bugün

türkiye büyük millet meclisi.

bir diğer hikayeye göre:

Alevîlikte Hz.Muhammed'in miraç (Tanrı ile görüşme) ile birlikte anlatılan bir hikâye ye göre : Hz. Muhammed Tanrıyı ziyaretten döndükten sonra, gerçek hayatta 40"lar Meclisi denilen bir toplantıya katılmak ister. Hz. Muhammed 40"lar meclisine girmek için kapıyı çalar ve peygamber olduğunu söyler. - Git peygamberliğini ümmetine göster, denilir. Ve içeriye alınmaz, bir kaç defa dener sonra:" - Bende fakir bir kulum, sizden biriyim" deyince içeriye alınır. Yani bu meclise isteyen herkes giremez, oraya giren rütbesini, malini mülkünü defterden silmesi gerekir, ve oraya girmek için gönülden istekli ve ısrarlı olmak gerekir.

Hz. Muhammed, Kırklar Cem'ine girince, oradakilere kim olduklarını, büyük, küçük kim diye sorar. - Bize Kırklar derler , bizim küçüğümüzde büyüğümüzde uludur. Cevabini alır. Hz. Muhammed sayar bakar, kadın erkek 39 kişi, biriniz nerede der: - O dışarıda görevdedir derler.Hz. Muhammed ispat ister. Birisi Hz. Ali'nin koluna bir bıçak vurur, hepsinin kolundan kan akar, bir damla kan da çatıdan içeri düşer. Hz.Ali'nin kolu sarılır diğerlerinden dökülen kan da durur. Burada ki mesaj, Cem'de kadın, erkek herkesin eşit ve ayni seviyede olduğudur. Canlardan birisinin acısı herkesin acısıdır, birisinin acısı sarılınca hepsinin acısı durur. Ortaya bir üzüm tanesi getirilir,Hz.Muhammed'ten bunu 40 kişiye paylaştırılması istenir. Hz.Muhammed zor durumda kalır ve Hak'tan yardim ister, üzüm tanesi ezilip serbest edilir, buna kırk kişi banıp, mest (seri-hoş = başı hoş) olup semaha kalkarlar. Burada verilen önemli mesaj, bilmediğini sorup öğrenmektir, var olanı eşitçe paylaşmak, hakkına düsene razı ve beraber mutlu olmaktır. Semah dönerken Hz.Muhammed'in basında ki sarık düşer ve 40 parça olur, Kırklar bu parçaları bellerine bağlarlar, Hz.Muhammed 40"lara Pirlerini sorar: - Pirimiz Ali, rehberimiz Cebrail'dir. cevabini alır. .

Sonuçta ortaya çıkan Hace.Bektaşi Veli'nin deyimiyle, akil mantığa uyan ve gönülden her insanin katılabileceği sonuç: Tanrı gökte değil yerdedir, insanların içinde, kalbindedir. insanlar da birleşip dünyadaki nimetleri (değerleri) ortaklasa eşitçe paylaşmalıdır. Bu hikâyede anlatılan konular, ve özelikle Cem'de Ehli-Beyt Hz. Ali ve soyuyla ilgili konular Cem'in islam'dan aldığı yanlardır. Eski tarih kaynaklar, Cem'de görülen: kadınlı erkekli, semahlı müzikli, yemekli, içkili, öğütlü ve dualı toplantılara (seremonilere), islam öncesi Anadolu'da ve Asya toplumlarında rastlandığı göstermektedir. Bu nedenle Cem direk islam'dan kaynaklanan bir olgu değildir. *