bugün

allah'ın gönderdiği kitap olan kuran'a ufak eklemeler yapmaktır.

müminler savaşmak istemezler.
savaşa gitmeye gönüllü olmazlar, hatta birtakım müminler savaş etmeye, cihada karşıdırlar.
bunun üzerine gökten ayet iner.

nisa suresi 95: "mü'minlerden, oturanlar ile, allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir."
bu vahiy hemen vahiy katibine kaydettirilir.

bu sırada kör bir sahabe gelir.
" benim de gözlerim görseydi ben de savaşa katılırdım ya resulallah, benim gibi mazereti olanların durumu ne olacak?" diye sorar. bunun üzerine muhammed hazretleri vahiy katibine "ayete bunu da ilave et" der.

"mazereti olanlar müstesna" diye vahiy gelmesi beklenmeden(!) ayete ilave yapılır. (buhârî, cihâd: 27; müslim, imara: 17)

şimdi, bir yanda yukarıdan vahiy geliyor, haklı olarak direkman kaydediliyor.
ama kör bir sahabe gelip bu ayete ilave yaptırabiliyor.

kuran'ın tamamı allah tarafından gönderilmemiş miydi?

sözkonusu ayet tefsirciler tarafından farklı farklı olsa da şu şekilde aktarılır;
http://www.kuranmeali.org...-diyanet-vakfi-meali.aspx
kuran müslümanları tarafından reddedilecektir,fakat nafile.
salt mantıkla düşünürsek aslında kuranda olan çelişkilerin sebebini anlarız. kuran parça parça gelen yazılan bir kitap ve muhammed o anın şartlarına göre verdiği kararları kitaba aktarıyor. bir nevi o anın şartlarında o kitap bir rehber veya anayasa. o halde şartları bilmeden neden bir yerde böyle değip diğer yerde tersini söylediğini anlayamayız.

bir yerde savaşmanın kötü olduğunu görüyorsa ayeti ona göre yazıyor. eğer faydalı görüyor ama isteksizse kişiler o halde onları motive eden ve kararından caydıran şeyler yazıyor.
Yahudi ve hristiyanların yaptığıdır.
Bir de allah gonderdigi bir ayeti baska gonderdigi bir ayetle gecersiz kilmistir diyenler var, onlar daha ilginc.