bugün
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos12
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı11
- icardi1905'i silip atmak16
- escort ile evlenmek10
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz17
- rusların en iyi olduğu şeyler20
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması12
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi28
- karınızla gratise gider misiniz10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı12
- alex de souza vs fred11
- icardi190532
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- anın görüntüsü14
- karınız olsa döver misiniz10
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak11
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak8
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- dursun özbek19
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı13
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı106
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- karıya kıza doymuş erkek19
- bir şarkı sözü der ki10
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- fenerbahçe büyüklüğü9
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
Düşünülmeden çıkarılmış bir yönetmelikten faydalanarak First Lady+deliğe süpürücü bakan+milletvekili ortaklıklı yandaş hastaneye avanta sağlanıyor gerçeğini pas geçip ortada "söz konusu olan" spesifik bir embriyo yokken; "söz konusu olan embriyolar kalitesizdir" demek işte tam olarak bu mümin kardeşlerimiz ve onların şakşakçılarına yakışır bir harekettir. Hangi embriyodan bahsettiğimiz belli mi ki de kalitesi hakkında yorum yapabilelim? bir tane olunca kaliteli oluyor da 3 tane olunca otomatik olarak hepsi kalitesiz mi oluyor acaba? Elde edilen 10 embriyosunun 10'u da 1. kaliteye ulaşmış bir kadına (bkz: ben) 3 tane 1. kalite embriyo verince bir adet bile gebelik elde edilmediği de olabiliyor. Embriyo kalitesi tutunma oranını istatistiksel olarak artırır ama size kesin tutacağı yönünde bir garanti vermez.
Sınırsız sayıda embriyo transferinin zararları bilim dalının birikimi arttıkça görülmüş ve çoğu ülkede transfer edilecek embriyo sayısını sınırlayan yönetmelikler yürürlüğe girmiştir. Ülkemizde de 08 Temmuz 2005 yılında yapılan değişiklikle "Üremeye yardımcı tedavi merkezleri" yönetmeliğinin 17. Yasaklar Maddesi'nde 3 den fazla embriyo transfer edilmesi yasaklanmıştır. 3 Embriyo transferi pek çok Avrupa ülkesinde ve gayet bilimsel gerekçelerle optimum sayı olarak kabul görmüştür. Pek çok aklıselim sahibi doktor, örneğin erkek infertilitesi gibi, kadının gebe kalmasına engel olmayan durumlarda kadının yaşı da 30'un altındaysa en fazla 2 embriyo transferi önermektedir. 06 Mart 2010 tarihinde aralarında tek bir iVF uzmanı jinekolog bulunmayan (hatta konuştuğum üyelerin bilgi ve kültür düzeyine bakılırsa doktor olma yeterliliği bile olmayan) bir kurulca "kafadan atılan" yönetmelikle bu sayı 35 yaş altındaki kadınların ilk iki denemesinde 1'e 35 yaş üstüne ve 3. denemeden itibaren her denemede 2'ye indirilmiştir.
Bilim camiası ve konuya taraf olanlar bu işin bilimselliğini zaten tartışıyor. Hatta yönetmeliğin iptali için dava açılmış durumda. Peki Akepeli ahbap çavuşlar tarafından kurulup "yenge" ye de sakal atıp kendini garantiye alan Hastane, hangi mabadına güvenerek, cezası o kadar ağırken ve başka kimsecikler yönetmeliği delmeye cesaret edemezken "yönetmeliği farklı yorumlayıp" çoklu embriyo transferi yapabiliyor? Anlatalım; yönetmelikler bakanlıklar tarafından çıkarılır. Yönetmeliklerle öngörülen cezalar idari cezalardır ve uygulanması için mahkeme kararı gerekmez. Ceza vermekle yetkili organlar da ilgili bakanlıkların teftiş heyetleridir. Yani bakanlık size teftiş gönderirse denetlenirsiniz, göndermezse denetlenmezsiniz. Demek ki bu abiler kendilerine teftiş gelmeyeceğinden eminler ki böyle bir uygulama yapabiliyorlar.
işte arkadaşlar aç gözlülük böyle birşey, umutsuz çaresiz ve bitap insanlar üzerinden rant elde etmek, rant elde edebilmek için bir grubu daha da ümitsiz çaresiz ve bitap hale getirmek... Yazıklar olsun.
Sınırsız sayıda embriyo transferinin zararları bilim dalının birikimi arttıkça görülmüş ve çoğu ülkede transfer edilecek embriyo sayısını sınırlayan yönetmelikler yürürlüğe girmiştir. Ülkemizde de 08 Temmuz 2005 yılında yapılan değişiklikle "Üremeye yardımcı tedavi merkezleri" yönetmeliğinin 17. Yasaklar Maddesi'nde 3 den fazla embriyo transfer edilmesi yasaklanmıştır. 3 Embriyo transferi pek çok Avrupa ülkesinde ve gayet bilimsel gerekçelerle optimum sayı olarak kabul görmüştür. Pek çok aklıselim sahibi doktor, örneğin erkek infertilitesi gibi, kadının gebe kalmasına engel olmayan durumlarda kadının yaşı da 30'un altındaysa en fazla 2 embriyo transferi önermektedir. 06 Mart 2010 tarihinde aralarında tek bir iVF uzmanı jinekolog bulunmayan (hatta konuştuğum üyelerin bilgi ve kültür düzeyine bakılırsa doktor olma yeterliliği bile olmayan) bir kurulca "kafadan atılan" yönetmelikle bu sayı 35 yaş altındaki kadınların ilk iki denemesinde 1'e 35 yaş üstüne ve 3. denemeden itibaren her denemede 2'ye indirilmiştir.
Bilim camiası ve konuya taraf olanlar bu işin bilimselliğini zaten tartışıyor. Hatta yönetmeliğin iptali için dava açılmış durumda. Peki Akepeli ahbap çavuşlar tarafından kurulup "yenge" ye de sakal atıp kendini garantiye alan Hastane, hangi mabadına güvenerek, cezası o kadar ağırken ve başka kimsecikler yönetmeliği delmeye cesaret edemezken "yönetmeliği farklı yorumlayıp" çoklu embriyo transferi yapabiliyor? Anlatalım; yönetmelikler bakanlıklar tarafından çıkarılır. Yönetmeliklerle öngörülen cezalar idari cezalardır ve uygulanması için mahkeme kararı gerekmez. Ceza vermekle yetkili organlar da ilgili bakanlıkların teftiş heyetleridir. Yani bakanlık size teftiş gönderirse denetlenirsiniz, göndermezse denetlenmezsiniz. Demek ki bu abiler kendilerine teftiş gelmeyeceğinden eminler ki böyle bir uygulama yapabiliyorlar.
işte arkadaşlar aç gözlülük böyle birşey, umutsuz çaresiz ve bitap insanlar üzerinden rant elde etmek, rant elde edebilmek için bir grubu daha da ümitsiz çaresiz ve bitap hale getirmek... Yazıklar olsun.
güncel Önemli Başlıklar