bugün

kahve denilen şeyi vip den ibaret zanneden, damağı dar insanların "hava atmak için içiyorlar" diyerek "mallık" şeklinde adlandırdıkları eylem.

belturun bir çay kaşığı kahveye, bir litre su oranıyla yaptığı çılgın filtre(!) kahveye 5 lira veren var. ben cafe au lait seviyorum onu değil.

ayrıca (bkz: bir insanlık ölçütü olarak kahve)
(bkz: starbucksta 5 liraya kahve içebileceğini sanmak)
(bkz: yanlış anlamayın hocam mekan ödetiyor)
Kahve tadından anlamayan birinin söyleyeceği cümlelerden birisidir. efenim, şöyle ki kahve manyağı birisi olarak size dünyada ki en iyi kahve markasının starbucks daha sonra da illy olduğunu söylemeliyim. alışveriş merkezlerinden aldığımız kahvelerle, evde sıcak suyun içine atıp yaptığımız kahveler bir değildir. bunun markayla, mekanla hiçbir alakası yoktur. kahveden anlayan ve kahve manyağı olan kişiler kuvvetle muhtemel starbucks veyahut kahvesi güzel olan bir yerde 5 tl vermesi göze batmamalıdır.
maliyeti en fazla dört milyon tutan pantolona, kırk milyondan fazla para vermekle aynı şeydir. kapitalizmdir, vahşidir.
güzel bir şekilde kazıklanmaktır. gidiyoruz yine de. nasıl bir mantığım varsa...
sadece sturbucks değil en basit cafelerde bile kahvenin fiyatı 5 tl'den başladığı için çok da yadırganası bir durum değildir.
25 kuruşa karamel macchiato yapan herhangi bir yer olmamasından kaynaklanır. yoksa kimsenin starbucks meraklısı olduğunu sanmam.
çayın en siktir boktan anadolu kahvehanesinde 50 kuruş olduğunu varsayarsak, burada yapılmış olan 25 kuruşluk yakıştırma kahvenin ciddiyetine gölge düşürmüştür.
zengin işidir. haa ben de içtim, hatta daha da pahalıya ama adam türk kahvesinin* hakkını veriyordu allah için.
not: zengin falan değilim.*
istediğini istediğin yerde içersin. tamam. amenna. ama sırf gösteriş olsun diye, baaaak bende starbucks ta içiyorum, taam mı diyerekten aşırı görgüsüzce davranmalarınada sadece cahilliklerine veriyorum. her iki anlamda zenginliğinizi güzel göstermek istiyorsanız, öyle bir geçer zaman ki deki soner karakterini örnek almanızı tavsiye ederim.
ancak mado da içilirse anlamlı olabilecek kahvedir.
Kahve içmek değil, bardak elinde, arka fonda kafe tabelası ile fotoğraf çekilmektir amacı insanın. Elit göstermektir kendini, olduğundan fazla göstermeye çalışmaktır amacı. Oysa değer biçer kendine; 4.75 kr!
kerizlik bir zenginlik alametidir..
gayet normal olandır. zira sonuçta orda verdiğin para kahve parasından çok mekan, sağlanan hizmetler, yapılan reklam gibi değişkenlerin parasıdır. yani aynı mantıkla migrosta satılan aynı ürünün yine migros'un bir mağazası olan şok mağazalarında satılandan daha pahalıya satılmasından bir farkı yoktur.
işçilik diye bir şey vardır. birikim, işçilik, bilgi. yoksa şu anda tuşlarına bastığım klavyenin malzemeleri 20 lira eder diyelim, 60'a satılıyor.
(bkz: açılın ulan jet sosyeteyim ben pis fakirler)
aptal olmanın yok bedeli...
aynı kahveyi 25 kuruşa getirebiliyorsan, gelir senden içeriz.
(bkz: starbucks a bardağı için giden insan)
(bkz: özentilik belirtileri)
yakın da geçecegi yeni fiyat uygulamasıyla beni çok korkutan modern ve çarpıtılmış kapitalist kulturun kahvehanesinde yapılan eylemdir.gençligin ragbeti ve agızlarını yaya yaya "sıtarrrrbakkssta oturuyooduk işşte.." demeleri yuzunden daha çok fiyat yukseltmelerine neden olacaktır.durum yolunacak kaz bulmuşuz,yolmazsak ayıp şimdi durumudur.gençlik iyi ki erotik shoplara çok fazla ragbet göstermiyor,biscolatayla idare ediyor.
(bkz: star fucks)
isminin yazdığı bardağı asalet zannettiğin küçük yudumlarla sindire sindire içirten, kendini kahven bitene kadar ve oradan kalkıp gidene kadar burjuva sınıfından göstertiğine inanmak istediğin fiyat farkı.
özenti gençlik orda bi kahve içer 3 gün aç gezer orda çektirdiği fotorafla 5 gün rahat eder.
bimden le kahve almak daha iyidir. ***