bugün

bir mucizedir.

musa'nın kızıldeniz'i ikiye ayırması bile teknik olarak daha mümkün iken, akepe hükümeti bunu başarabilmiştir.

devlete maliyeti 7 kuruş olan elektrik enerjisi ne zor şartlar altında evlerimize ulaşmakta kim bilir? santralden çıkıyor, maliye bakanı'nın evine uğruyor, oradan meclise ulaşıyor...tabi bu arada su yakmıyor, maliyeti artıyor enerjinin. meclisten çıkışına kadar geçen süreçte 17.5 kuruş oluyor, daha sonra şöyle bir güneydoğu anadolu bölgesine ve büyük kentlerimizin kürt mahallelerine uğruyor, burada ihtiyacı olan vatandaşlarımız direklerden çekiveriyorlar elektriği, sonra tedaş'a ulaşıyor, tabi bu geçen süreçte de yine maliyeti artıyor, oluyor 27 kuruş. ne yani? olmasın mı? kürt vatandaşlarımız elektrik kullanmasın mı? saçmalamayın lütfen...
neyse, elektriğimizin yolculuğu devam ediyor. tüm bu dolaşımların ardından son bir kez daha maliye bakanlığına uğruyor, evlerde kullanıma hazır hale getirilmesi için elektrik enerjisine son eklentiler yapılıyor ve evlerimize geldiğinde fiyatı 38.5 kuruşa ulaşmış oluyor.

değerli müminler, lütfen aptal olmayın, hepimizin evinde elektrikli aletler var, plazma televizyonlar, derin donduruculu buzdolapları var. şayet elektrik enerjisi santralden çıktığı gibi evlerimize gelse bunların alayı bozulur, allah çarpsın ki bozulur, radyasyon yayar, kanser yapar, hayatınızı siker.

koskoca hükümet bunları bilmiyor mu sanıyorsunuz?
hükümetimiz elektriğe ötv koyarak aslında elektrik enerjisindeki radyasyonu sıfıra indirgiyor, ama size deseler "radyasyonu indiriyoruz" anlamazsınız ki amına koduklarım. onun için lütfen hükümete çamur atmayın, onların tek düşündüğü bizim temiz ve huzurlu bir şekilde elektrik enerjisi kullanmamız.

38.5 kuruş pahalı geliyorsa kullanmayın ayrıca, zorla mı sokuyorlar elektrik kablosunu evinize. ermenistan'da, bulgaristan'da daha ucuzsa gidin onlardan alın elektriği, kimse karışmaz...
koyun kesimin yarasın benim hükümetime diyeceğidir efendim.

o yüzden herşey müstahak efendim.
kurunun yanında yanan yaşlara üzülüyorum o kadar.
sosyal devletimizin orta kesime vurduğu darbelerden sadece birisidir. o kadar normal geliyor ki artık böyle kazıklar vatandaşa. alışmış kudurmuştan betermiş arkadaş hakkaten. millet ekmeğini elektriğini benzinini geçmiş suriye ye mi girelim alex gitsin mi kalsın mı onu konuşuyor.
(bkz: düdüklemek)
tam anlamıyla halkı sömürmek, halkın parasıyla gemicik ve uçakcık alınmasıdır.
türk halkının koyun eti tercihinin acı sonuçlarından biridir.
(bkz: ne yersen osun)
geçtiğimiz ay evimi taşıdım. elektrik idaresinden yetkililer sayaç bağlamaya geldiler. rica ettim kendilerinden. nolur tesisatı direkt bana döşeyin dedim. güldüler. oysa ben müptelayım, zam müptelası. bu ay ilk faturama yansımıştı zam. ve artık tatmin oldum. sokak aydınlatmaları, trt payından sonra büyüklerimden oksijen vergisi istiyorum. nede olsa bu memleketin havasını soluyoruz. ona da vergi gelsin. şebeke sularından da 2 hidrojen bir okaijen vergisi alınsın. nasrettin hocanın eşeği gibi açlığa alışmışken hazır. darısı doğalgaza inşallah.
kimsenin ses çıkarmamasına rağmen akepe iktidarı bunu dahi becerememektedir.

ulan insanlar ses çıkarmıyor, ver coşkuyu gitsin. ama sen hala elektrik kesiyorsun. olacak iş mi?

yani milyonlarca kişi domalmış, sikemiyor.

böyle de beceriksiz bunlar.