bugün

türkiye kupası çeyrek final ilk mücadelesidir.

beşiktaşımız, yedek ağırlıklı kadrosuyla çıktığı inönü'deki grup karşılaşmasında aldığı mağlubiyetin hesabını kapatacaktır.
beşiktaşımızın bir üst turu şimdiden garantilediği öngörülen türkiye kupası maçı. tabii takımımız bize bir sürpriz de hazırlıyor olabilir. hiç belli olmaz.
saat 19:00'da başlayacak olan maçtır. Rodrigo Tello ve Matias Delgado rize'ye götürülmemiştir.
(bkz: kartal gol gol gol)
beşiktaşımızdan goller bekledğimiz karşılaşmadır.

(bkz: siyah ulan!)
tello ve delgado'nun yokluğunda beşiktaş'ın çok zorlanacağı maçtır.
sonucuna göre basının "kartal'a akşam çayı", "kartal'a demli çay", "kartal'a acı çay", "rize çayı zehir etti" gibi manşetlerin atılacağı maç.
zor olsa da alacağımız maçtır.
* *
bobo nun kaçırdığı gollerin haddi hesabı olmayan maçtır. ah ulan bobo yaktın bizi.
39. dakika ofsayt golümüz verilmedi.
ilk yarısı 0-0 bitmiştir maçın. kaçan gollerin haddi hesabı yoktur.
hakemin aşırı derecede sert bir futbol oynamaya müsade ettiği maçtır. beşiktaşımzın yine bir adet golü verilmemiştir. maçın hakem 3'lüsü maçı berbat etmektedir.
bobonun salakça gol kaçırdığı maçtır.
ayrıca sopcast kendini aşmış ve lig tv haricinde kendiside reklam koymaktadır.
60. dakikada bobo'nun yüzde yüzlük golü kaçırdığı maçtır. Beşiktaş golü illaki bulacaktır.
hakkında "bobo attı 1 oldu!" tarzında bir entry girilmesini beklediğim maçtır. (bkz: beyaz ulan)
Rizenin 1-0 öne geçtiği maç.
beşiktaş avans vermeden kazanmadığı için, yine bir avans vermiştir, hep böyle oluyordur, korkmamak lazımdır. (bkz: soradan g te kaçabilecek entryler)
1-0 biten maç. 2. maçta kanser olunacağının da kanıtıdır bu skor.
beşiktaş'ın verilmeyen golü nedeniyle, 1-0 biten maçtır. bu maç ile de gördüğümüz gibi fenerbahçe veya galatasaray'dan 5 yiyen her takım, beşiktaş'a karşı ölümüne oynamaktadır.

Gökhan zan'ın değil ibrahim kaş'ın hatası ile beşiktaş'ın gol yediği maçtır. aptal spiker ibrahim kaş'ı, gökhan zan sanaraktan "gökhan zan'ın zamanlama hatası ..." şeklinde bir yorum yapmıştır...
kupa maçının ilk ayağı olması itibarı ile beşiktaşın ikinci maç ve devam eden lig mücadelesinde,bahanelerin arkasına sığınmadan iyi futbol oynaması gerektiği gerçeğini anlaması gereken maçtır.
fenerbahçe'yle kadıköy'de 1-1 kalarak fener'e yatan * rizespor'un fortis türkiye kupası çeyrek final ilk maçında beşiktaş karşısında 1-0 galip tamamladığı maç.
hakemler yüzünden şuan ligte lider olamayan takımın, tekrar hakemlerden dert yanması sonucunda; "bahane uydurmayın, işinize bakın" türü yorumların yapıldığı maçtır.
beşiktaş'ın inönü'de rize'nin ve diğer problemlilerin havasını/gazını alacağına işaret edecek maçtır. maç başlar. kartal bırakır, adamlar gider santradan golü atar. sonra kartal gol gol nidaları eşliğinde beşiktaş'ımız çay keyfi yapar. beşiktaş elenecek diye sevinenlerin de hevesleri kursaklarında kalır.
efendim beşiktaşımızın hak ederek mağlup olduğu karşılaşmadır.

beşiktaş net pozisyonlar bulmuştur, hatta ilk yarıda şutlarda istatistikler beşiktaş: 5/10, çaykur rizespor: 0/0 şeklindeydi. rizespor, bulduğu belki de tek pozisyonu gole çevirerek maçı kazanmıştır.

peki neden beşiktaş mağlubiyeti hak etti diyoruz? beşiktaş'ta özellikle birkaç futbolcu aşırı derecede laubaliydi maç boyunca.

bunların başında serdar özkan gelmekte, tello ve delgado'nun yokluğunda sol açıkta yer aldı, maç boyunca belki iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalıştı ama her topta da 3-4 kişinin arasına girip şov peşinde koşması pekçok tehlikeli olabilecek atakta beşiktaş'ı kesti. şımarıklığının giderilmesi şart. bir magazin ürünümüzün bir lafı vardı "olmadan, oldumcuklar" diye, serdar işte bu kategoride davranıyor.

bir diğer bobo, son haftalardaki gol kaçırma geleneğini devam ettirdi -ben de kendisine ana avrat sövme geleneğimi sürdürdüm bu maçta-, hele ki, kaçırdığı 2 pozisyon vardı ki akıllara zarar bir tanesi altıpasın içerisinde topun dibine girse gol olacak pozisyonda sanki şut değil de pas atıyormuş gibi vurdu, zaten 4-5 oyuncu olan kale çizgisi üzerinde plase vurmaya çalıştı, kaçırdığı 2. gol ise her şeyden öte ayıptı, sol taraftan açılan topa rizespor kalecisi tokadı bastı ancak top bobo'nun önüne düştü arka direkte gelişine plaselese gol, bobo topu kontrol etti hepimiz gol olmasını beklerken kendisi 2,5 metreden hem de yakın direğin dibinden auta gönderdi topu!

rico, takımın liderliğine soyundu ancak, her zaman bildiğimiz gibi topu aldığında durup en az 10 saniye bekliyor, maç boyunca cisse'den bile geride oynadı. sanki, rico ön libero, cisse orta sahada forvet arkasında oynuyor gibiydi. ali tandoğan her zamanki bildiğimiz tandoğan artık kızamıyoruz bile adamın kapasitesi bu, onu bu takımda oynatanlar utansın. holosko etkiliydi, iyi paslar attı, kaçırmaması gereken bir gol kaçırdı.

gökhan zan ilk yarıda rakibe top vermedi havadan mücadelelerde ancak, be adam sen kimsin de 40 metreden üstelik organize bir atakta şut çekiyorsun? ilkini hadi çektin, 2. sefer yine neden deniyorsun? 40 metre ulan ayıp! 2. vurduğu top rakipten dönüp, beşiktaş yarı alanında sekti, ibrahim kaş laubali ve rahat biçimde topun yerde stop etmesini bekleyince anderson çok güzel şekilde araya girdi ve topu ağlarla buluştu bu sırada bir beşiktaşlı oyuncunun anderson'ya doğru değil de kaleye doğru koşması garipti, hakan da o pozisyonda çıksa topu alma şansı gerçekten vardı, adriano topu ayağından açmıştı çünkü. hakan zaten golden 2 dakika önce artislik yaparken gole neden oluyordu.

beşiktaş 5-6 net pozisyon bulduğu, akın akın gittiği rizespor kalesinde gol bulamayarak laubaliliği ile kaybetmiştir. bu mağlubiyet akıl parası olsun. bobo'ya acil olarak bir cezai yaptırım uygulanmalı. hiç kimse çıkıp "adam kaç maç kurtardı lan" demesin! böylesine kolay pozisyonları atamayacaksa higuain neden gönderildi arkadaş?

mağlubiyeti hak ettik, iyi skorlar alınca aşırı rahatlayan, laubali olan, "nasıl olsa alırız" havasında olan futbolculara ve onları displine etmeyi başaramayan teknik heyete akıl parası olsun. bobo hele ki, o 2. golü kaçırınca gerçekten gelecekte ders alınsın diye maçın kaybedilmesini istedim, beşiktaşlı bir futbolcunun bu derece rahat olmasını kaldıramadım.

son not: 100. yıldaki şampiyonluğa hakem katkısı olduğunu iddia eden kişiler, maç ve hakem örnek verirlerse, daha sağlıklı bir biçimde cevap veririz kendilerine. öyle somut örnek vermeden farazi konuşmak, bir kişinin beyninin küçüklüğünden kaynaklanır ancak! "yahu üstünden uzun zaman geçti hatırlamıyorum şimdi" diye öten varsa eğer, ağzıyla konuşsun, üstünde oturduğu uzvuyla değil! maç ve hakem örnek veremeyenler de tükürdüğünü itinayla yalayabilir benim açımdan problem yok. o sezonun 2. haftasındaki kocaelispor maçında 90+3'teki ofsayttan atılan golden başka örnek veremeyeceklerini ben de biliyorum, onlar da biliyor... bu örneği verirlerken, ilk haftaki bursaspor maçında hakem metin tokat'ın iki net penaltı vermemesini unutmasınlar, tek mağlubiyetin alındığı diyarbakırspor maçında kaleci şenol'u hakem bülent demirlek'in atmadığını unutmasınlar. öyle farazi konuşmakla olmaz, maç ve hakemle geleceksiniz gençler!
atamayana atarlar denen lanet olası kuralın tuttuğu maçtır. bobo saç baş yoldurmuştur. gökhan zan sakatlıktan nasıl çıkmışsa o gazla orta sahadan şut denemiş, akabinde dönen topu ibrahim kaş havada incelerken rizesporlu oyuncu gelip golü bulmuştur. golden sonra top oyun içinde kalamamıştır, hepsinin sonucu olarak inönüdeki maça gitmek de farz olmuştur.
rize beşiktaşa çakmıştır, bu kadar basittir.
(bkz: fenersizsen karanlıktasındır)