektdir, arabistan'dan kudüs'e bir binek vasıtası ile gittiği söylenir. Bu bineğin adının burak olduğu ve ata benzediği fakat attan farklı bir canlı olduğundan bahsedilir. Daha sonra da hz peygamber, allah'ın huzuruna cebrail ile birlike yükselmiştir. At ile değil evladım.

Demek ki neymiş, bok atmadan evvel iyi öğrenmek gerekliymiş.
--spoiler--
mirac:

arapça'da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. islam'da hz. peygamber (s.a.s)' in göğe yükselerek allah'ın huzuruna kabul edilmesi olayı. mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir.

olayın iki aşaması vardır. birinci aşamada hz. peygamber (s.a.s) mescidül-haram'dan beytü'l-makdis'e (kudüs) götürülür. kur'an'ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. ikinci aşamayı ise hz. peygamber (s.a.s)'in beytü'l-makdis'ten allah'a yükselişi oluşturur. mirac olarak anılan bu yükselme olayı kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.

hadislerde verilen bilgiye göre hz. peygamber (s.a.s), kâbe'de hatim'de ya da amcasının kızı ümmühani binti ebi talib'in evinde yatarken cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. burak adlı bineğe bindirilerek beytü'l-makdis'e getirildi. burada hz. ibrahim, hz. musa, hz. isa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. hz. peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı.

hz. peygamber (s.a.s), beytü'l-makdis'te kurulan bir mirac'la ve yanında cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı. göğün birinci katında hz. adem, ikinci katında hz. isa ve yahya, üçüncü katında hz. yusuf, dördüncü katında hz. idris, beşinci katında hz. harun, altıncı katında hz. musa ve yedinci katında hz. ibrahim ile görüştü. cebrail ile birlikte yükseliş sidretü'l-münteha'ya kadar sürdü. cebrail, "buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek sidretü'l münteha'da kaldı. hz. peygamber (s.a.s) buradan itibaren refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. bu yükseliş sırasında cennet ve nimetlerini, cehennem ve azabını müşahede etti. sonunda allah'ın huzuruna kabul edildi. kendisine ümmetinden allah'a şirk koşmayanların cennet'e gireceği müjdelendi, bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farı kılındı. yeniden refref ile sidretü'l-münteha'ya, oradan burak'la kudüs'e, oradan da mekke'ye döndürüldü.

hz. peygamber (s.a.s) ertesi günü mirac olayını anlattı. olayı duyan müşrikler yoğun bir kampanya başlatarak hz. peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya başladılar. bu kampanya bazı müslümanları da etkileyerek şüpheye düşürdü. olayın gerçek olup olmadığını araştırmak isteyenler beytü'l-makdis'e ve mekke'ye gelmekte olan bir kervana ilişkin sorular sorarak hz. peygamber (s.a.s)'i sınadılar. hz. peygamber (s.a.s)'in verdiği bilgilerin doğruluğu müslümanları şüpheden kurtardıysa da müşriklerin inatlarını kırmaya yetmedi. mirac olayı inatlarını ve düşmanlıklarını artırarak onlar için bir fitne nedeni oldu. bu olay karşısındaki tutumu nedeniyle hz. ebu bekr, hz. peygamber (s.a.s)'ce "sıddîk" lakabıyla onurlandırıldı. hz. ebu bekir olayı kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere "o söylüyorsa şüphesiz doğrudur" cevabını vermişti.

ahad hadislere dayansa da mirac olayının gerçekliğinde tüm müslümanlar birleşmişlerdir. ancak olayın gerçekleşme biçimi islam bilginleri arasında görüş ayrılıklarına neden olmuştur. buna göre ibn abbas'ın da içinde bulunduğu bazı bilginlere göre mirac olayı uykuda gerçekleşmiştir. bilginlerin büyük çoğunluğuna göre ise uyku durumunda ve rüyada değil, uyanık iken gerçekleşmiştir. fakat bu görüşü savunanlar da mirac'ın yalnız ruhla mı, yoksa hem ruh, hem de bedenle mi olduğu konusunda ikiye ayrılmışlardır. sonraki kelamcıların büyük çoğunluğuna göre mirac olayı uyanıkken hem ruh, hem de bedenle gerçekleşmiştir. içlerinde hz. aişe'nin de bulunduğu bazı bilginlerle mutasavvıfların büyük çoğunluğuna göre ise uyanık durumda iken ama yalnız ruhla gerçekleşmiştir.
--spoiler--
burda at ile götürülme yanlış olmuş.burak adında bir binek olarak belirtiliyor. insan gördüğünün ötesini kavrayamıyor haliyle.belki görseydi o zavallı o bineği. farklı düşünürdü.
gayet yerinde karardır, at bilindiği üzere bir vasıtadır, ne o taksi mi gönderecekti.