bugün

tkp den kemal kılıçdaroğlu na mektup

(bkz: aydemir güler/#8119467)
-

(bkz: aydemir güler/#8119600)

görüleceği üzere önceki iki yazıda değindiğim eleştirilerimi sanki okumuşlarcasına bu eleştirilerimde değindiğim hatalarını düzelterek kaleme aldıkları mektup.

önceki görüşleri ile taban tabana zıt detaylar olsa da, değişimi sıcakkanlı yönde yorumlamalarına sevindim. sol'daki heyecanı olumlu karşılayıp bu heyecanı sol adına yapılacak olumsuz veya işbirlikçi hamlelerle kullandırmayacaklarına dair söylemlerini, takipçi olacakları yönünde olumlu buldum. Lakin kılıçdaroğlu'nun yapacağı iyi şeylerden sol adına mutlu olmayacakları gibi bir kıskançlığa sahip olduklarını görerek de üzüldüm. bahsini ettikleri şu ortamda olumlu değişimleri dillendiren kılıçdaroğlu'na en azından bu olumlu değişikleri yaptıkları sürece destek, kaçındıkları sürece köstek olacaklarını dillendiren bir konuşma metni hazırlasalar daha başarılı bir yaklaşım olarak görürdüm.

doğru olan şeyleri dillendiren kişinin sosyalist olmaması, bu hamleleri başardığı takdirde eğer bizleri rahatsız edecekse; müreffeh ülke düşümüz için mi yoksa kendimiz için mi sosyalistiz bunun algısında çalkantı yaşarız diye düşünüyorum. bu anlamda hazımsızlığı da kabullenmem mümkün değil. tkp'nin, chp'nin, sol'un en büyük eksikliği olan halka halkın dilinde yaklaşma becerisini yıllar sonra kılıçdaroğlu gösterebilmişse, söylemleri de müsbet ise, bu aşamada tam destek olmak hepimizin görevidir. elbette takipçi olmak da.

bu aşamada statükonun tüm dünya düzeninde local olarak her yerde ayrı ayrı değiştiği süreçte türkiye de değişime uğradı. iddia edildiği üzere kılıçdaroğlu'nun abd ile taban tabana zıtlaşmaktan kaçınması, düşünülmekte haksız olunmayan bir noktadır. diğer yandan kılıçdaroğlu'nun söylemleri icraate döndüğü sürece bunun sadece bir taktik olarak algılanması da yanlış bir hareket sayılmaz. o halde söylemlere olan desteğin artması, bunların gerçekleşmesi üzerinde baskıları arttıracağından ve sol'un bu tip aşamalarda daha sorgucu ve dirençli olmasından dolayı daha makbul bir tercih olmalıdır. aksi halde tkp'nin tutumu, sol'a olan güvençsizliğinin de dışa vurumundan başka şey olmayacaktır.