entry'ler (41)

çakmağın içersindeki sıvı ile oynayan çocuk

çakmağın içersindeki iki bölmede sıvıyı eşitlemeye çalışır. efsane nesil midir değil midir sözlük tarafından belirlenmesini istediğim çocuktur. ona göre davranacak bundan sonra.

nargile cafenin hemen yanındaki dövmeci

esprili siyah tişört satışı da yapılan, içersindeki nargile dumanından göz gözü görmeyen garip ortamlardır. sahibi de siyah giyinir, saçları zenci saçı gibidir bilekliği koluna kadardır ve genellikle "dostum", "hocam" gibi hitap şekilleri vardır. yanında da şebnem ferah'a benzeyen kız arkadaşı vardır.

babanın en yakın arkadaşı

gözde büyütülen, dünyanın en güçlü insanı olarak görülen babaya "naber len ehehe" diyen adamlardır. o çocuk aklımla boğasım, ışıklı ayakkabılarımın topuğuyla burnunu ezesim gelirdi.

sözlükte troll sayısının artması

sözlüğün ağır abilerini rahatsız eden durum.
troller, sözlüğü eğlenceli hale getiren adamlardır. onları ciddiye alıp (bkz: yav he he) (bkz: düşünme demiyorum hobi olarak yine düşün)diye ayar vermeye çalışan zırzoplardan daha zeki oldukları aşikar. iki kişinin bile fikir birliğine varamadığı bir dünyada, istiyorlar ki herkes ciddi takılsın, kimse şaka yapmasın.
oldu amk.

ünlülerin facebook konuşmaları

puşkin

atın dört ayağı vardır ama gene de tökezler

erdi is online…

* dört değil beş

* beş

* ahuhazuhasdhjfklş

puşkin

* ?

erdi

* hiç köye de mi

*gitm…

erdi is offline…

puşkin banned to erdi…

ünlülerin facebook konuşmaları

einstein

ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler.

emir is online…

* kanka bişey sorcm

* kaç soru

* çözüyon lan günde

* doğru söyle ama.

einstein yazıyor…

emir

* ya benim mat-1 türkçe-1 falan full de

* diğerlerinden çok yanlış var

* ya bi de ne zaman iki şık

einstein is offline

* şık arasında kalsam

* hep yanlışı işaretliyom xd

* sana da oluyo mu

* öyle

emir titreşim gönderdi…
emir titreşim gönderdi…
emir titreşim gönderdi…

emir is offline…

ünlülerin facebook konuşmaları

che guevara

* yoksula gülmedim, zenginliğe özenmedim, faşistleri sevmedim, ezilenleri dövmedim, ben devrimci doğdum, devrimci öleceğim

che guevara yazıyor…

hamza is online…

* asıl mesele yoksulluk

* değil

* sen oğluna örtülü ödenekten

* gemi al iki çuval

* kömürle oy topla

* geçicen onları…

* millet aç aç.

che guevara is offline…

* ha devrimci diyosan…

che guevara is online…

* ahmet kayayı örnek alacaksın.

* ben şahsen fikrini değil, müziğini

che guevara is offline

*seviyorum

hamza link gönderdi

http://www.youtube.com/watch?v=LuCqi-JLo1Q

* dinle hocam

* ehehe

ünlülerin facebook konuşmaları

insanlığa mal olmuş ünlü kişilerin facebook üzerinden yaptığı muhabbetlerdir.

nietzsche

* ahlak, uzun ve korkusuz bir sahtekarlıktır

nietzche yazıyor…

emrah is online…

* sahtekarlığın kralını yapan…

* tff dir

* sen maç aralarında soyunma odasına in

*hakemleri ayart sonra…

nietzsche is offline…

* yazık ya onca emeğe

* ya ben fenerinde galatasarayında değilim...

emrah titreşim gönderdi…

* neyse dostum sonra yazışırız…

emrah is offline…

ders bitince tahtayı silmeyen hoca

bir sonraki derste başka bir hoca geldiğinde mutlaka küçümseyen bakışlarla tahtayı süzmesine neden olan durum. kendisi john nash ya anasını satayım.
halısahada kendisinden önceki maçı izleyen adamların hıh bunlar kim ki şimdi beni gör bakışı ile kapışır.

yazarın nickinden sevişme sayısı tahmini yapmak

emmo : çavuşu tokatlamakla meşgul.

aykut kocaman ın karizmatik olması

sudan bir gerçektir.

sözlük yazarlarının en çok tartıştığı konular

yalın ın pop dünyasında yaptığı çıkış.

