bugün

Hala Marx'tan kalma bu ucuz teorileri savunanlar var mı?

1) Bir bilgiyi açıklamak, onun teorisini söylemek değildir. Örnek olarak, bir kişi bisikletin nasıl var olduğunu soruyorsa, senin "şu kadar metal ve şu kadar tekerlekle yapıldı" demen, onun mühendisini atlaman bir açıklama değildir. Zira nesneler varlık oluşturamazlar. Bilinçli bi iradeleri yoktur.

2) insanlar tanrıya ihtiyaç duyduklarından ötürü ona inanmayı seçiyorsa:

a) Günümüzde insanoğlu hala tanrıya ihtiyaç duymaktadır. Zira her hastalığın caresini bulamamıştır, ölümü yenememiştir. Ölüm acizliktir ve ölüm gerçekliğiyle yüzleşemeyen bilim, asla kişinin yaratıcıya sığınma hissini elden alamayacaktır. Daha da küçüğe inelim: kişi bir yakını tarafından dedikodusunun yapıldığını eğer o ortamlarda bulunanlar ona söylemezse öğrenemez. Fakat dedikodu ve iftira bir kul hakkıdır ve bunun hakkını devlet de ödeyemez. Kişi, bu noktada hakkını almak için hala tanrıya muhtaçtır.

b) günümüzde evrende bilimin açıklayamadığı milyarlarca bilgi vardır. Örnek olarak evrenin %95'i karanlık madde ve enerjiden oluşmakta, maddesel alem dediğimiz evren ise %5i oluşturmaktadır. Evet, mevcut bilim "karanlık madde" hakkında hiçbir şey söyleyememektedir ve bilimin metodolojisine bakarak gelecekte de asla söyleneceğinin mümkün olmadığını iddia etmektedir.

Sen daha evrenin %95i hakkında en ufak bi somut bilgiye sahip değilken, bu kibirin, "biz olduk artık tanrıya gerek yok" gibi saçma sapan görüşün nereden gelmektedir?
bilimin açıklayamadığı onca şey vardır diyen var ya, peki senin din kitabın gitsin big bangla ilgili her şeyi açıklasın o zaman?

senin dinin neyi açıklıyor?
bak şimdi bir allah vardı canı sıkılan, ol dedi ve her şey bir anda oldu.

hokus pokus.

madem bilim açıklamıyor buna alternatif olarak dini sunuyorsun o zaman git bize kurandan kara enerjiyi bul ve açıkla.

tanrı yaratmıştır, ol demiştir olmuştur bir açıklama değildir.

tek tek açıklayacaksın bilim acizse o zaman.

bana kimin yarattığı değil, süreç lazım. her şeyi tek tek açıklıyorsa kitap oradan gel, de ki; abi bilim yetersiz ama bak kuran bunları açıklamış, al şu şu de.

yoksa allah yaratmış boş laf oluyor ve bu bir açıklama değil bilmiyorum demenin kutsanmış halidir.
Yorumumda, bilim eleştirilmemiş, bilimin araştırma yapmaması gerektiği iddia edilmemiş, aksine "artık tanrıya ihtiyaç yok" diyeceğimiz düzeyde hayali bir noktaya ulaşmasının (olmayan) milyarlarca ışık yılı uzağında bir halde olduğu ima edilmiştir.

Din kitabım, bilimsel gerçekleri tek tek açıklama ve insanların çalışmayıp hazıra konmasını öngören bir iddiada olmasa da, yaratılışa dair birçok bilimsel delilden söz eder.

Kuran'a göre yaratılış aşamaları, tek tek ayetler referans alınarak verilmiştir. Bu yazı bir kimya profesörü tarafından hazırlanmıştır. Dileyen bu çok uzun ya demeyen, vaktini verip okuyabilir.

http://www.yaklasansaat.c...patlama/buyuk_patlama.asp
ya bana bulunduktan sonra ayetlere uydurulan şey gösterme. sen diyorsun ki din yetkin bilim aciz, bilim açıkladıktan sonra bilgilerini ayetlere yamamak kolay. bunları bilim açıklamadan bulsaydınız madem. 1400 yıl okuyan insanlar neden görememiş de bilim açıklayınca aa orada aslında vardı demiş?

ben bilgiyi bulduktan sonra benim bu din dediğin şey ne işime yarayacak?

