2014 türkiye sivil darbesi

akp organize suç örgütü ve lideri tarafından gerçekleştirilmiştir. sözkonusu yapı anayasa tarafından garanti altına alınmış tüm hukuki ve insani hakların yanında basın/yayın, internet, ifade tarzı özgürlükleri de askıya almış, ayrıca ülkenin maddi zenginliklerine de yine aynı idare tarafından el konmuştur. devlet mekanizması lağvedilmiş ve parti diktası hakim kılınmıştır. olan bitenin politik karşılığı tastamam budur, yani belirsiz, bulanık veya anlaşılmayacak bir durum yoktur, herşey gayet nettir, özür veya bahane kalmamıştır.

henüz bu darbenin nasıl tersine döndürüleceği, darbecilerin yönetimden nasıl el çektirileceği ve hangi meşru organlar tarafından yargılanacağı belirsizdir. ancak bilinen bir tek gerçek vardır: bundan gayri mevcut iktidarı destekleyen kişi ve kurum farketmeksizin herkes bu darbenin fiili destekçisidir, dolayısıyla toplumun gaspedilen tüm maddi ve manevi haklarının birinci derecede sorumlusudur.

bu noktaya kadar işgal ettikleri makam ve rütbelere dayanarak sağa sola tehditler savuranlar bilmelidir ki, bu noktadan sonra meşrulukları tamamen bitmiştir, dolayısıyla bulundukları konumları temsil değil ayaklar altında rezil etmektedirler. kimsenin gerçekten ödeyemeyeği bir vebalin altına girmemesi, darbe ve darbecileri desteklememesi önerilir.