bugün

medyanin toplum uzerindeki etkisi

medya, bireylerin tutum ve davranışlarını etkileyebilme ve hatta değiştirebilme gücüne sahiptir.
medya insanları bilgilendirmek , eğlendirmek , hoş vakit geçirmelerini, dünyayı ve dünyada yaşanan olayları yakından takip etmek gibi işlevlerinin yanında çok değişik işlevler de kazanmıştır.Daha önce, görevleri sadece üstte saydığımız ve insanlığa iyi hizmet etmek adına kurulmuş olan medya sektörü geniş halk kitlelerine hitap edebilmesi özelliği onların duygu ve düşüncelerini etkileyebilmesi sayesinde daha farklı ve daha derin anlamlar ve görevlerle yüklenmiştir. Öyle ki bu medya kuruluşlarının başındaki EDiTÖR YÖNETiCi KÖŞE YAZARLARInı içine alan bir ELiT topluluk bütün halkı nerdeyse yönetir konuma gelmiştir.Medyanın sesi o kadar gür ve yankılıdır ki insanlar üstündeki etkisini test etmek dahi çok sakıncalı sonuçlar doğurabilir.Nitekim günümüz dünyasının bir numaralı gücü de medyadır.ister yazılı ister görsel medya susturmak ve belli bir sistem dahilinde çalışmalarını sağlamak bir tarafa sakıncalı yayın yapan medya kuruluşlarına ceza vermek bile çok zor.
Ülkemizde görsel yayını denetleyen tek kurum R.T.Ü.K tür. Görsel basını denetleyen bole bir kurum olmasına rağmen hala yayında Türk aile yapısına uygun olmayan bir sürü program vardır.
Medya öyle bir güç haline gelmiştir ki insanların düşünce ve davranışlarını değiştirebilmek adına her türlü teknolojik vasıtalarını kullanmakta, teknolojiyi çok yakından takip ederek işine yarar nitelikte olan malzemeleri en iyi şekilde değerlendirmektedir.
Medya toplumun yapısını , kurulu düzenini ve bireyler arasında cereyan eden toplumsal ilişkileri yeniden yaratma , yeniden şekillendirme , yeniden üretme ve yorumlama gücüne, yeteneğine sahiptir.
Semboller, işaretler, sayılar kelimeler, resimlerle ve bunların bileşkesiyle yalnızca bir mesaj değil aynı zamanda insanlar için dünyalarını yeniden şekillendirmesine ve yeni boyutlar kazanmalarına sebep olur.
Medyanın bu şekillendirme yeni anlamlar yükleyebilme gücü her fırsatta bu gücü elinde tutan siyasi ve ekonomik güç odakları tarafından kullanılmıştır ve kullanılmaya devam edecektir.
NOT: Amerikalı sosyal bilimci Rivers medya için 2. YADA DiĞER HÜKÜMET diye yaptığı betimlemeyle gerçeği apaçık ortaya koymuştur.
Elbetteki medyanın bireylerin ve toplumun iletişim ihtiyaçlarını karşıladığı gerçeği hiçbir zaman yadsınamaz. Bununla birlikte olayın birde görünmeyen diğer bir yüzü vardır ki:
insanlık bu kadar önemli bir iletişim aracı olan medyayı istediğin de çok etkin bir propaganda aracı ve bireylerin beyinlerini yıkamak onları kendi yaptıkları kötü işlerin birer parçası haline getirebilecek kadar tehlikeli bir silahtır.
Kitle iletişim araçlarını ellerinde bulunduran insanlar bu gücü bazı haberleri deforme ederek yada değiştirerek kendi amacına hizmet etmesini sağlayabilir yanlış yönlendirme, insanların sağlıklı ve doğru bilgi almalarını önleyerek insanların değer yargılarını kendi amaçları doğrultusunda kullanabilirler.
Bunun dışında dış etmenler medyayı kullanarak ulusal birlik ve beraberliğimizi bozmak huzur ve güven ortamını dağıtmak ülkeyi kaosa ve kargaşa ortamına sürüklemek isteyebilirler.Nitekim medyada bu potansiyel fazlasıyla mevcuttur.
Medyanın toplumu bu denli etkileyebilmesinin başlıca sebepleri:
1)kitle iletişim alanında ileri derecede gelişmiş teknolojilerin kullanılmasıyla çok geniş dinleyici, izleyici,okuyucu kitlelerine ulaşma imkanının olması
2)özellikle büyük şehirlerimizde (istanbul başta olmak üzere izmir , Ankara v.b) gördüğümüz hızlı kentleşme, hızlı nüfus artışı, yetersiz eğitim seviyesi, sanayileşme toplumumuzda gelenek ve göreneklerine yabancılaşmış bir toplum yapısı doğurdu ve bu yavaş yavaş toplum yapımız için bir tehdit unsuru olmaya başlıyor.
Kendine ve toplumuna yabancılaşmış kaypak-boşluk anlamsızlık duyguları içinde bunlarla beraber sapkın eğilimlere sahip bireylerden oluşmuş ve manipülasyona açık (yönlendirilebilir) bir toplum ortaya çıkmıştır.
3)Kent insanı göreli ( göreceli) de olsa , kırsal alanlarda yaşayan insanlara göre daha savunmasızdırlar.Çünkü kırsal alanlarda yaşayan insanların hayatı daha oturmuş derli toplu kökleri eskilere dayansa da belirli gelenek ve göreneklerine sadık kalarak sağlamlaşmışlardır.
Ancak şehirde yaşayan insanlar hızlı değişim süreçlerinde eğitimsizlik ve bunun gibi birçok faktörün sebep olduğu nedenlerden dolayı değişim sürecine adapte olamayarak yozlaşmışlardır.
4) Medyanın ne kadar güçlü bir silah olduğuna en iyi örnek sanırım 1. Dünya Savaşıdır. Haksız oldukları halde kitle iletişim araçları ile geniş halk kitlelerinin yıkamış kardeşi kardeşe kırdırmışlardır.O zamanın ve bu zamanın güçlü ve zengin devletleri olan bu devletler yapacakları bir çok kötülüğü haklı göstermek için bu kitle iletişim araçlarını kullanmışlardır.
Benim kanaatimce de hala devam etmek de olup bundan vazgeçeceklerini sanmıyorum.
Dünyadaki insanların medya konusundaki en ortak görüşleri ise şudur :
'Medyanın yaptığı yazılı yada görsel yayından bireyler az veya çok muhakkak etkilenirler.'

