bugün

milliyetçilik

"körün fili tarif ettiği gibi, neresini tutarsa orasını tarif eder. çünkü fil bir tane değil aslında. bir çok millet var, her millet içinde o milletin unsurlarından kaynaklanan milliyetçilik tanımları farklı olabilir. fakat esas itibariyle milliyetçiliğin avrupa kökenli bir düşünce hareketi olduğunu düşünürsek yani öteden beri daha 19. ncu asır başlarından itibaren belki daha öncesinden itibaren fransız ihtilali öncesinden başlayan bir takım düşünceler yani insanlığı mutlu bir sona götürecek, işte kilisenin vaad ettiği cenneti bu dünyada sağlamaya çalışacak... yaklaşımlar var, kont'un pozitivist yaklaşım var, marks'ın işte komünal sistemi bu dünyada gerçekleştirme arzuları var. bütün bunlar milletlerin, milli kültürlerin birbirinden farklılığını ortadan kaldıran, bir yerde avrupa'nın müstemlekece çalışmalarına da felsefi bir zemin hazırlayan düşünce arayışları. tabi çok kısa bir süre sonra bunlara karşı hayır, öyle değil, insanı bir bütün olarak ele alamayız, milli kültürler vardır, bu kültürlerin birbirinden farklılığı vardır. her toplumun kendine özgü şartlarında ele almak gerekir diye karşı düşünce hareketleri gelişti. işte milliyetçiliği bu noktada oluşmuş varsayabiliriz sistematize edilmiş bir düşünce hareketi olarak. tabi türkiye'ye de bunun yansımaları kısa bir süre sonra oldu. osmanlı imparatorluğu zamanında milliyetçilik önce avrupa'nın osmanlının parantez içinde ünlemle söylüyorum, hegamonyasından kurtarmak istediği unsurlarda başladı. osmanlı aydınları o zaman buna karşı önce mevcudu koruma endişeleriyle osmanlıcılık dediler ama osmanlıcılık gayri müslim tebaye elden çıkarmayı engellemeyince yerine islamcılık dendi, bütün müslümanları hiç olmazsa birarada tutalım. fakat o da arap kardeşlerimize, arnavut kardeşlerimize osmanlı tebası olarak muhafaza etmeye yetmeyince geriye kalanı elde tutalım diye türkçülük alternatifi teklif edildi. tabi türkçlüğü ırkçı bir anlamda ifade etmek bence yanlış. çünkü türk ifadesi bir defa bir ırkı belirtmiyor. dolayısıyla türk milliyetçiliği veya türkçülük diye ifade edebileceğimiz osmanlının yıkılış zamanında elde kalan Anadoluyu korumanın adı olmuştur.

bugün için milliyetçiliği sadece milli refleksler, üstelik her taşın altında bir komplo arayan, şizofrenik hayallerle süslü tehditleri algılayan bir refleks olarak ben görmüyorum. yani hollanda'da da bizim milletvekili türk kökenli milletvekili adaylarının adaylığını ermeni soykırımı iddialarını kabul etmediler diye veto eden anlayış yok mu? türkiye'de etnik bölücülük hareketi bir ivme almış, belli bir mesafe almış değil mi? avrupa birliği, amerika türkiye'deki bu kürtçü hareketi bir şekilde desteklemiyor mu? bütün bunları sorduğunuz ve benzer başka şeyleri sorduğunuz zaman sadece türkiye'de değil, dünyanın her tarafında milliyetçiliğin yükseldiğini gördüğünüz zaman türkiye'deki milli reflekslerin de bence objektif, gerçekçi bir tepki olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. gerçekçi endişelerden bugün milliyetçilik kaynaklanıyor."

(bkz: orhan kavuncu)