bugün

kardeş

ayrı kalındığında kıymeti bilinenmiş kardeş dediğimiz şey. zaten biz insanların özelliği değil midir bu da? elimizdekinin değerini onu kaybedince anlıyoruz. kardeşin değeri de ondan uzak geçirilen her saniyede anlaşılıyormuş.
onsuz geçen her gün eksik geliyor insana. nefret ettiğiniz davranışları bile size sevimli gelmeye başlıyor bir süre sonra. yanında olsam da yine kavga etsek diye düşünmediğiniz an olmuyor.
gıcık gıcık gülüşleri kulağınızda her an. söylediği incir çekirdeğini dahi doldurmayacak laflar size ne kadar anlamlı geliyor. yaptığı rezalet esprileri bile komik bulmaya başlıyorsunuz bir süre sonra.
yanımda olsun da yine başımı şişirsin istiyorsunuz. harry potter'ı defalarca anlatsın, star wars'u dilinden düşürmesin istiyorsunuz. yeter ki yanınızda olsun.
gece film izlerken yine omzunuzda uyuyakalsın, siz onu yavaşça uyandırıp yatağına yatırmak istiyorsunuz. ama uzakta sizden. yapamıyorsunuz. kalbinizi sanki bir şey delip geçiyor.
sinir olduğunuz ses tonunu duyunca gözyaşlarınıza zorla hakim oluyorsunuz. yanında olsam da yine beni rahat bırakmasa, onunla oyun oynamam için baskı yapsa, gece yarısı beraber yemek yapıp yeseniz istiyorsunuz.
bir şey isteyeceği zamanki hareketleri gözünüzün önüne geliyor bazen yol ortasında gülüyorsunuz kendi kendinize.
yarıyıl tatilinden dönerken tekrar nisanda eve gidebileceğinizi öğrendiğinde verdiği tepkiyi her dakika yeniden, yeniden yaşıyorsunuz: "ama nisana çok var!"
biliyorsunuz eve gittiğinizde yine kedi-köpek misali kavga edeceksiniz. ama birkaç dakika içinde yine eskisi gibi olacaksınız.
onu sanki küçücük bir bebekmiş gibi uyurken izleyeceksiniz. alnına bir öpücük kondurup, üstünü üşümesin diye örterken "seni çok seviyorum" diyeceksiniz onun sizi duymayacağını bile bile.
o sizin daima en değerli varlığınız olacak. kendinizden daha çok önemseyeceksiniz onu. çünkü canınızdır o.
ağladığında ondan daha fazla ağladığınız, mutlu olduğunda sevincine ortak olduğunuz kişidir. vazgeçilmezdir. birtanedir.
güncel Önemli Başlıklar