bugün

tcg dumlupınar

bugün motorla beşiktaş'tan üsküdara geçerken bir ara motor yavaşlamak zorunda kaldı. hava biraz rüzgarlıydı ama olsun ben üst kata çıkmıştım. yavaşlayınca motor, yaklaştık herhalde diyerek kitabımın ucundan kıvırıp bellek yapıverdim. ilerledim...kaptan köşkünün hizasında durdum. baktım türk bayrağı bandıralı bir askeri denizaltıgeçiyor. ne de hızlı geçiyor!
ayaklanmadan hemen önce dikkatimi çeken yabancı bayraklı devasa yük gemisi beni möntro sözleşmesine, geçiş serbestisine götürmüş; sömürün anasını satym memleketi ! geçin geçin, siz de geçin diyerek serzenişte bulunalı 2 dakika olmamıştı ki, görür görmez bu denizaltını göğsüm kabardı. hele de çıkış kaportasında 3 askerin elif gibi durduklarını görünce; burdayız dercesine,ne bileyim...iyi geldi.

herkesin ilgisini çekti bir anda, fotoğraf makinesi yanında olanlar vardı, resmini çekti denizaltının. kimseden çıt çıkmadı. sanki hepsi bu sabah benimle birlikte gazetede okumuşlardı dumlupınar denizaltısının ne buruk bir geçmişi olduğunu. doğru ya 5 nisandı bugün. sanki herkes biliyordu da ondan sormuyordu nereden icab etti bu denizaltı diye. sadece dalgalanan türk bayrağına selam ediyordu. böylece anmış oluyorduk son sözü vatan sağolsun diyen şehitlerimizi.

günceyi uzun tuttuk affola, ehemmiyetle dikkati çekmek gerekirse, dumlupınar denizaltısı; sabrın, asaletin, yiğitliğin destanıdır adeta. en güzel ali kırca ah bir ateş ver diye türküsünde anlatmıştır ya, o ateş neden verilmiş biz yine de yazmış olalım.

tarih 4 Nisan 1953, NATO tatbikatından dönüştedir dumlupınar denizaltısı. yalnız da değildir. I. inönü denizaltısıyla birliktedir. Nara Burnu açıklarında nabula adlı isveç bandıralı gemiyle çarpışmıştır.* bu iskandinav denizaltıları buz kırıcı denilen sivri burna sahiptir ve denizaltımızı ortadan ikiye ayırarak, 81 kişilik mürettebatla birlikte dakikalar içinde dumlupınarın batmasına neden olur. sağ kalan 22 kişi ancak torpido dairesine sığınabilmişti ve şamadıra *yı denize fırlatmayı başarabilmişlerdi. tabi teknoloji çok zayıf o zamanlar...allah biliyor ya, o şamadıra da, kahramanlarımızın yüreğini millet duysun bilsin diye bulundu balıkçılar tarafından. iletişime geçildi. 90 metredeydiler. oksijeni idareli kullanmaları, gerekmedikçe konuşmamaları, şarkı türkü söylememeleri, sigara içmemeleri söylenmişti. ancak 72 saat süren çalışmaların netice veremeyeceği, imkan dahilinde elden bir şey gelmeyeceği anlaşılınca herşey yine aynı sözlerle ifade edilmeye çalışılmıştı

- konuşabilir, şarkı türkü söyleyebilir, sigara içebilirsiniz.

işte o zaman son sözü 'vatan sağolsun' diyen askerler ölümü beklerken, tüm türkiye dumlupınar denizaltından gelen ah bir ataş ver cigaramı yakayım türküsünü gözyaşları içinde dinlemiştir.

--spoiler--
ABD'de bir gökbilimci tarafından keşfedilen asteroide, 50 yıl önce batan ve 81 askerimize mezar olan Dumlupınar denizaltısının adı verildi. Bunu sağlayan ise Muazzez Lohmiller isimli bir Türk kadını Amerikalı bir gökbilimcinin keşfettiği asteroide (gök cismi) 50 yıl önce 81 askerimize mezar olan Dumlupınar denizaltısının adının verilmesini sağlayan Muazzez Lohmiller, 'Dumlupınar battığında, ben istanbul'da yaşıyordum ve 7 yaşındaydım. 81 askerin şehit olmasıyla ilgili acıklı hikayeler, o günlerde radyodan yayınlanıyordu. Bunlardan çok etkilenmiştim' dedi.
--spoiler--