bugün

niang'ın siftah yaptığı maç. daha da önemlisi okan alkan bu maçtaki perofrmansıyla gökhan gönül'ün yedeği olmayı garantilemiştir. artık bekir'i aykut hocanın düşüneceğini bile sanmıyorum.

edit: yazarken 4-1 oldu, niang siftah yaptığı maçta 2.'yi de bulmuştur.
niang 2'ledi. allah belanı versin guiza, özlemişiz karşı karşıya atılan gole sevinmeyi.
kırk yılın başında iki tane genç yetenet çıkardık, ikisi de aynı kanatta, aynı mevkide oynuyor. sıçam böyle şansa. * *
fener'in 10. haftadaki bursaspor maçına kadar kör topal ilk 4 içinde yürüyeceğinin sinyallerini aldığımız maç.
manisa'ya 4,
antalya'ya 4...

paok'a da atsaydın ya 4...

neyse geçti. gel bursa'ya at 4 de görelim boyunun ölçüsünü...
Fenerbahçe'nin avrupa kupalarından elenmesinden sonra Süper lig'e nasıl asıldığını ve şampiyonluk yarışından kopmayacağını, adım adım zirve takibi yapacağını gösteren maçtır. Takım yavaş yavaş yerine oturuyor, zaten ilk haftalarda hiç bir takım tam performansını ortaya koyamaz. onun için ön yargıları kırmak ve bir takımı sadece tutmuş olmak için değil, yensede yenilsede "En büyük" diye bağırabilmek önemlidir. Bu fenerbahçe içinde geçerlidir galatasaray içinde.Niang'ın da ne kadar hayırlı ve doğru bir transfer olduğunu gördük bu arada. ulan ne politika yaptım işte 4-1 önde fenerbahçe.*
4-2 oldu amk.

yeni gökhan gönül çıkardıgımız maç.
(bkz: okan alkan)
okan alkan göz dolduran oyununu bir de çizgiden top çıkararak süsledi. artık sağ kanatta içimiz rahat.
fenerbahçe'nin seyircisiz oynanan maçlarda daha rahat oynadığını görmüş olduk.

selçuk girdi alex çıktı.
selçuk şahin'in oyuna girmesiyle içimi bir korku kaplamıştır. manisaspor beraberlik için son kozunu oyuna sürmüştür...
fenerin bu seneki lig maçlarının gollü geçececeğinin göstergesidir.
daha ligin başındayız fenerin maçında atılan toplam gol sayısı 4+5+6şimdilik=15 dir.
an itibariyle fenerbahçenin 4-2 üstünlüğüyle sona ermiş maçtır.
4-2 bitmiş olan maçtır. özetlemek gerekirse niang'ın uzun zamandır forvet görmeyen fenerbahçe taraftarının gönüllerine su serptiği, okan alkan'ın ise artık gökhan gönül'ün sık sakatlanan yapısının bir sorun olmasını ortadan kaldırdığı, hatta yarın öbür gün gökhan gönül'ün avrupa'ya gitmesi durumunda fenerbahçe'nin sorun yaşamayacağını ilk defa 11'de çıktığı maçta yaptığı 2 asist ile göstermiştir.
artık takımde kimler oynamalı, kimler oynamamalı yavaş yavaş oturan maçtır. mesela okan'ın takıma adapte olmasıyla bekir herhalde gider diye düşünüyorum. mehmet topuz da ısrarla "ben kanat adamı değilim hacı" diye bağırıyor. ortaya alınmalı, cristian ve selçuktan biri de gider gibi...
1992 doğumlu okan'ın güzel sinyaller verdiği maçtır.
fenerbahçe'de pek bir fark görünmeyen maçtır. zira fenerbahçe;
young boys'dan 3 gol,
paok'dan 2 gol,
trabzonspor'dan 3 gol,
manisaspor'dan 2 gol yemiştir.
fenerbahçe defansına kötü denemez ama bir uyumsuzluk var gibi gözüküyor.
(bkz: diego lugano fabio bilica uyumsuzluğu)
fenerbahçemizin 3 puanın yanında okan alkan ı kazandığı karşılaşma. niang ın 2 golü yıllardır takır takır gol atan forvet özlemi duyan fenerbahçe taraftarını sevindirmiştir kanımca. en azından beni sevindirdi.
teravih namazından çıktıktan sonra sonucu görmemle amin dediğim maç.

(bkz: bu da böyle bir anımdır)
fener antalyaya 4 atar, ne oldum delileri bi havaya girer,sonra 2 maç yenilip popoları iner, sonra tekrar 4 atıp havaya girerler.demek ki 2 maç hüsran olacak sizin için koçlar.özellikle bjk maçını beklemenizi tavsiye ederim.
guizanın bizler üzerinde bıraktığı etki yüzünden forvetin oynaması gerektiği gibi oynamasına inanılmaz sevindiğimiz maç olmuştur. ,
özetle 3 puan fenerbahçenindir.
fenerbahçe'nin seyircisiz olarak 2. kez coştuğu, ancak benim iftar yemekleri dolayısıyla yine 2. kez kaçırdığım maç. trt3 yayınlıyor muydu full maç özetlerini? *
çok çok iyi oynamadan kötü bir rakibe karşı alınmış 3 puanın maçıdır. ama aslolan bu durumlarda 3 puan çıkarmaktır. şimdi seyircisiz maç yok artık ve bu takım daha performansının %40-50 sinde. en güzel taraf mamadou niang denilen makinenin çalışmaya başlaması. (#9093643)
derin topların daha iyi atılmaya çalışıldığı ve en azından denendiği maç olmuştur. şimdi herkes tekrar şapkayı önüne koysun ve bu aykut kocaman'a sahip çıksın. performans olarak takım %60-65 lere geldiğinde göreceğiz her birlikte durumu. lig daha erken ve çok uzun süre var. her zaman bu ligi kovalarız. kimse şampiyon olmadı daha ve karamsarlığa gerek yok.
şimdi ilk iş olarak aykut hoca'dan lugano'nun yanına ikinci bir tandem adamı aldırmasını bekliyorum ki, bu bilica denen kazma 18'i bırakın direkt tribüne gitsin ve devre arasında sivas'a geri kiralansın. sonra da ön libero için bir arayış olur mu bilmem, ama olmalı. ve takımı kesinlikle brezilyalılar ağırlıklı olmaktan kurtarmak şart. bir de yabancı hoca yabancı hoca diye bağıran dingillere sormak istiyorum acaba daum ya da dede hazretleri 18 yaşındaki adamı ilk onbire koyar mıydı? umarım okan alkan bundan sonra hep 18 de olur.
takım düzelecek kimse merak etmesin.
henuz 17 yasında olan bir genc futbolcunun devlesmesi

yılların usta ismi gibiymiş gibi soğuk kanlı olması.
aykut kocaman'ın aldığı riskin karşılığını gördüğü maçtır.

hazırlık döneminde sadece 10 dakika oynadığı maçta kalitesini gösteren sağ bek okan alkan'ın neden gökhan gönül yokken yedek kaldığını sorguluyordum kendi adıma. bir kere bu çocuk bu mevkinin adamı, bekir irtegün gibi stoperden bozma değil. aykut hocayı işte bununla eleştiriyordum. değişim parolası altında daum icatlarının bazılarına el sürmemesi beni üzüyordu.

fenerbahçe istekli de başladı maça. genç okan'ın nefis çevirdiği topta manisa kalecisinin hatası çok büyüktü tabii. bu hatayı ligin sonuna doğru yapmış olsa, kesin aziz yıldırım satın almış temalı yüzlerce entry bulabilirdik bu başlığın altında.

klasik daum hastalığı nüksetti sonra fenerbahçede. atılan golün üstüne yatma, oyunu rölantiye alma çabaları vs, bir şekilde ilk yarının sonu geldi. ama ikinci yarıya daha istekli giren manisa golü de buldu, hatta bir iki tane daha da atabilirdi mert günok olmasaydı.

işte o anda alex de souza bize neden çok büyük topçu olduğunu hatırlattı. çok güzel ortaya diego lugano da sağlam yapıştırdı. burada tipik anadolu takımı çöküşü yaşadı manisaspor. 15 dakika içerisinde skorun 1-1'den 4-1'e gelmesi sadece böyle açıklanabilir.

mamadou niang için, iyi ve farklı demiştik. adam zaten boğa gibi güçlü, kolay yıkılmıyor. okan'ın ortasına yaptığı kafa vuruşu da çok kilit noktaya gitti. caner erkin'in attığı şahane topa da yaptığı son vuruş çok klastı. biz fenerbahçe taraftarları olarak henüz güiza sendromundan çıkabilmiş değiliz anlaşılan. eminim izleyenlerin yarısı "eyvah gol kaçtı" demiştir.