şimdi mesela git hiç ortaya atılmamış bir şey bul ve onu daha sonra bilimsel olarak kanıtla ki bende diyeyim bu din gerçekten bir şey biliyor.

yani bilim bulduktan sonra o aciz bilimin bulduklarını dine yamamak kolay. bana ne katkısı var, kuranda yazmasa yani ben onu bulmamış mı olacaktım?

demek istediğim gayet net bence.
1) Bir şey yamanmış da olabilir, yamanmamış da olabilir. Fakat insan aklı, bilimsel bir gerçeklikle, bir ayetin kelimelerinin açık veya net mi olup olmayışını idrak edecek güçtedir. Örnek olarak gramatik anlamda o şeyi dediği apaçık olan bir ayet vardır, ya da başka bir ayet vardır ki başka bir şey söylerken zorla oraya çekilmiştir. işte eğer aklın varsa bunu ayırabilecek yeteneğe sahipsindir. Nitekim maalesef verdiğim yazıya şu ana kadar bir red yazılamamıştır.

2) Dünya üzerindeki insanların, Kuran'a bakarak bir şeyi icat etmiş olmaması (ki buna dair bilimsel bi delilin olması için çağ çağ bilim tarihini yalayıp yutmuş olman gerekir), Kuran'ın bunları söylememiş olduğuna dair bir delil olamaz. Burada suç olsa olsa insanların olur. Kuranın doğruluğu öncülüne zarar verecek bir argüman değildir.
red yazılmaya gerek yok ki, kuranı bir sürü kişi farklı yorumluyor ve bir sürü tefsiri var. objektif değil. buna adam ne diyecek?

bak şimdi mesela kuranda kara madde geçer der kuranı yorumlayanlar ama ne olduğunu demez ama bunla ilgili bilim bir şey bulunca hemen başlar bu aslında kuranda vardı, bak burada diye.

bütün açıklamalar da böyle olmuştur yani.

bilim açıklıyor ve sizinkiler bunu kurana uyduruyor. yarın big bang yanlış çıksa inan kuranda o yeni bulunan şeye bile fikir bulunur.

etimolojik safsatayla baş edemezsin çünkü.

ayrıca kuran apaçık diyorsun, o zaman bu kadar kişi neden farklı yorumluyor?

bunlar okuduğunu anlayamayacak kadar geri zekalı mı?

sonuçta her şey açık. tefsir neden var bide bu var yani.
" hadi Allah'ı insan yarattı, peki ya evreni ? "
Egoist insan zırvasıdır.

Evet sen mükemmelsin insanoğlu. Tanrıyı da sen yarattın, tüm hayvan ve bitkiler de senden değersiz. Tek değerli varlık sensin.

Biraz şu egonuzu yıkın lütfen.
Zaten kelime kökeni olarak düşünürsek ortadoğu tanrısı Allahı insanlar yarattı.

islam öncesinde kabe içerisindeki en büyük putun adı Al-ilah tı. Halk arasında Allah olarak söylenen bu put Ay tanrısı olarak geçerdi. Kabedeki putunun sembolü ise şu an için kabenin içerisini süsleyen hacer ül-esved kara taşı'dır.
1) Başkalarının yazıp objektif olmaması, burada bilimsel delillerle ifade edilmiş gerçeklikleri gerçeklik olmaktan çıkarmaz.

2) Tembellik yapıp bilime adanmamış kişilerin, ispatlandıktan sonra Kuran'dan bunu bulması da Kuran'ın doğruluğuna etki edecek bir delil değildir.

3) Allah'a teslim olmamış, Kuran'ın kendi nefsi aleyhine olacak kısımlarını görmek istemeyenler, ayetleri akıllarınca çarpıtıp, hoş olan anlamları verirler. Örnek olarak şiiler, "Allah'ın eli onların elinin üzerindedir." ayeti için, "el" kelimesinden kasıtın "Hz Hüseyin" olduğunu söylerler. Pardon kardeşim de ne alaka? Ayette buna dair bir şey mi var? Bunun gibi yüzlerce örneği buraya doldurmam mümkündür.