Bu etkilenmenin boyutu ise:
a)yaş
b)cinsiyet
c)eğitim seviyesi
d)aile içi eğitim
e)geleneklerine bağlılık
f)karakter v.b
bugün dünyada medyanın toplumsal gücü ile ilgili 2 görüş hakimdir:
1)Edilgen bir iletici:iletilerin yayılmasında pasif bir konumdadır.
2) Etkin bir katılımcı:iletilerin yayılmasında aktif rol oynar.
Birinci görüşe göre medya toplumu ve gerçekleri yansıtan ayna gibidir.
Önyargısız, baskıdan uzak, yansızdır, profesyoneldir, nesnel ve tarafsızdır.
ikinciye göre ise: Medya, nesnel gerçekliği olmayan, taraflı, önyargılı, öznel , nesnel gerçekliği çarpıtıp yansıtan bir kurumlar bütünüdür.
Bu düşüncesini de başta ELiTler diye nitelediğimiz siyasi yada ekonomik iktidarı elinde bulunduran ve bu medyada görev alan ( yönetici- editör köşe yazarı v.b.) kişilerin ellerindedir.
Medya o medyanın ürünleri genelde bu insanların ellerinde şekillenir.Bu şekillenen medya ürünleri muhakkak toplum ve bireylerin kaderlerini belirleyici nitelikte olacaktır. Marksist yaklaşıma göre:
Maddi imkanları ellerinde bulunduran kişi yada gruplar bu maddi imkanlar dahilinde düşünce ve zihinsel üretim araçlarını da kontrolleri altında tutarlar.
Sonuç olarak şunu çıkarabiliriz: Medyanın kullandığı kitle iletişim araçları en azından potansiyel olarak bireylerin duygu ve düşüncelerini , inançlarını etkilemede büyük bir güce sahiptir. Peki medyanın bu olumsuz etkilerinden nasıl kurtulabiliriz? Bunun kesin net ve tek cevabı var eğitim seviyemizi yükseltmemiz ve bilgiyi öğrenmeye ihtiyaç ama aynı zamanda da bilgiyi kovalayan beklemeyen bir toplum olmamız gerekir
edit: bu kadar uzun olmasına aldanıp copy paste olduğunu sanmayın, yazdıklarım araştırdığım bu konu hakkında öğrendiğim bu bilgilerin aktarma yapılmış halidir..