bugün

memur olanlar için kullanılır.. 657 sayılı kanuna atfendir..
elinin kolunun bağlı olması. işçilerin senin bilmem kaç katı maaş alıyor olması. grev gibi haklarının olmaması. en ücra köşelerde çalışıyor olman. devletin seni istediği gibi kullanma hakkına sahip olduğunu düşünmesi.
Not: Bunu yazarken son cümleyi o dönemin şartlarına göre abartmışım. asıl şimdi kul köle olacağız galiba. Hele bir rotasyon çıksın....
evrak yoğunluğunun içinde kaybolmaktır.
bu gün git yarın gel cümlesine aşiyan olmaktır.
siyasi görüşünü ulu orta savunamamaktır.
kendisinden daha düşük konumla özel sektörde çalışan arkadaşlarına acıyarak bakmaktır.
acıyarak baktığı o arkadaşları gün gelipte güzel yerlere gelince hiçlik hissetmektir.
hiçlik hissetmeye başlayınca rüşvete göz yummaktır.
rüşvete göz yumduktan sonra şahsi rüşvete alışmaktır.
zamanla işine karşı riyakar olmaktır.
zamanla iyi bir semte gecmektir.
zamanla iyi bir arabaya binmektir.
zamanla memur gibi değil özel sektördeki amir gibi yaşamaktır.
zamanla amirinin kim olduğunu karıştırmaktır.
rüşvet aldığı taşeronu da amiri olur, bürokratik güç kimdeyse ondan olur. efendim dediği herkes efendisi olur.
zordur 657 ye tabi olmak. lakin yüzünüzün kızardığı kadar.
tabi olabilmek için milyonlarca kişinin sonucu bugun aciklanacak kpss isimli sınavda birbiriyle yarıştığı statüdür..

(bkz: devlet memurları kanunu)
"böyle gelmiş böyle gider" felsefesini gittikçe daha da benimsemek, yaratıcı gücünüzü 2.plana atmak demektir.
söylemesi ayıptır diye belirtmektir.4/b 4/c zırvalarındn bihaber olmak demektir.devletin şevkatli kollarında sefa sürmek demektir.
10 sene öncesine kadar burun bükenlerin, her ne kadar ilgililer teğet geçecek, hiç acıtmayacak deseler de yaşanan çok ciddi iki ekonomik krizden sonra tabi olabilmek için geceli gündüzlü ders çalıştıkları kanun.
her sabah lacivert ceketini giyerek ve siyah kravatını bağlayarak devlet dairesine gitmektir..gidecek ve devleti kurtaracak benim memurum..memurların çoğu düz adamdır..saat gibi adamlardır..her gün saat 08:00 dedi mi devlet memuru kapıda görülür..müdürünü görünce , müdürüm günaydın der..müdürü de belki selam verir,hani o da kafayla..ha şu var ki o müdür de zamanında 20 yıl önce aynı işi yapıyordu..vesselam severim 657 olanları..
işsizliğin tavan yaptığı dönemde en garanti iş kapısıdır...
aynı zamanda kredi kartı borçlarına tabi olmak demektir. etrafımda o kadar çok hıyar görüyorum ki bu durumdan muzdarip. devlet memurluğu iş değil ama ülkemizin hayat şartları o kadar trışka ki devlet memurluğu bile iyi işten sayılır oldu. ayda ortalama 1500 liraya çalışmanın neresi iyi olabilir ki?
şimdi sözlükcüm; devlete sırtını dayamak deyimini hiç sevemedim ben,kişilik meselesini es geçenler var bu kısımda.özel sektör de iş deneyimi yaşayan kesimdenim,iyi hoş para var tabi ki de,huzuru kaybediyor bu sefer insanlar,rant kapıları adamı baştan aşağı değiştirebiliyor,herkes için mesele işten atılma korkusu değil,it gibi çalıştırılmak,mal muamelesi görmek korkusu,üstüne ses çıkartma hakkının kaybedilmesi,yazılı emri uygulamak başkadır,karşına patronunun geçip sana emir vermesi başka.velhasıl 657ye tabi olanları sevmeyebilirim iltimas vs... biliyorsunuz bu ülkede bürokrasi işleyişi sorunlu oldukça 657 liler sevilmeyecektir.ama 657nin kendisini severim,içtenlikle severim hem de,öyle garanti olduğu için falan değil,bazı insanların altında çalışmaktansa kanunların altında çalışmayı yeğlediğim için,hafta sonuna da iş taşıyıp kendimi ihmal edemeyeceğim için,şikayetim olduğunda birilerine yavşaklık yapmak zorunda kalmayacağım için,gözümüzde büyüttüğümüz iktidarların da geçici olduğunu kabul ettiği için severim 657yi.
alınan üç kuruş parayla tabii ve ilkel bir hayatı yaşamaya göz yummaktır.
öğretmen olmaktır. koca bulmak kolay da, erkekler için eş bulmak biraz zor.
devletin durumuna suç ortağı olmak.
Çoğu kişinin hayalidir ama olabilmek için benliğinizden vazgeçmek gerekir. Tek artısı kafanın rahat olmasıdır.