Allah'a samimi şekilde teslim olanlar da, ayetler kendi hayatının merkezini dahi eleştirecek olsa, buna açık ve ön kabulsuz olarak okuyan kişilerdir. Zaten Allah'ın hidayet ettikleri de bunlardır.

4) Tefsirler, 3. maddedeki insanlara mahal vermemek için ve ayetlerin indiği zamanı ifade etmek için var olmuştular. Örnek olarak "kafirleri bulduğunuz yerde öldürün" ayeti, savaş anında inmiştir. Lakin bana kalırsa, tevhid ve sünnet ilmini kavramış kişilerin tefsire herhangi bir ihtiyacı yoktur. Zira tefsirler diğer ayetler ve sünnetleri ele alarak yorum yapmaktadır.

Bilim henüz keşfedemedi diye tanrı metafiziktir diyen arkadaşa:

1) Bilim big bangi asla çözemeyecektir. Zira kendisi de kabul ettiği üzere, ilk 000000.4 saniyesinde hiçbir fizik kuralı işlememiştir. Yani elimizdeki fizik ve bilim esaslarına göre o saliseden de küçük kavram anını açıklamak için, kendi bulunduğumuz materyalizmimizi inkar etmemiz gerekmektedir.
Usttekileri okumadim. Baslik dogrudur efendim.
yahu şialar yanlış yorumluyora kadar geldi. bana ne şiasından sunnisinden?
ben diyorum ki aga senin kuran dediğin kitap objektif değil. ( sen doğrusun herkes yanlış bu beni enterese etmez ki, onlara göre de sen yanlış yorumlamışsın)

böyle bir kitapta net bir yargı yok diyorum.

bilim bulduktan sonra tembellik yapmayıp ayetleri çok güzel uyduruyorlar ama, bulmaya gelince hiç.

yani gene dön dolaş aynı yere geliyoruz bence, sen kafanda kendi çizginde tartışıyorsun. kendi kendinle konuşmak gibi.

ayrıca bilim neden bilemez yahu?

daha dün o bilim big bangı da bilmiyordu, size kalsa gene tanrı yaratmış zaten ne gerek var, her şey kuranda yazıyor ohh mis.

bu kafa iyi hakim değil, en azından islam dünyası neden bu halde onu görüyoruz. batıda hiç değilse hrisityanlığı bitirdiler de kurtuldular bundan.
1) "Kuran eğer doğru dinse neden bu kadar kişi farklı yorumluyor?" diye sordun, ben de pratikte bir örnek ile cevap verdim. Maalesef örneğin, Kuran'ın sabit bir mesaj verdiği gerçeğini değiştirmiyor. Kuran'da net, güneş kadar açık akaidi yargılar vardır. Sadece insanlar ya ilim eksikliğinden, ya da nefsi sebeplerden ötürü tevillere bulanırlar.

2) Bilim bulduktan sonra yamıyor olmaları veya bulmaya çalışmıyor olmaları da Kuran'ın kendisiyle alakalı bir öncül değildir.

3) Bilim, big bang'in ilk 0000000.4 saniyesini, bilimsel olarak bilemeyeceğini, bilimsel olarak ispatlamıştır. Oradaki dönüşümü ancak 0000000.4 saniyedeki değişimlerden çıkarım yapıp tahmin etmektedir, fakat "neden ve nasıl?" sorusunda ancak oradaki fizik kurallarına dönersek anlayabilir. Fakat evrenin fizik kuralları asla oraya dönemez, zira artık big bang oluşumu milyarlarca yıl önce bitti. Fakat sanırım pek bilimle alakan olmadığı için dediğimin ne olduğunu anlamadan "bilim neden bulamaz yaa?" diye tepki veriyorsun.
iyi de bilimsel olarak big bangla ilgili hipotezler var ki, yani adamlar yahu biz bunu bilemeyiz hadi yatalım diye bir şey demiyorlar. bu senin kendi okuduğun safsatadır. he benim hiç alakam yok bilimle.

bide gene aynı yere geldik, sen okuyup sapıtıyorlar veya kendilerine göre bunu yapıyorlar diyorsun. tamam da bu neyi değiştirir?

kitap açıksa herkes nefsine yenik düştüğü için mi farklı yorumluyor?

