bugün
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi10
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba12
- anın görüntüsü13
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız8
- diamond tema29
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd10
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- saraca silsüpüroğlu8
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması10
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
mektubun içeriğini falan değil (ki içeriğinde "farklı" bir tespit, bilgi vs. yok zaten) %47-%53 olayına yaklaşımı düşündüren başlık. %53 oy alsaydı akp, %47 olanların sesi çıkmamalı mıydı yani, ya da %70 alsaydı, %30 dut yemiş bülbül mü görecektik, görmeliydik? demokrasi "çoğunlukçuluk" değil, çoğulculuk ve millet egemenliğidir diye biliyorduk oysa biz.
bir de zaten demokrasinin zayıf noktası; herkesin ülke yönetimi hakkında bilgi sahibi olmasını gerektirmesi. belki hala okuma yazma bilmeyenin olduğu, gençliğin bir kısmının siyaseti ancak karikatür dergilerinden tanıdığı, bir kısmının ise "beni sıkıyo o konular" modunda gezdiği ve oy verme zamanı gelince çevresindekilerin ya da ailesinin oy verdiği yere oy verdiği, oy kullananlar içerisinde çok çok azının parti tüzüklerinden, partinin vaat ettiği kalkınma planları ve bu planların uygulanabilirliğinden vs. haberdar olduğunu düşündüğüm şu güzel memlekette, yüzdelik kitleler içerisindeki "salak" oranı tartışması biraz garip kaçıyor sanırım.
kaçımız kişilerin yaşam tarzlarından, haklarında "duyduğumuz" olumlu ya da olumsuz şeylerden sıyrılıp, "yahu bu adam ne yapmayı planlamış, üşenmemiş yazmışlar, üşenmeyelim okuyalım" dedik ki? kaçımız gerçekten var olan hükümetlerle ilgili "objektif" bir bilanço araştırması yaptık ki? medya ne dediyse onu ezberledik belki de... medya slogan etti bazı lafları ve biz iş yapanları da sildik belki böyle basitçe... ve gün geldi, partiler takım taraftarlığına dönüştü. halbuki takımlar kaybederse, taraftar "zevk" dışında bir kayıp yaşamaz, partiler kaybederse, ülke kaybeder.
eleştirmek için değil, düşündürmek için yazılmıştır.
bir de zaten demokrasinin zayıf noktası; herkesin ülke yönetimi hakkında bilgi sahibi olmasını gerektirmesi. belki hala okuma yazma bilmeyenin olduğu, gençliğin bir kısmının siyaseti ancak karikatür dergilerinden tanıdığı, bir kısmının ise "beni sıkıyo o konular" modunda gezdiği ve oy verme zamanı gelince çevresindekilerin ya da ailesinin oy verdiği yere oy verdiği, oy kullananlar içerisinde çok çok azının parti tüzüklerinden, partinin vaat ettiği kalkınma planları ve bu planların uygulanabilirliğinden vs. haberdar olduğunu düşündüğüm şu güzel memlekette, yüzdelik kitleler içerisindeki "salak" oranı tartışması biraz garip kaçıyor sanırım.
kaçımız kişilerin yaşam tarzlarından, haklarında "duyduğumuz" olumlu ya da olumsuz şeylerden sıyrılıp, "yahu bu adam ne yapmayı planlamış, üşenmemiş yazmışlar, üşenmeyelim okuyalım" dedik ki? kaçımız gerçekten var olan hükümetlerle ilgili "objektif" bir bilanço araştırması yaptık ki? medya ne dediyse onu ezberledik belki de... medya slogan etti bazı lafları ve biz iş yapanları da sildik belki böyle basitçe... ve gün geldi, partiler takım taraftarlığına dönüştü. halbuki takımlar kaybederse, taraftar "zevk" dışında bir kayıp yaşamaz, partiler kaybederse, ülke kaybeder.
eleştirmek için değil, düşündürmek için yazılmıştır.
güncel Önemli Başlıklar