bugün

finlandiya sınırında bulunan kronstad sovyetinde gerçekleşen ayaklanma. bolşevik partisinin beyaz ordunun çıkarttığı bir ayaklanma gözüyle bakıp, ayaklanmayı sert bir şekilde bastırmıştır.

ayaklanmayı çıkartan kronstad sovyeti iktidarın sovyetlerden alınıp, bolşevik partisine verildiğini düşünüyordu. bu yüzden "iktidar yeniden sovyetlere, partilere değil!" diyen bir bildiri yayımladı. bunun üzerine bolşevikler bu hareketin burjuvaziye yaracağını bildirerek eğer teslim olursa sovyetin herkesin affedileceğini bildiren bir karşı bildiri yayımladı. fakat bunu reddeden kronstad ayaklanmayı başlattı. ifade ve basın özgürlüğünü, özgür seçimleri savunan bir bildiri yayımladılar. bolşevik partisinin üyelerini tutuklayarak hapse attılar. bunu üzerine kızılordu şehri kuşattı ve teslim olmasını istedi. kabul edilmeyince zinovyev ve troçki(ki burda troçki'nin etkili olduğunu belirtmeliyim)'nin kararı ile şehre ateş açıldı. tüm isyancıalr yakalndı, liderleri halk mahkemelerinde yargılanmak üsere hapse atıldı. geriye kalanlar ise zorunlu çalışma kamplarına gönderildi sonraları.

lenin bu hareketin tüm iyi niyetine inanmasına rağmen yapılanlara ses çıkartmamıştı. çünkü gelişen sol komünizm akımının avrupadaki bolşevik devrimlerinin başarısızlığa uğrayacağını düşünüyordu. örnek vermek gerekirse; macar sovyeti ayaklanması bu yüzden başarısız olmuştur. fakat sonraları lenin bu hareketin bu kadar sert bastırılmasının doğru olmadığını da belirtmiştir.
kronştad'lı denizcilerin ayaklanmasıdır. devrimin amacından şaştığını, tüm iktidarın parti'de toplanmasının devrim'in ruhuna aykırı olduğunu düşünen, hemen her kurumun parti tarafından kontrol edilmesinin ileride diktatörlüğe dönüşeceğini düşünen denizcilerin ayaklanmasıdır. tabii ki ilk olarak "hadi ula bi ayaklanalım da günlerini gösterelim şunlara" diyerek başlamamıştır. halkın kötü duruma isyan etmesi ve kendiliğinden gelişen olaylar sonucu hareket ayaklanmaya dönüşmüştür. kurulan komiteler aracılığıyla parti'yle görüşülmek istenmiş, petersburg'a delegeler yollanmış ve sorun barışçıl yollarla çözülmeye çalışılmışltır. tabii bu arada bolşevikler boş duramış ve dezenformasyonun tillahını yapıp kronştadlı devrimci denizcileri "burjuvazinin uşağı" "devrime ihanet eden maceraperestler" olarak göstermiş de denizcilerin dünyayla tüm bağlantısını kesmişlerdir. bolşevikler bu olay ve aynı taktiklerle bastırdıkları diğer ayaklanmalardan (mesela ukrayna'daki mahnovist hareket) sonra gücü tamamen tekelde toplamış ve tarih akmaya devam etmiştir. ama tarih, binbir karalamayla devrimcileri öldüren bolşevikleri mi kahraman ilan etmiştir, devrimci denizcileri mi o biraz tartışılır. tabii ben denizcilerden devrimci diye bahsedince, siz benim rengimi hemen anladınız. tilkiler sizii.