bugün

öncelikle akp idölojisiyle yanıp tutuşan arakdaşların başlığa bakıp eksilemeden bir aşağıyı okumasını tavsiye ederim.
malumunuz 21 ekim 2007'de bir referandum oldu. eee noldu efendim cumhurbaşkanını halk seçecek artık. bir de arada köşede kalmış bir maddeyle yasama yılı 4 yıla indi. önceden 5'ti hani.

ne var ki, bir ülkenin iktidar partisi yangından mal kaçırır gibi anayasa değiştirirse anca o anayasanın içine eder. son değişikliklerle bir bakalım:

MADDE 77 (Değişik: 31.5.2007-5678/1md)Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri dört yılda bir yapılır.

sonra bir de şu maddeye bakıp akp'nin yarattığı hukuk komedisine bakalım:

MADDE 94 3. fıkra - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. ilk seçilenlerin görev süresi iki, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi üç yıldır.

vay vay vay. anayasaya bak. yasama yılı 4 yıl, meclis başkanlığı görevi 5 yıl.

elbetteki yasama yılı 4 yıl olacağından de facto olarak meclis başkanının da süresi 2 artı 2 olacaktır. lakin bu bir hukuk komedisidir, bir anu anayasanın içine nasıl edilir bunu gösterir
Bir düzen partisinin zaten darbelerle düzülmüş olan anayasanın bir düzine daha düzülmesi eylemine katkısıdır.
(bkz: bir adalet partisi olarak akp)
diğer işlerinde de çalıştığı alanlarda üstüne etmelerini inkar etmemesi.
tek örnek üzerinden yol alınan önerme. hatalı. açalım bacak aramızı da geçen vagonları sayalım. 1-2-3-4-5.
efendim necasetini eşeleyen çocuk boncuk bulursa sevinir. sevineceğiz. sevindik. artık önümüzdeki maçlara bakacağız.

lakin güçler ayrılığı ilkesi var ya hani. belki ondandır. hani yargı, yasama, yürütme dedikleri. belki güçler ayrılığı ilkesine hizmet ediyordur bu durum. yani yasa çıkartan meclis ile yasayı yürüten bakanlar kurulu / yargının eş zamanlı seçimini engelleyerek makamların birbirine ağalık paşalık yapmaması için olabilir. yani, belki, bilmiyorum.

bir de bakmak lazım, hani yeni bir durum mu diyerek. evvelden de sıçmışlar lan bu anayasanın içine. baksanıza yıllardır seçimler 5 yılda bir yapılırken cumhurbaşkanı 7 yılda bir seçiliyormuş. meclis başkanı ve divanı hadisesine girmek dahi istemiyorum zira yaşı 18 den büyük olan lise talebeli bilir ki; meclis başkanı ve elbette ki divanı her yeni parlemento ile değişir. bilmem belki bunun da bir nedeni vardır. şüphesiz ki her söylenen de bir hikmet vardır, durup düşünesiniz diye...

hani deselerdi "anayasanın içine sıçılmaktadır çünkü aşağıdaki son taslakta 5. maddeni 3. ve 4. fıkraları çelişmektedir" derdim gel öpücem.

5. madde;

(1)egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.
(2)türk milleti, egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
(3)egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.
(4)milletarası ve milletlerüstü kuruluşlara üyelikten kaynaklanan sınırlamalar saklıdır .

anam bir tane daha buldum. anne, boncukları biriktirip kolye yapalım mı?