ben bu yazıyı manga nın maskotuna yazdım

2004 yılıydı....
tekken 3 ün gerçekçi geldiği, fifa da henry nin esip gürlediği yıllardı.
sonra, birden bir grup çıktı. rock soundları ile rap kültürünün garip bir sentezini dinledik beyaz camdan.
ergendik, heyecanlandık...
abi, dedik. adamlar yapmış dedik.
abieee dedik hatta, sondaki i yi yayarak.
ergendik çünkü.

yıllarca dinledik. bir kadın çizeceksin dedin, "beni anlatıyo" dedik. bitti rüya dedin, "aynı ben lan" dedik. dursun zaman dedin, "benim o ben" dedik.
yaptığın her şarkıyı sevdik, kendimizden bir şeyler bulduk. şehrimizin üniversitesindeki şenliklerde görevlilerle kapıştık, kapıda yattık. giremedik. yaşımız yetmedi.

sırtımıza havlu koyan anamıza, eve ekmek getiren babamıza atarlandık senin için.
peki sen ne yaptın?

neydiniz de ne oldunuz

müzik piyasasına ilk çıktığınız yıllarda kliplerinizin hepsi animasyonluydu. hatırladınız değil mi? yoo, utandırmak için söylemiyorum. o zamanın 3d grafik teknolojisi o kadardı. ona bir lafım yok. başka bir "ayrıntı" vardı o yıllardan.
maskotunuz vardı hani.
hani her klibinizde oynattığınız...
kullan-at peçeteler gibiydi değil mi o adam.
yazıklar olsun.

avrupaya açıldınız, eurovision a katıldınız, az biraz adınız sanınız duyuldu ya, utanın ondan değil mi. zombi maskeli kemancılarla, kafası kopan robotlarla takılın siz. yakında onları da savarsınız başınızdan.
robot abla az aklın varsa, al kafanı kaç git.

bir bilgisayar yüzünden sınıfta kalmak

çile doldurmanın elektronik çağda karşılığı.

bir yıl önce bilgisayardan çizim yaparken birden çat diye bilgisayar çöker ve kalırsın, hocalara anlatsan da dinletemezsin, bölümün son sınıfında olmana rağmen üçüncü sınıfın ikinci dönemini baştan okursun, sonra yeniden odaklanmaya çalışırsın her şeye sıfırdan, teknik geziye gidersin, herken arazi çalışırken bir boktan mısır yüzünden zehirlenirsin ve üç gün serum yersin, arazi hakkında bir şey öğrenemezsin, sonra yine çizersin, çizersin ama bir boka benzemez, hoca yine kalacaksın der, hastane dersin, zehirlendim dersin, yine dinletemezsin, sonra yine uğraşırsın, bir ay boyunca yiyeceğin ekmeğin parasını çıktıya, ozalite verirsin, final teslimine bir hafta kala, bir aydır uğraştığın çizimler, yeniden çizim programının çökmesi yüzünden gider, her şey yeniden sıfırlanır, sonra kalırsın işte. gece yatamazsın, bilirsin ki sabah uyanınca tüm bunların bir rüya olmasını dileyeceksin, ama olmaz. sonra söversin rastgele, dünyanın adaletine, vurur kafayı yatarsın evde tüm ailen seni sınıfı geçmiş zannederken sen yine gömülürsün sessizliğe, gel gör ki onlara da izah edemezsin.
sonra bir bakmışsın derviş olmuşsun.
olur mu olur vallaha.

hayatı basscı tadında yaşamak

arkadaş ortamında varlığı belli olmama durumu. arada küçük esprilerle ortama müdahil olup, sonra köşeye çekilmek bir nevi.

ısrarla aynı hatayı yapmak

hatayı elimizden almaya çalışan siyonist mendeburlara zırnık koklatmamamız gereken provokatif başlık.

dakka başı fotoğraf çekinmek isteyen salak kardeş

kafatası kulak memesi kıvamına gelene kadar vurulması gerekendir. iki dakikalık zevki eziyete çevirir.

cenaze töreninde arkadaki esrarengiz adam

bir hollywood klişesi. genelde ölen kişi hakkında kimsenin bilmediği önemli şeyleri biliyordur. birinci muhattabı merhumun karısı, kocası ya da çocuğu olup dış görünüşünün ciddiliğine rağmen söylediklerine inanılmaz. aradan bir süre geçtikten sonra "lan acaba?" diyerek esrarengiz tekrar aranır ve senaryo o adamın üzerinden dönmeye başlar.

sözlük yazarlarının itirafları

ara sıra doğuş dinliyorum.

pink floyd u bilmeyen üniversite genci

kendini buranın entellerine beğendiremediği için kahrolan, karalar bağlayan yurdum gencidir, yazık.