bugün

Türkiye'de içki satışı düzenlemeleriyle ilgili tartışmalar devam ediyor. Aslında bu düzenlemeler ABD, ingiltere örnek alınarak rahatlıkla çözülebilecekken iş farklı bir mecraya kaydı. içki tartışmaları Milli Mücadele'nin bütün hızıyla sürdüğü 1920 yılında da yaşanmış ve sonunda içki satışı Meclis kararıyla yasaklanmıştı.
Bütün tartışmalardan sonra kanun oya sunuldu. 71 kabul, 71 ret, 3 de çekimser oyu çıktı. Başkan Vehbi Bey evet oyu vermiş olduğundan kanun kabul edildi. 14 Eylül 1920'de kabul edilen bu kanunla ülkede her türlü alkollü içkinin yapımı, alımı, satımı ve kullanımı yasaklandı. Bu yasağa uymayanlara para veya hapis cezası verilecekti.

bugün ile kıyas edelim.
1-Avrupanın iyi medeni kanunu uyguluyoruz. isviçereden aldık. en iyisi o olduğu için .
isviçre de 22 ile 06 arası büfe tarzu yerlede satışı yok.

2-içki yasaklanması söz konusu değil , sadece gece büfe satışına kısıtlama var bunu kimse anlamak istemiyor.

3-Devlet tabiki de milletini buna alışmaması için önleyici hizmetler almalıdır.Sigara gibi düşünün. kapalı alanda içe yasası uygulanmaz diyorlardı. o gün karşı çıkanlar bugün tebrik ediyor.
kemalistlerin cevap vermesi gerekendir.
Kardesim bir insan istedigi saatte icer.

Sen sattirsan da icer, sattirmasan da icer.

Satmayacak misin? Hodri meydan, evim ozel mulk, kasa kasa istifler icerim.

Ciger benim, para benim. Sana da bok yemek duser.
mantıklı yasaktır. 1920 de olsun 2013 te olsun fark etmez.
içkiyi ideolojinin simgesi haline getirmeyin bugün örnek ve referans olarak almamız istenen avrupa da bile böyle yasaklar varken bu isyan aslında yasaya değil genel anlamda haset.