mesela sen doğrusun diğerleri yanlış, o halde sen nefsine yenik düşmemiş mi oluyorsun?

yahu bunun ben gerçek islamım demekten ne farkı var?

ona göre de sen sapkınsın belki, yanlış yorumladın, nefsine yenik düştün.

ayrıca kuran apaçık kitapsa bu kadar yoruma gerek olmazdı, bu hikaye bunu geçelim.

yani bilim bulduktan sonra yamamaların altında kuranda bilim diye bir şey olmaması yatıyor. öyle bir şey yok, zaten olsa adamlar bulurdu.
1) Big bangle alakalı hipotezler yok demedim, big bang teorik olarak açıklanamıyor da demedim. Sadece bigbang'e neden sorusunun sorulması için, 000000.4. saniyedeki, şu anda "benim kıblem bilimdir" dediğin fiziğin işlemeyen hiçbir kuralına dönük bir evrende yaşaman gerekir dedim.

2) Onlara göre benim yanlış olmam, Allah nezdinde durumu değiştirmeyecektir. Veya eğer onlar doğru yolda ise, benim onları sapık görmem doğruyu değiştirmeyecektir. Fakat elhamdulillah, şu ana kadar neredeyse islam adına ortaya çıkmış bütün hiziplerle irtibatım olmuş oldu ve hiçbiri benim sahabe usulu din anlayışıma cevap veremediler. Kimisi tövbe etti, kimisi nefsine uymaya devam etti.

3) Kuran, apaçık kitaptır. Nitekim yoruma da gerek yoktur. ilk nesilde, islam'ın uygulaması ile vahiy aynı anda olduğu için hiçbir açıklama gerekmiyordu. Fakat, ikinci maddede bahsettiğim hevacılar ortaya çıkınca, bunların iddialarını çürütmek adına yayınlar çıkmaya başladı. Bunda akıl sahibi birinin anlayamayacağı bir durum yoktur.

4) Son cümlenin hiçbir bilimsel delili yoktur. Zira bütün bu insanların tembel olması veya gerçekten bilim yapma imkanı olmaması veya gerçekten bu ayetlerden hiçbir şey çıkaramamış olduklarını bilmen için kapsamlı ve istisnasız bir delile sahip olman gerekir. Bu da Kuranın önücülü iptal edemez.
Tezini ortaya atan arkadaşa hiç bişey diyemiyorum. Lakin o eve elektrik verip gece gece saçmalıklarla bizi uğraştıran tedaş amk mahalle lambamızı tamir et bırak bunları elektrik olsa da karanlık adamlar olmasa da.
Bu tanrının niteliklerini söyler misin?
kesre gerçekten beynin bitmiş ya da ben anlamıyorum artık. sürekli aynı şeyleri diyorsun.

yok o iddia kurana şunu yapmaz yok bu iddia bunu yapmaz.

dön dolaş aynı şeyler. big bang öncesine dair hipotezler vardır, çoklu evren, bir daha içe dönüp yeniden patlayacağı falan filan. bu patlamanın ilk olmadığını söyleyen de vardır.

bilim ilerledikçe daha çok hipotezler olur, daha çok bilgi olur bunu da çözerler zaten. ama yok bilemezler, hayır bilim insanları böyle diyorlar.

la bundan 2000 yıl önce bu insanlar telefon yapabilir miydi?

tabi hayır. biraz böyle düşün. bilim ilerledikçe o bilinmez denen şeyler açılacak. bilim bunun için var zaten.

ayrıca o kuran yanlış yorumluyor o kişiyi bağlar yorumu ne öyle?

neyin yanlış neyin doğru olduğu ölçüsünü allah bilir demek de neyi çözüyor?

ben objektif bir kitap değil diyorum ve kanıt olarak onlarca farklı meal ve tefsiri sunuyorum. hangisinin doğru olduğu ayrı bir şeydir ve bunun da doğruluğu zaten yoruma bağlı.

allah bilir değip olayı yokuşa sürmenin bir mantığı yok bence.
Usttekileri yine okumadim. Baslik dogrudur efendim.
Sanırım senin son 5 entry'dir açıkladığım halde aynı iddiaları sıralamandan ötürüdür.

