bugün

yurdum kütüphanelerinin hali

bu hal hem eğitim-öğretim hem toplumsal gelişim açısından ne durumda olduğumuzu gösteren ibret tablolarıdır.

konuyu açıkça özetleyebilmek için şöyle bir örnek verebiliriz. pamukkale üniversitesi'nde her yıl binlerce öğrenci bitirme tezi için araştırma yapmak maksadıyla Ankara, istanbul, izmir gibi büyük şehirlere gitmek zorunda kalıyor. şahsen benim gibi ingiliz dili ve edebiyatı gibi teknik yeterliliği çok düşük olan yeni bölümlerde ise bu oran çok çok yüksek. her gün gitsek yeridir diyebilirim.

tüm bu olanlara rağmen kütüphane konusunda köklü üniversiteler diğer anadolu üniversiteleri ile koordinasyonu sağlayıp internet'ten paylaşım yapmakta gayet gönülsüz davranıyorlar. böylelikle ben gibi bir çok öğrenci ya da öğretim üyesi üniversitelerde kaynaksızlıktan ve imkansızlıklardan tezlerini bitiremiyor, derslerine yardımcı kaynaklara ulaşamıyor."bu mudur acaba eğitimin özerkliği?" diye sormak sanırım yanlış olmaz.

halk kütüphaneleri konusu ise ayrı bir sorun. fakat en geniş özetiyle kitabı gün geçtikçe bırakan bir toplumun kütüphanelerinde ne kadar gelişme beklenebilinir ki. iyi bir gözlem olarak önce kendi kütüphanemizden başlamak en iyisidir. *