allah a şirk koşan mühendislik yasaları

entropi.

konvolüsyon.

c programlama dili.bu dil birtek namaz kilmaz zira.

tanrının kendisi, tanımlayamadığımız ve tamamını kapsayan bir çeşit enerji ise eğer, her şey bir anda karşı argüman halini alabilir.

mühendislik yasaları evren için geçerlidir. ve de allah bu evreni bu yasalara çerçevesinde yaratmıştır. isterse değiştirir, dolayısıyla yanlış birşey yok. mühendilikte gördüğümüz evren için geçerli kurallar tıpkı diğer bilim dallarında olduğu gibi.

mühendislik yasaları Allah'a şirk koşmazlar. tam aksine Allah'ın yaratmış olduğu sistemleri inceler, açıklar ve isimlendirirler.

fiziği Allah yaratmıştır.matematik ise o yaradılışı açıklamanın tek yolu olarak insanoğlu tarafından icat edilmiştir. yaradılışı incelemek Allah'a şirk koşmak değil onu anlamaya çalışmaktır. mühendislik biliminin hangi alanına bakılacak olur olunsun yaratıcıya karşı geliş değil, yaratıcının nasıl yarattığını anlama çabası içermektedir.

Yaratıcıyı inkar etmek mühendislik biliminin işi olmayıp, mühendisliğin açıkladığı yaratılışı ateist kesimin ''aslı budur ve bunu yapan inandığınız yaratıcı değil doğanın kendisidir'' şeklinde lanse etmesinden ileri gelen cahilce bir olgudur.

kaldı ki, diyelim mühendislik cidden yaratıcıyı inkar ediyor ve doğal olanı açıklamaya çalışıyor. her yeni açıklamasında Allah'a biraz daha yakınlaşmanın ezikliğini bırakalım da yaşasınlar o halde.

--spoiler--
Amerikalı biyoloji profesörü Michael Behe, Darwin’in Kara Kutusu isimli kitabında şöyle demektedir: “Bunlar doğanın kanunları tarafından, tesadüfler sonucu veya bir ihtiyaçtan dolayı tasarlanmamıştır; aslında bunlar önceden planlanmıştır. Tasarımı yapan ise, sistemlerin en son halinin nasıl olacağını en iyi şekilde bilmektedir; bu nedenle sistemlerin oluşacağı her adım da planlanmıştır. Yeryüzündeki hayat da en basit örneğinden en kritik parçalarına kadar, bu akıllı dizaynın sonucudur. Akıllı dizaynın sonucu aslında tüm gerçekliğini kendi içinde barındırmaktadır. Biyokimyasal sistemlerin akıllı bir tasarımcının eseri olduğunu anlamak için, yeni bir prensibe dayalı mantık veya bilim de gerekmemektedir. Son kırk yıl içinde biyokimya dalında yapılan çalışmalar zaten bu gerçeği görmeye yeterlidir…”

(Michael Behe, Darwin’in Kara Kutusu, s. 196)
--spoiler--

--spoiler--
Günümüzün en tanınmış gök bilimcisi olan Dr. Allan Sandage, sonradan dini kabul eden bir bilim adamıdır. 1998 yılında “Bilim Allah’ı Buluyor” kapak konulu Newsweek dergisine verdiği bu röportajda Sandage, dini kabul etmesini şöyle açıklıyordu:

“Beni bu sonuca götüren, dünyanın bilimle anlaşılamayacak kadar karmaşık olmasıydı. Var oluşun sırrını anlayabilmem ancak imanla mümkün.“

--spoiler--

anektod: belli bir zamandan sonra bilimle uğraşmayı bırakıp kendini ibadete verecek kadar yaratıcısına bağlı olan bilim insanlarının başında Galileo gelir.

görüldüğü üzere asıl mühendislerin ve bilim insanlarının Allah ile pek dertleri olduğunu söyleyemeyiz. şimdi... bırakın da mühendisler işlerini yapsınlar. kıyamet kopmadan önce, dünya üzerinde icat ve keşfedilecek çok fazla şey var.