bugün

lise yıllarında, "duygusal ve sivilceli" (hızlı ve öfkelinin ön serisi) çocukların devamlı yaşadığı olaydır. aha o adamı anlatayım isterseniz;

beni ektiğin günü dün gibi hatırlıyorum,
esefle kınamıştım seni, esefin anlamını bilmeden
nadiren ve sancılı de olsa azardı basurum
jandarma ifademe başvurdu konuyla ilgili memeden
estafurullah dedim, varsa bir kusurumuz affola
vadaaaaa diye bağırdım world cardın jelibonuna.

şampiyonlar ligi finalinde yenilmek gibidir. veyahut da, süper bir cebellezinin ardından meksika sınırında amerikan polisine yakalanmak.
arkadaş fatmanurcan isimli kıza kesik.

Fatih'te gördüm seni
Ama sen görmedin beni
Tabi çok üzdün bu eren'i
Maalesef kaybettin beni
Aman nolur ye beni
Nolur nolur dediğini
Unutur muyum sence
Rahatsın bu konuda bence
Cebinde iki üç milyonlukla
Am gezdirirsin bir morukla
Nah bulursun beni bu boklukta.

deyip sıçıp sıvamaktır son dizede. gerçi ilk dizeden itibaren vuruculuğunu yitirmişti bu.
gözlerimin etrafıydı çizgilerin devamı,
ritüel mi sana sevgim en sevgili yardan ayrı
olmasın mabedim gözleri nemli sensiz gayrı
tebessüm tesadüftür, yanaklarım elmalı,
eskimiş kehribar al parmakların yaralı,
sevda dediğin en büyük derman,
quala lumpur geceleri sensiz de candan
uğramasın artık yanıma yalnızlık ve hicran,
elveda sevdiğim, elvada,
eeeh kısaca bal mı sürdün götüne, tatlı geldi sikime.

(bkz: yaşasın alt kültür)
c emre düşerken yerlere
e n derinlere düştün sen
m anidar olsun istedim
i lk harflere baksan sen
l akin erken baktın

b oku yedim ben
a l işte yapacağım buydu
n e etsem olmuyoru
u nu eledim astım ben

cemil-banu aşkı...