bugün

üniversite öğrenciliği

bir meslek gibidir nihayetinde. cümlenin gelişinden belli, üniversite öğrenciliği, inşaat mühendisliği gibi misal. neyse...

en boktan şehri bile güzel kılacak bir hayattır aslında. izmir'de okuyan izmir'i tek geçer, eskişehir'de okuyan eskişehir'i hiçbir yere değişmez. üniversitenin ilk yılı liseden mezuniyet yılıdır. vahşi doğaya salınmış aslan gibi her şeye saldırırsın önce. her şeyden çok yapar, çok istersin. bol sevgili, bol içki, bol eğlence, uykusuz geçen dersler.

asıl ikinci yıl adapte olmuşsundur aslında. muhtemelen yurttan eve terfi etmişsindir. çevrendeki mal arkadaşları elemiş, kafana göre kankalar edinmişsindir. artık her şey daha keyiflidir. sevgilinin daha güzelini, seksin daha iyisini yaşamaya başlarsın. ilk senedeki kendini bilmez telaş, artık zevke bırakmıştır tamamen. ders kısmını geçiyorum, dünyanın en kolay sorunu üniversite öğrencisinin sorunudur. tek olayı sınav zamanı kasıp dersleri geçmek, olmadı alttan ders almak, yaz okulu vs.

üçüncü sınıf artık olgunluk evresi. iki ve üçüncü yıllar en keyifli yıllardır. nice anılar bırakır hafızalarda. ne çılgınlıklar yaşanır. sonra son sene gelir. işte o senenin tamamı hep "son sene" gibi geçer. hep bir hüzün hakimdir. en boktan senedir üniversite öğrenciliğinde.

gel gelelim mezun olduktan sonra anlar insan yavaş yavaş, hayatın yaşanası en güzel anları muhtemelen geride kalmıştır artık. arada fotoğraflara bakıp ne çok saçım varmış, ne yakışıklı adammışım ulan diyip iç geçirilir. en güzeli de üniversite öğrenciliği dönemi arkadaşlarla buluşup eski günleri yad etmektir. videolar fotoğraflar açılır. gülmekten ölünür.

başkadır üniversite öğrenciliği. kariyer basamaklarının aslında ilkidir. sonuna kadar yaşamak gerekir. burada artık durulur, klavyeye bir damla yaş damlatılır, sayfa kapatılır.