yök ün performansını beğeniyoruz

filler tepişir çimenler ezilir. Paralı eğitim cenderesinin içine sıkıştırılan öğrenciler, 6. sınıftan başlayarak liselerde en bilindik ifadeyle yarış atı haline getirilirken ya da üniversitelerde sahte gelecek vaatleriyle kandırılırken aynı zamanda sorunlarına da yabancılaştırılıp egemen sınıflardan(YÖK, Danıştay...) çözüm bekleyen bir pozisyona sürüklenmektedirler. Eğitimin niteliksiz ve bilimsellikten uzak oluşu da içine düşülen durumu daha iyi yansıtmaktadır. ilköğretim sıralarından üniversite amfilerine uzanan, düşüncenin düşünmenin kırıntılarını dahi taşımayan bir eğitim sistemi sözkonusudur. tamamen sistemin ideolojisine göre insan yetiştirilmektedir. Bu aynı zamanda insanların tek tipleştirilmesine ve kendini gerçekleştirememesine neden olmaktadır. Bu çarkı kırmanın yolu, egemen sınıfların farklı klikleri arasındaki tartışmalara taraf olmaktan ziyade başta ailelerle birlikte çağdaş, akılcı, bilimsel akademik talepleri yükselterek yeni bir eğitim programının hayat bulmasını sağlamaktan geçmektedir. Yeni eğitim programı; düşünen, araştıran, inceleyen ve her şeye eleştirel bakabilen yeni insanı yaratma hedefini önüne koymalıdır. Bu da eşit, parasız, bilimsel bir eğitim sistemiyle mümkündür. Yök'un performansını beğeniyoruz çünki böyle bir kurum YOK*.