bugün

Üstad Yılmaz özdil'in akapelileri demokrasi öğreterek rencide ettiği güzel bir yazı.

--spoiler--
Demokrasinin iki çeşidi vardır.
Biri, zor ve gerçek olanı.
Öbürü kolayı, oyun olanı.
Topraksızı topraklandırmadan…
işçiyi sağlama almadan…
Halkı esaslı eğitmeden…
Olmaz.
Birincisi, köklü değişim ister.
Zordur ama, gerçek demokrasidir.
ikincisi, sandık demokrasisidir.
Okuma yazma bilsin bilmesin…
Toprağı, işi olsun olmasın…
Demagojiyle serseme çevrilen halk, elindeki kağıdı sandığa atar.
Böylece…
Kendi kendini yönetmiş sayılır.
Bu, oyundur, kolaydır.
Amerika bu demokrasiyi yayıyor.
Biz de demokrasinin kolayını seçtik.
Çok şeyler göreceğiz daha.
*
Kime ait bu sözler?
Köy enstitülerinin mimarı, öğretmen ismail Hakkı Tonguç'a ait.
*
Ne zaman söyledi bu sözleri?
Köy enstitüleri, karşıdevrimciler tarafından kapatıldığında söyledi.
*
Peki şimdi, asrın liderimizin damadı olan bakanımız ne diyor?
“Geçenlerde seçmenlerle sohbet ediyorduk, cumhurbaşkanımız ay'a kadar dört şeritli yol yapacağım dese vallahi inanırız diyorlar.”
*
Doğrusu duyunca hiç şaşmadık.
Lafla peynir gemisi 16 senedir yüzüyorsa, uzay gemisi de duble yolda gayet güzel gider mutlaka.
*
Mars'a tünel.
Uranüs'e köprü.
Plüton'da petrol bulduk.
Neptün'e imam hatip filan.
*
Ama kaderin cilvesine bakın ki…
Meral Akşener öğretmen.
Muharrem ince öğretmen.
Asrın liderimizin ise diploması bile muamma.
Esaslı eğitimle “zor ve gerçek demokrasi”ye geçmek için tarihi yüzleşmedir aslında.
--spoiler--

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/...dort-seritli-yol-2444264/
bilineni yazmıştır yine yılmaz özdil. ama artık bu adamın yazdıklarının çok bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. okuyanı da yorumlayanı da sabit. tamam sen doğruyu yazıyorsun da sadece yazıyorsun. bu ülkede eline kağıt değmeyen seçmen kitlesi de göz önüne gelince yazıdan geriye kalan kafadan çıkan bir ee sesi oluyor.