abdülhamit in ingiliz elçiyi tokatladığı yalanı

aşağılık (bkz: payitaht abdülhamid) dizisinde ileri sürülen bir yalandır. sahne şöyle:

http://odatv.com/vid_video.php?id=8ED4A

önce bu dizinin neden şu sıralar çekilip, gösterime sokulduğunu izah edelim: (bkz: payitaht abdülhamid/#35842501)

ya bu tokatlama yalanına ne demeli? kimse "kurgudur" diye kıvırmaya kalkmasın. tarihi bir dizi veya film çekilirken elbette kurguya yer verilir ama yaşanmasına imkan ihtimal olmayan yalanlar "kurgudur" diye sokuşturulamaz. lan o devirde ingiliz elçisine tokat aşk etmek kimin haddine? britanya imparatorluğu bunu yapanın yedi sülalesinin hatırını sorardı maazallah!..

abdülhamit'in yabancılara nasıl davrandığını merak eden şunları okusun:

(bkz: abdülhamit in edward jorris e gösterdiği merhamet)

(bkz: ikinci abdülhamit in mazlum askerlerini astırması)

şu da zihin açıcı niyetine olsun:

(bkz: rte nin seçmenini kaz yerine koyması)

ahmak, görgüsüz, bön, kenar mahalle iti cinsinden çomarların orgazm olmasına vesile olan yalandır.

yukarıda elçi tokatlama gibi bir olayın olmadığını ve de olamayacağını izah ettim zaten. fakat varsayalım ki böyle bir olay olmuş olsun, böyle bir barbarlığa bakıp da keyiflenmek ancak aşağılık kompleksi içinde kıvranan, aciz, öz güven eksikliği çeken, ezik bir çomar olmakla mümkündür.

elçi dediğin, adı üstünde, gönderilen devlete güvenilerek gönderilmiş, o devlete emanet, dokunulmaz bir kişidir. haddini aşan bir söz sarf eder veya göreviyle bağdaşmayan bir eylemi olursa sepetlenir, o kadar.

koca padişahın o anda kendisini korumak için hiçbir imkanı olmayan, savunmasız elçiyi tokatlamasında ne gibi bir yiğitlik görür bu aşağılık çomarlar anlamak mümkün değil.

madem ki elçiye kızdın, bir güzel sepetler, sonra ingilizlere ikram ettiğin kıbrıs'ı ve mısır'ı, yunan'a peşkeş çektiğin girit'i ve tesalya'yı, bulgar'ın gözünün içine baka baka el koyduğu doğu rumeli'yi geri alırsın eyvallah... yiğitlik öyle olmaz böyle olur.

hiç değilse şu olaylarda

(bkz: abdülhamit in edward jorris e gösterdiği merhamet)

(bkz: ikinci abdülhamit in mazlum askerlerini astırması)

(bkz: payitahtına rus zafer anıtı diktiren padişah)

yavşamazsın ona da eyvallah...

çomar kültürü babayiğitlik kültürü değil, savunmasız yakaladığını linç etme, puşt kültürüdür. elçi tokatlamak gibi küçüklükleri marifet saymak başka türlü nasıl mümkün olur?

+1 rumeli71. An la mı yo lar kardeş..

korkak ve paranoyak birinin bunu yapabilmesi imkansizdir. tipinden belli zaten kiytirik birisi.

rahmetli kemal ağabeyimizi kıskanıp giriştiği eylemsidir.

görsel

doğmadan bir kaç sene önce türkçe ezan yürürlükten kalktığı halde "10 yaşında arapça ezan okudu diye dayak yiyenler" olduğundan fazlaca şey edilmesin böyle mevzular. söyledikleri 3 kelimeden 4 tanesi yalan çünkü beyaz perdede neden farklı olsun..

yobazların ne kadar garip yaratıklar olduğunu gösteren yalandır.

malum, bu salaklara süleyman nazif tarafından uydurularak yazıldığı bin kere kanıtlanmış olan "abdülhamit'in hatıratı"nı yılların yılıdır gagalarlar... ne desek, ne kanıt göstersek yalan olduğunu kabul etmeye yanaşmazlar.

şu (bkz: abdülhamit in ingiliz elçiyi tokatladığı yalanı/#36011695) entryde ifade edilen anı da aynı hatırattan alınmadır. göreceğiniz gibi abdülhamit karşısında bacak bacak üstüne atıp, ağzına geleni söyleyen ingiliz elçiye iki çift laf edemeyip, üstüne bir de ağlıyor.

eğer "abdülhamit'in hatıratı" (hani şu yahudiye posta koyduğunu filan anlattığı hatırat) gerçektir diyorsanız bu olayı da kabul etmeniz lazım.