bugün

pazar yeri gibidir. ne ararsanız bulabilirsiniz o üstgeçitte. çift şeritli otoban gibi geniş ve aşırı kalabalık olur.
tam bir medeniyet köprüsüdür.bir tarafı ortadirek ve aşağısı olan insanlardan oluşan bir halkken,diğeri tarafı adeta bir burjuva komünüdür.
(bkz: çocukluğumuzun geçtiği yerler)
ülkedeki gelir dağılımı adaletsizliği bu şekilde devam ederse çok yakında tam ortasına pasaport kontrol noktası kurulacak olan köprüdür..
minübüs korna sesinden insanın kafasının bipildiği mekandır. yahu "nerde bu devlet" diyesi gelir insanın.
metro girişini içinde barındıran, sabah 7.15 sularında az sayıda olan seyyar satıcılar öğle vaktinde dağılırlar. Akşam üstleri her çeşit seyyar satıcı bulunabilir.
3 sene boyunca her gün her türlü makarayla okul çıkışlarındaki geçilen köprüdür.
şirinevlerden gelen çocukların bir akşam saati etrafta kimse yokkenarabalara ve bllboardlara zarar verdiklerini görünce,gene aynı tipte bikaç gencin ataköydeki sitelerden birinin bekçisini sebepsizce dövdüğünü öğrenince bana kendini sövdüren köprüdür...
çok acaip alışveriş merkezi, sınıfsal ayrımın simgesi...

(bkz: dağın öte yüzü)
ayrıca bu geçice şirinevler-ataköy metrosunun giriş ve çıkışıda denk gelmektedir..
brokeback mountain'i gay dağcılar diye pazarlayan berlin duvarı gibi bir yeri bambaşka bir yeri bambaşka mekan...
Her geçtiğimde okul yıllarımın aklıma geldiği ve sağıma soluma bakmadan metroya bindiğim köprüdür. Çoğu zaman bu köprünün iki ayrı kültür arasındaki bağlantıyı temsil ettiğini düşünmüşümdür.
gece geç saatlerde kesif bir bally kokusu kaplanan köprüdür.
toplam 11 yıl kullandığım ve son 6 yıldırda çok nadir yararlandığım,son olarak demirleri sarı renge boyanan ve yıllardır yürüyen merdiven yuvasında küçük çocukların kaydığı,üstünde metronun gişelerinin bulunduğu köprüdür.
Not: * * * *
ülkemize özgü çarpık bir metropol olan istanbul' un plansızlığına tipik bir örnektir...
derhal ilçe olmalı..o kadar kalabalık yani
genellikle ölme eğilimi içinde olan vatandaşlarımızın kullanmayıpta altından geçerken araba çarpması sonucu beyinlerinin pörtlediği yerdir...
bu üstgeçitte her zaman bir hareketlilik mevcuttur. Bir de metrodan gelen acaleci insanlarla karşılaşmak mümkündür.
dünyaları birbirinden ayıran.
bu köprüde kitaptan prezoya kadar herşey edinilebilmektedir.
bir türlü adam gibi yapılamamış üst geçit. neredeyse milyon insan geçiyor ama bazen üstü açık bazen kapalı bir öyle bir böyle, pistir, seyyar satıcıdan geçilmez. rezil bir haldedir. hiç yakışmamaktadır.
sosyo-ekonomik açıdan iki farklı dünyayı ayıran köprüdür.
gece bazen ataköy tarafına geçerken sanki ülke değiştiriyormuşcasına polisler tarafından durdurulup gbt kontrolüne tabi tutulunur. Kontrol sırasında sırf erkeklerden oluşan bir grupsanız "neden geldiniz, nereye gidiyorsunuz?" gibi sorulara tabi tutulabilirsiniz. Utanmasalar pasaport ile giriş isteyeceklerdir.

Ama ne hikmetse ataköy'den şirinevlere gecerken aynı polisler hiç aldırış etmemektedirler.
şirinevler ve ataköy'de ikamet eden insanların yaşamlarındaki tek benzer nokta, bu üstgeçidi kullanıyor olmalarıdır. onun dışında pek bir ortak özellik gözlenemez.
altından metrobüs ve tüm araçların geçtiği güzel üstgeçit. şort giyilip geçildiği vakit insanı sıcak havadan kurtaran tek yerdir.*
minibüsler e5 üzerinde gittiği vakitler tam bu nokta yüzünen topkapıya kadar yada ters istikamette sefaköye kadar inanılmaz bir yoğunluk olurdu. çünkü minibüsler bazen 1 şerit bırakacak şekilde yolu kapattıklarından dolayı trafik kitlenirdi. burdan sonrası ki yol güzergahı anlamsız bir şekilde bomboş.

e5'e yan yol yapıldı ve minübüsler çıkarılınca rahatladık.
(bkz: medeniyetler köprüsü)