bugün

öğrenci evinde makarnadan başka bir şey yememek

sene 2038 miydi neydi... benim kolumdaki gelecek gösteren dijital saatten bahsediyorum...

yer new york... allahı var kızlar şahane. biz ise bekar öğrenci evimizde akşamki kokteyl için çılgın misafirlerimize hangi renk şaraptan ikram edeceğimizi tartışıyoruz hararetli bir şekilde.

gece oluyor canımız sıkıldığında çıtırlardan birini ingilizce tahriklerle tahrik komasına sokuyoruz, mutlu oluyoruz.
ertesi sene amerika dan bıkıyorum ve jetime atladığım gibi sabiha gökçen e iniyorum.

çocukluğumun geçtiği baykuşlu yalıda (boğazda olur kendisi) hizmetçiliğimizi yapan ali rıza efendinin küçük oğlu murtaza üniversiteyi kazanmış, benide öğrenci evlerine davet etmişti.

saçma sapan muhabbetlerden sonra dedim ki lan ezik kalk bana yemek yap. hizmetçi heryerde hizmetçidir dedim. gitti yarım saat sonra elinde bi tencere fiyonk makarnayla geldi. dedim bu ne lan.
ve tahmin edin ne dedi?

- biz burda hergün bunu yiyoruz..

işte bu anıdan sonra böyle bir başlık açma gereğinde bulundum. siz siz olun new york tan başka semtte öğrenci evi kiralamayın..