bugün

jonathan livingston

Ve farkındalık hissettirmişti artık kendini. Bir hücresi keşfedince öğrenmenin ve özgür olabilmenin tadını, durduramadı kimsecikler, ailesi bile. Üzülmedi dışlandığına ya da topluluktan farklı olduğuna, tek üzüldüğü şey vardı o da öğrendiği yararlı şeyleri onlara öğretemeyecek olmak. Varlığının bir yararı olsun diyeydi oysaki tüm çabası. Sevdiği, hayatının tutkusu olan şeye zaman ayırmaktı tek istediği. Denedi, istemediği şeyleri de yapmayı denedi sırf ailesi üzülmesin diye ama kısacık bir zaman dilimi kadar dayanabildi benliğini yitirmiş olabilmesine çünkü o, gerçek o değildi. Onu mutlu eden uçmaktı. Uçarken özgürdü. Uçarken yaşıyordu tüm iliklerinde ve uçarken gerçekti her şey.
Gocunmadı hiç düşmekten, yara almaktan ve tekrar denemekten. Biliyordu ilk denemede pes etse buralara gelemeyeceğini. Yaralarını sarıp baştan başladı denemeye. Her deneme bir öncekinin izini taşısa da hatalarını azaltıyordu git gide. Biliyordu ve inanıyordu, yapacaktı o en çok istediği şeyi. inancın yaşamda ne değerli bir duygu olduğunu da biliyordu ve ne olursa olsun azalmayan inancını büyük tutkusuna bağlıyordu her zaman çünkü tutkuları kendisine inandığı zaman gerçek olabilirdi. Bunun bilincinde olacak kadar tanımıştı hayatı.
Evet, başarmıştı, yapmıştı onu. Artık hayalden ibaret değildi hiçbir şey. Ama yapabilmek durdurmadı onu sadece hedeflerinin büyümesinde büyük rol oynadı o kadar. Artık kendi sınırlarının nereye kadar olduğunu ölçme isteği bürüdü bedenini. Bu sefer de sınırları zorlamaca oyunu oynayacaktı. Hem o oyunu oynayacak hem de bildiklerini anlatacaktı çünkü biliyordu ki bilgi anlatılmadığı ve aktarılmadığı sürece bir hiç olarak kalacaktır. Anlatmalıydı ama aynı zamanda daha büyük denemeler yapmaya da devam etmeliydi. içindeki öğrenme arzusunu, sınırları genişletme ve keşfetme duyusunu hiç öldürmemeliydi çünkü onlarla anlamlıydı hayatı. Onlarla mutlu oluyordu.
Sonunda anladı gerçeği. Aslında sınır diye bir şey yoktu. Gerçek doğanın, bilinen tüm rakamları aştığı, zamanın ve mekanın ötesine geçtiği zaman yaşanabileceğini bilmek en önemli şeydi ve başarmak için önemli olan şey inanmak değil, ne yaptığını bilmekti, yani bilincinde olmaktı.

işte özetlenince bu tür düşüncelere sahip olan kültürlü martıdır kendisi.

büdüt: imla
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar