bugün

anlamsız ülkedir.

zorunlu olarak din dersi (doğrusu islam dersi) verilmesini geçtim, bunun 2 saat verilmesi ama koskoca dil dersinin sadece 3 saat verilmesidir.

küçük kardeşim bu yıl 5. sınıfa başlıyacak. eve bir kağıt göndermişler seçmeli ders için. baktım, kağıtta ilk bu ilgimi çekti.

ulan 3 saatçik ingilizce ile sen çocuklara ne öğretmeyi planlıyorsun ? kaldır gitsin daha iyi.

bir de şöyle bir şey var.
kuranı kerim, peygamber hayatı ve temel islami bilgiler olmak üzere 2'şer saatlik seçmeli dersler var ama dil dersine takviye yok. zaten bunca islam dersi koymuşken, bir de zorunlu 2 saat koymak abesle iştigaldir.

madem öyle kaldır zorunlu dil dersini, seçmeli yap isteyen seçsin. onun yerinde 5 saat adam gibi çocuklara dil öğret de bir işlerine yarasın.
bir öğrencinin 15 yıllık eğitim hayatını şanslı ise 15 defa değişen sistemle mezun olduktan sonra ne biliyorsun sorusuna cevap alınamayan işsizler ile dolup taşan sosyal devlet anlayışını benimsemiş halkı için canla başla çalışan adamların ceplerini doldururken eğitim sistemini unuttuklarını fark etmemizi sağlayan ülkedir.
Tadımlık derslerin olduğu müfredatta olan durumdur. Hoş o müfredatı öğreten hocalarda tadımlık olduğu için normal karşılıyor insan. Tabi tüm hocalar tadımlık gibi bir anlam, tadımlıktan kasıtta tek gecelik aşk gibi anlamlar hiç çıkmasın! tadımlıktan kasıt böyle doymadan, ağızda tat bıraksın yeter mantığıdır.

Benim zamanımda bazı hocalarım gerçekten tadımlıktı yani soruyu sor ve kaç, hani anlatmasını, anlatabilmesini bekleme o insanın. Anlatamıyor çünkü. Tabi böyle adama aslında soru da sormaman lazım ama insan bazen öğretmen-öğrenci ilişkisinin temeli olan ilim öğrenme anını yaşamak istiyor. Tabi bu anda yetersiz yapıyla tam olarak yaşanamadığı için tadımlık, böyle öğreniyormuş gibi bir an oluyor. Sonuç olarak bu işler tadımlık kaldığı için asıl doyumun sağlandığı yer olan dershaneler türedi ülkemizde.
gericidir. din bir ders degil ihtiyactir.