bugün

her sunni, katolik veya ortodoks hristiyan ya da musevi gibi yoktur, hiçtir ve olmamalıdır.

Bu cennet topraklar üzerinde yaşayan insanlar olarak öğrenemediğimiz ve öğrenemeyeceğimiz yegane şey insanların inanç dünyalarını eleştirmemek, sorgulamamak ya da kendimiz gibi bir sisteme inanmayanları aşağılayarak eleştirmemek hatta yaşamlarını zorlaştırıp kimi zamanda yaşatmamak sanırım.

365 gün abd de hasbelkader yaşadım, kaldığım şehirde neredeyse 50 farklı mezhebin kilisesi ve hatta sinagogu bile vardı ama kimse ne benle din inanç konuştu ya da beni müslüman bir türk olduğum için şaka yollu bile eleştirmedi. Hatta cadılar bayramı nedir niye bu kadar diye sorduğum insanlar, azizler ve inanışlarla ilgili ben pek konuşmayı sevmiyorum din içerikli şeyleri dediler.

Ama 5 günlüğüne doktoralı bir akademisyen türk tesadüfen aynı enstitüye araştırma ziyaretine geldi ve 2. gün adına verilen yemekte ona tüm misafirperverliğini gösteren ve ağırlayan insanlarla zorla din sohbeti yapıp "bizim için sizler kitabı değiştirilmiş bir dine inanan kafirlersiniz" dedi sofrada.

Sonra rahatsızlık duyup insanlara zorla özür dilerim ben kendisini burada tanıdım benim düşüncelerim bunlar değil diyerek açıklama yapmak zorunda kaldım onlar sormamış olmasına rağmen.

Uzun lafın kısası, bırakın kim neye istiyorsa o na istediği şekilde inansın. Ne başkasını eleştirin ne de espiri konusu yapın.
sürekli eleştirildikleri için haklı olarak hassas bir sınırdır.

her konu konuşulmalı, ama aşağılama, küçük görme asla olmamalı.
Senin yemeklerinin yenmeyecegini, banyo yapmadığını, dinsiz imansız olduğunu, söylemeye utandigim birkaç şeyi ileri sürseler senin de sınırın falan kalmaz. Kimse kusura bakmasın. Aleviler her turlu ezilen bir toplumdur. butun bok Alevilere atılır. Kimse çıkıp da alevi şöyledir böyledir demesin o yuzden. Herkesin bir sınırı var.
bu konuları keyfiyetince ele alıp kendi bilgi dağarcığı kadar eleştirenler her zaman önce kendine sonra karşısındaki muhatabına daha sonra insanlığa zarar vermiştir. en sonunda çokca vatana millete zarar vermiştir.

tüm kazanılmış olgulardan uzak çıplak doğan insan makamından olaya yaklaşılırsa eleştirme becerisi eleştirilme kabuliyeti, kişinin kişilik gelişimiyle olgunlaşma süreciyle ilgilidir . din, mezhep, siyasi olgulara varmadan insani tarafla ilgilidir bu.

anlamaya anlaşılır olmaya özen gösterilerek bireysel zeminde bakılmalıdır. karşılıklı öğrenmeye -öğretmeye- öğretilmeye hizmet etmelidir merak.

yaratılış seyrinde insanın varoluşunun şekillendiği olgunlaştığı kemalat sürecinde saygı temel zemindir.olanı olduğu gibi kabullenmek ve saygı gösterip değer vermektir aslolan.her bireyi onun kendilik yolculuğunda varolduğu sahip olduğu yeşerip şekil aldığı onu ''o'' yapan tüm zenginliğini dili ,dini, mezhebi, rengi ,cinsiyeti olduğu gibi kabul edip saygı göstermektir insanlığın temeli.

eleştiri olumlu yapıldığında yapılandırır,güçlendirir.kırıcı yapıldığında yıkar dağıtır zarar verir.fikirlerin düşüncelerin belli bir olgunluk ve saygı çerçevesinde ifade edilmesi iletişim halindeki her iki tarafı aydınlatır geliştirir.hurafeye dayalı bilgimsi görünümlü kirli kelimeler ise sarefeden kişiye ve sarfedilen kişiye zarar verir.

eleştiriyi duyanın değil söyleyenin filtrelemesi gerekir.

söylenen söz söyleyenin sorumluluğundadır.düşüncesizce sarfedilen söze tepki gösteren duyanı sorgulamak ise olayı ciddiyetsizleştirir.ayırt edilmesi gereken en önemli ayrıntı ise eleştiri ile hakaret ayrımına varmaktır.eleştiri adı altında hakaret edilen kişi hangi mezhep ,hangi din, hangi kültür olursa olsun kendi yetiştiği ailevi ve toplumsal öğretileri çerçevesinde tepki gösterir.

empatinin devreye girmesi gereken bir konudur.

günümüzde söylemlere dayalı bilgi (?) kayıta ve kanıta dayalı bilginin önüne geçmiştir.herkes gerçek kaynakların oluşturduğu bir yerden okuduğunu değil bir yerden ve birinden duyduğunu paylaşmaktadır.bu dayanaksız bilgiler (?) doğrultusunda eleştirel yaklaşıp toplumun ve toplumu oluşturan insanların hepsi ya da bir bölümünün eleştiriyi kaldırma sınırlarını ölçmek değerlendirmek ,fikir beyan etmek yersiz ve gereksizdir.

burada göz önünde bulundurulması gereken diğer husus ise eleştiriyi yapma sınırları olmalıdır.kim ,kimi,neye dayanarak ,neye hizmet ederek eleştiriyor bunu bilmek gerekir.

tanım; yaklaşım ve niyet ile ilgili sınırdır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar