bugün

artık tası tamamı toplayıp diktatöryalıktan siktir olup gitmemizin vaktinin geldiğinin resmi açıklamasıdır.
Türk halkı adına hesap soran Cumhuriyet Savcılarının görevini yapmalarının engellenmesi hukuk ve demokrasi skandalıdır, Türkiye Cumhuriyeti' nin temel değerlerine, kazanımlarına ve türk milleti' nin haklarına yapılan bir darbedir.
özeti baskı yapıldı, deliller karartıldı, kişilerin kaçmasına müsade edildi, operasyon engellendi şeklinde olan açıklamadır.

sade vatandaştan devletin en tepesine kadar bu ulusun her ferdinin yüzünü kızartacaktır. bugün değilse, bir gün...

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25448223.asp

o değil de bu hayvan sürüsüyle ben ve benim gibi insanlar aynı sırada geçiyor...

bu ülkede doğmak için önceki hayatımda ne rezillik işledim acaba?

(bkz: 18 aralık akp sivil darbesi)
türkiye cumhuriyeti devletinde hukukun askıya alındığının ilanıdır.
artık bir muz cumhuriyetiyiz. emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

not: askeri darbe için zemin oluşmaya başladı, herkes herşeye hazırlıklı olsun.
utanması olan bir iktidar için kaldırılamayacak açıklamadır.
tarihin satır satır satır satır yazacağı rezillik.

hırsızların son biçare çırpınışları.
(bkz: yolsuzluk savcısından soruşturmaya dair açıklama)
Hukuğun bittiği kaotik bir noktadayız.
birazcık insanlık kırıntısı, biraz onur olsa idi, şu an hükümet istifasını konuşuyor olurduk. yazıklar olsun.
an itibariyle akp hükumetinin geçerliliği kalmamıştır.
hiç bir hükmü yoktur, savcı polise iş yaptıramamaktadır, polis iktidara boyun eğmektedir, iktidar ülkeyi soymaktadır.
boklarınızın üstüne oturup kapatabilirsin. ama kokmasını engelleyemezsin.
türkiye'nin bir hukuk devleti olmadığını bi kez daha ortaya çıkaran açıklamadır.
türkiye Cumhuriyeti'nin artık tayyip'in çiftliğinin olduğunun resmidir.
Yargının sesinin nasıl kısıldığının göstergesidir. Zaten baskıyı tahmin ediyorduk ama bir savcı kalıp da böyle bir açıklama yapıyor ve ülke ayaklanmıyorsa diyecek pek de bir şey yok... iktidarın utanması zaten yok biliyoruz; suçluyu korumasından, suçun üstünü örtmesinden. ama HSYK diye bir kurum vardı dimi? bari o kurum bir adım atsa savcılarının bağımsızlığını, tarafsızlığını sağlamak adına. Yoksa bu gidişle hukuka olan güven * telafisi olmayan yaralar almış olacak.
milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyenlerin suratına tokat gibi çarpmıştır. medya maymunundan siyasi tr-aktörlerine ve tüm yüzsüzlere gelsin. olayları örtbas etmek için "yargı sonuna kadar görevini yapsın, her kim yolsuzluk yapmışsa allah belasını versin" diyenlere bırakmak lazım mikrofonu. ulan arkanızda o kadar salak bir kitle var ki, türkiye tarihinin en büyük lideri, memleketimizin kurtarıcısı, her şeyimiz, veli nimetimiz, haşmetlimiz yolsuzluk yapamıcak mı. kimler çaldı bu ülkede, dünya liderimiz çalamıcak mı dense hüloooğ çığlıkları, megriler yeri götü inletecekken götünü başını dağıttınız memleketin çivisini çıkartıp temeline dinamit koyup patlattınız. şimdi insanlar anlamıştır herhalde soruşturmanın neden üslerden, validen, bakandan gizli yürütüldüğünü. olan sürülen, el çektirilen memurlara oldu. suçluluğu soruşturulanlar, daha soruşturmalar anlaşılmadan uygulamalarıyla iddiaları doğrulayıp kendilerini suçlu pozisyonuna soktular iyice.
Dün belirttiğim hususların bugün karşımıza çıktığını gösteren açıklama.

(bkz: #22358163)
aşağıda yer alan açıklamadır. hukuğun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı falan güzel şeyler bunlar.

--spoiler--
Tarafımca yürütülen soruşturmada karşılaştığı baskılar nedeniyle aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti hasıl olmuştur.

Uzun bir süredir içinde kamuoyu tarafından yakından tanınan kişiler ile bir kısım kamu görevlileri hakkında önemli iddiaların bulunduğu, çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında ihaleye fesat karıştırmak; rüşvet, nüfuz ticareti, sahtecilik, tehdit, 2863 sayısı yasaya muhalefet gibi suçlara ilişkin 2012/656 sayılı soruşturmayı yürütmekteyim.
Kanunun emri gereği gizli olarak yürütülmesi gereken soruşturmanın deşifre edilip basına yansımaya başlaması ve delillerin karartılmasına yönelik önlem alındığını tespit etmem üzerine harekete geçmeden önce dosyayı 24.12.2013 günü sayın Başsavcım Turan Çolakkadı ve Başsavcı vekilim Oktay Erdoğan\'a ayrıntısı ile arz ettim.

Suçlarla ilgili delillerin karartılmadan, bir an önce toplanabilmesi için nöbetçi hakimlikten soruşturma ile ilgili alınan arama ve el koyma kararları ile gözaltına alma kararlarını dün sabah itibariyle istanbul Emniyet Müdürlüğü\'ne, gereğinin yerine getirilmesi için gönderdim.

Bilahare basın yayın organlarında ve internet sitelerinde gözaltına alınacak bazı isimlerin yer aldığını ve delillerin karartılmaya başladığını tespit ettim.
Aynı gün saat 19:00 sıralarında operasyonda görev alacak şube müdürleri ile adliye binasında yaptığı görüşmeye rağmen mahkeme kararının ve gözaltına alma kararının yerine getirilmediğini belirledim.
Bugün itibariyle bu soruşturma dosyasının içerisinde yer alan arama, el koyma ve gözaltı kararları ile birlikte gerekçe gösterilmeden uhdemden alındığını öğrendim. Bundan sonra sorumluluk istanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı Vekilindedir.
üm meslektaşlarım ve kamuoyu bilmelidir ki; bir Cumhuriyet Savcısı olarak soruşturma yapmam engellenmiştir.

Dolayısıyla hem Başsavcılık üzerinden hem de yargılama kararlarını uygulama durumunda olan Adli Kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir.
Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemişlerdir. Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkan verilmiştir.

Devletin üç temel erkinden biri olan, bağımsız ve tarafsız bir şekilde görev yapması beklenen yargı erkinin bir mensubu olarak bizlerden beklenen, mevzuatın bize vermiş olduğu baskılardan korkarak ve çekinerek milletin hukukunu çiğnetmek değil, milletimizin hukukunu koruma yolunda görevimizi hakkıyla yerine getirmeye çalışmaktır.
Bu zorlu süreçte, en başta meslek büyüklerimiz olmak üzere bütün hukuk camiasından yargı bağımsızlığına sahip çıkmalarını bekliyorum.

Saygılarımla
--spoiler--
sivil darbe'nin ilanıdır.
cumhuriyet başsavcısı turan çolakkadı tarafından üstü örtülü şekilde eleştirilmiştir. (bkz: 26 12 2013 başsavcılık açıklaması)
gazetelerde yayınlanan isimlerden kastı bilal erdoğan olan açıklama.

deliller karartılmıştır demiştir. bu saatten sonra ülkede hukuktan bahsedilemez.
recep tayyip erdoğan'ın padişahlığını ilanıdır.
Lan adamsanız sizi araştıranlara ve hukuğa dokunmayın dokunmayında yediğiniz her bok ortaya çıksın.
ülkeden siktir olup gitme sebebidir.
yazılı olmayan rte kanunlarının ispatıdır. tayyip'i anamla yatakta yakalasam suçu anamda bulurum diyen koyunlar olduğu sürece bu devram böyle sürecek.
ülkedeki ikiyüzlüleri gösteren olaydır. bu muammer akkaş denen savcı bozması ve türevleri zamanında hrant dink cinayetinin üstünü örttüler. sahte delillerle askerleri içeri tıktılar. o zaman rte sesini çıkarmadı. şimdi uğraşsın dursun. ama şunu kimse unutmamalı. bu savcılar gülen'in savcılarıdır. muammer akkaş'a tarafsız diyen adam salaktır. yolsuzluk dosyası bu savcılardan alınmalı ve akp yandaşı da gülen yandaşı da olmayan savcılara verilmelidir. bugün cemaatin savcılarını alkışlayanlar, askerleri içeri tıktıklarında küfredenlerdi. o zaman alkışlayanlar da bugün küfrediyor. gözünüzü açın arkadaşlar, olaylara tek taraflı bakarak hiçbir şey elde edemezsiniz.