ben biraz da issiar dia'ya değinmek istiyorum. bu adam ufak, çelimsiz, yere yıkılır vs gibi iddiaları olan insanlar vardı her tarafta. adamın yıkılması ancak formasından çekilip çevrilince oldu. ufak ama bir hayli kuvvetli, feci şekilde de hızlı bir oyuncu. niang'ın alıp gittiği topta 50 metre kadar bir depar attı niang'ın yaklaşık 10-15 metre gerisinden gelip. ben uzun süredir, yani appiah'tan bu yana, fenerbahçe'de bu ayarda depar atabilen bir oyuncu görmemiştim, sevindim.

mehmet topuz'un ben kanat oyuncusu değilim diye bağırdığı, özer hurmacı'nın kendini kanıtlama çabası kaynaklı paniğinin sürdüğü, cristian baroni, selçuk şahin ve de fabio bilica'nın aslında bu takımda kendilerine yer bulamamaları gerektiği bu maçta bir kez daha görüldü. aykut kocaman'ın bahsettiği revizyon bu adamlarla yapılmaz.

okan'ın sahaya sürülmesi ise fenerbahçe ve türk futbolunun ileride sağ bek sıkıntısı çekmeyeceğini göstermiştir. aykut kocaman'ın aynı cesareti gökay iravul konusunda da göstermesini bekliyorum. zira bu genç ortada ve kanatta oynayabiliyor. hataları cristian, selçuk ve benzeri adamlar yapacağına bu genç çocuk yapsın, o da pişsin ve türk futbolu iyi bir oyuncu daha kazansın.

aynı şekilde savunma için de. bilica bizi kanser edeceğine, bekir veya ilhan'a forma versin aykut hoca. varsa a2 takımdan a takıma çağrılabilecek genç bir savunma oyuncusu, lugano'yla oynayarak bu işe alışsın. bunun yabancı kontenjanına yapacağı etki de tartışılmaz olur. stoch-dia-niang üçlüsünü, arkalarında alex'le birlikte oynatmak büyük bir lükstür bence ve iyi bir savunma kurgusu, emre'nin yanında en az kendisi kadar savaşan bir oyuncuyla gerçekleşebilir.

fenerbahçe'nin 3 haftada 10 gol atması sevindirici ama yediği 5 gol de aynı ayarda düşündürücü. varsın böyle olsun. ben 1-0 kazanmaktansa 4-2 gibi skorları tercih ederim. milli maç arasında bu kurgunun da biraz daha iyi oturacağını umuyorum.

manisaspor'un da kadrosu fena değil ama hakan kutlu ile bu iş olmaz, demedi deme ibrahim.

son olarak, seyircisiz tadı yok vs deniyor. eğer stadı dolduran seyirci kendi oyuncusuna tepki gösterip, ıslıklayıp onun moralini bozmak yerine ona destek olup itici güç haline geliyorsa tadı var. yoksa zaten ne olduğunu görüyoruz.
gökhan gönül olmayınca, yerine klonu okan'ın sahne aldığı maç. maçın tek üzücü yanı, şu çocuğu alkışlayacak seyircinin olmamasıydı.
genç oyuncumuz okan'ın iki asist yaptığı karşılaşmadır.
ayrıca niang'ın da iki gol attığı ve bu nedenle özgüveninin geleceğine inandığım karşılaşma olmuştur. özellikle ikinci golünden önce, caner'in verdiği pasta, "ulen kaleciyle karşıya karşıya kaldık, atamıycaz gene" derken niang topu ağlara bırakmıştır. yıllarca guiza yüzünden karşı karşıya atamama durumumuz niang ile sona ermiştir. bu sevindiricidir.
mesela aynı pozisyonda guiza olsa;
"canerin pası guizada, guiza döndü, pas verebileceği arkadaşını arıyor, alexe veriyor, rakip defans yerleşti, alexin arapası, top sekti, şimdi mehmet topuz, pas vereceği arkadaşını aradı, emreyi gördü, defans araya girdi, top sekiyor, gerilerden gelen selçuk vuruyor, farklı bir şekilde out"

olurduk. kuruttun lan bizi yıllardır guiza. mala bağladık sayende...