Big bang öncesine dair hipotezlerin hepsi şu an bilimsel olarak sınıfta kalmış haldeler. Ve kendilerinin doğruluklarını soyut matematiksel formüllerle ispat etseler bile, o evrenlerin de bi tanrı tarafından oluşamadığını ispat edemiyorlar.

Ben bilim gelişemez demedim. Bilinçli olarak dediğimi saptırdığını düşünüyorum. Ya da ciddi olarak bilimsel bi birikiminin olmadığına inanmak üzereyim. Bahsettiğim saliseden küçük zaman biliminde hiçbir fizik kuralı işlemiyordu diyorum. Şu an 2+2 = 4 ederken, orada 2+2 = -1500 ediyordu diyorum. Yani senin "tek kaynağım bilim ve ölçebildikleridir (yani şu anki fizik kurallarıdır)" diye gezdiğin kök var ya, işte o evrenin başında bile işlemiyordu diyorum.

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu Allah bilir, Kuranı da bu doğruluk için göndermiştir, tefsirlerin de çıkma amacı saptıranlara karşı korunmaktı diyorum, hala papağan gibi aynı şeyleri tekrarlıyorsun. ciddi olarak okumanda sıkıntı mı var?

Bir şeyin doğruluğunun yoruma bağlı oluşu da onda bir doğru olduğu tezini iptal etmez.
kuran objektif olsaydı farklı yorumlanmazdı diyorum. farklı yorumlanması objektifliğini bozmaz diyorsun. la bu neyin kafasıdır?

ayrıca bilimsel olarak bu hipotezlerin yanlışlığını kim kanıtlamış?

daha teori bile o kadar açık açık kendini ortaya koyamazken.

bana bilimsel olarak kaynak ver bide ben okuyayım bakayım onları, bilimin çökerttiği hipotezleri yani.

bilimsel olsun olsun kaynak. islamiyet com gibi sitelerden değil yani.
insanın pek çok tanrı ve inanış yarattığı doğrudur. farklı topraklarda farklılaşan bu inanışlar da ilginç şekilde benzerlik gösteriyor. benzerlik göstermeyenler de var*. tarihi çok net okuyacak veri yok ama bir inanç sistemi olduğu çok net, inançsız topluluk yok. insana ait en eski mimari yapının bir tapınak olduğu söyleniyor. tapınma hep var.

şimdi buna insan uydurdu da denebilir,
insan bir yerlerden bir şeyler öğrendi, öğrendiğini öğretmeye, yaymaya çalıştı ama yayarken sıçtı batırdı da denebilir. ki kitaplar insanın batırdığın ve batıracağınıı söyler. ve yine kitapta sır ortadan kalkınca iman etmenin bi işe yaramayacağı da söylenir. o yüzden bilimle dini doğrulamaya çalışanları da salakça buluyorum. neyse,

bunu sümer'de ya da uzayda aramanın alemi de yok. çünkü veriler, aktarım net değil. benzer evet, iç içe evet ama yazı yok, aktarım doğru düzgün yok. bağlamak mümkün değil. bi taraf der ki çalmış, öbürü de hayır aslında aynı şeydi der. ama aranacak yer varsa o da insanın kendisidir. bu tapınılan şeyler sana uyuyor mu uymuyor mu. bilimle tarihle inancı ele alınca o inanış olmuyor zaten. dinin iman dediği şey başka bir şey. deneyim gerektirir ve metafizik veri, huzur, tatmin sunar. hesaplanamaz. o yüzden olumlu-olumsuz ispatı da mümkün değil.
allah'ın insan tasarımı olduğu çok açık. seevinmesi, konuşması, sinirlenmesi vb. de insani özelliklerdir.
kendi yarattığı kula, kendi verdiği özelliklerden dolayı nefret duyan bir allah mutlaka insan yapısıdır.
Iste bu adamin bilimden anladigi bu yagmur nasil yagar, simsek nasil cakar bu. Ya bunlari gec sen. Bunlarin nedenini bilmek seni bunlari kontrol ediyor konuma getirmez. Hala dogaya karsi aciziz yarin cikacak cok buyuk bir tsunami dunya devlerini dize getirebilir ve o bilim adamlarinin tanriya siginmaktan baska caresi kalmaz.

Edit: bilim dusmani yada bilim karsiti degilim askine cok severim ama gercek bu.