bugün

kafası kırılacak adam.
+ merhaba bakkal bey, şu şu adresi arıyordum yardımcı olabilir misiniz acaba?
- adres tariflerimiz 2 TL'den başlıyor, 10 TL'ye kadar çeşitlerimiz var.
+ hö? ne çeşidi ne tl'si anlamadım?
- çok adres soran var, biz de ticarete dönüştürdük
+ e yuh diyorum artık. vay be! o 2 Tl-10 TL farkı ne onu anlamadım?
- uzak mesafelerin tarifi uzun sürdüğünden, bu anlamda...
+ tamam tamam sus, duymak istemiyorum midem kalktı. insanlık ölmüş.
- cenaze hizmetlerimiz de var. arzu ederseniz bu konuda katalog...
+ ya bi yürü git!
yok artık dedirtecek durumdur. para istenecek en son şeydir.
türkiye sınırları dışında yaşanan durum.
kesinlikle tasvip ettiğim olaydır. hatta adres tarifi kurumsallaşmalıdır. yok öyle bedava navigasyon...
nokia'ya dünya para vermeyi bilirsiniz ama canım esnafa bir katkım olsun demezsiniz. hele bazılarınız altında son model bir arabayla girerler dar ve biraz da ücra bir sokağa, sağa yanaşır, direksiyon başından:
-bakar mısınız? ebemin nikahını arıyordum da ben, buralarda bir yerdeymiş...?

diğer taraftan telefonla konuşur, navigasyon özelliğini kullanmayı bilmediği nokia telefonu ile...
-tamam, buldum geliyorum. *10 dakikaya kadar oradayım. *
esnaf ve müşterisi yolu tarife koyulur, arabaya gaz vererek dinler. dinleyeceksen adam gibi dinle... depar atmaya hazırlanan atlet gibi ne gaz vere vere ayar veriyorsun... (acelem var bak motor soğumasın diye gazıda çalıştırıyorum hızlı anlat ayarı)
acelesi tavrına karşın ısrarla anlamaz ve ısrarla sorusunu farklı şekillerde yineler...
en sonunda esnafın müşterisi pes eder, hem alışveriş yapmaktan hem de yol tarifinden vazgeçer gider... ee ne oldu? ayak üstü esnafı zarara uğrattın bre caniii... git yolunu kendin bul... yön duygusu al, nokia alacağına...

soru 1: nokiaya neden taktım?
soru 2: 23, menepoz için biraz garip bir yaş değil mi?
soru 3: yukardaki dialogda ben hangisiyim?
soru 4: soru 4 nedir?
kahvede aksama kadar okeye donenlere is istihdami saglamak amaclanmistir.
(bkz: adres soran kişiye ana avrat düze git demek)
adresin yanlış tarifinde para iadesi sözü veriyorsa mantıklı olabilir.
Büfeye günde kaç kişinin adres sorduğunu düşünürsek büfelerin yaptığı doğru davranış *
bir simitçide, * 'adres sormak ücrete tabidir, saygılar' yazısını görünce yuh amk çüşş denilmesine vesile olan eylemdir...
küçümsediğimden değil kesinlikle ama sanki amca simitçi değil danışmanlık şirketinin ceo su...

bir ara boş gördüm simit arabasını, ilk yazının hemen altında 'insanlığın cenazesini kaldırmaya gittim, gelicem' yazıyordu... doğruymuş...
Kiraya, borca, faturaya yetişemediğim şu dönemlerde, aklıma yatan fikir.
çölde pek para getirmeyecek eylem. orda genelde 1 adreste büyük miktarda para götürmek de mümkündür.
(bkz: adres sormak 1 ytl işine gelirse)*
kampüs- 3 ytl
otel- 4 ytl
şair fuzuli caddesi- 2 ytl
varuna kafe- 3 ytl
yıldız dolmuş durağı- 1 ytl...
hele bir de kapının önüne kadar götürüyorsa; helaldir.

(bkz: taksici)
memlekette insanlık kalmamış dedirten davranış
genellikle esnafın başvurduğu bi gelir kaynağıdır.
gün boyu dükkanına gelip "hemşerim şu adresi bi tarif ediver" cümlelerinden sıdkı sıyrılıp yön yetisini ticarete dönüştüren kişi edimidir.