karaduvar

"aynadaki adam"

işte buradasın. on yıldan sonra ilk kez. belki arada kaçamaklar da oldu. ama önemli değil. şu anda sadece karşımda olman önemli.

hatırlıyor musun? bir şiir yazmıştım sana. sana yazdığım ilk ve tek şiirdi. ela gözlerinin yaşardığında yeşile döndüğünü ilk o zaman fark etmiştim. ilk o zaman o denli dalmıştım içine. sonra bu kadar derine bakmaya hep korktum. ya çok neşeli idin, üzmekten korktum; ya da çok kederliydin, acına ortak oldum. ama hiç bu denli bakamadım sana.

içinde dünyalar gördüm. farklıydılar birbirlerinden. ve parçalanmış ruhlar gördüm. ruhlarına uzak ve ruhlarına yabancıydılar. hep beraberdiler ama hiç tek değildiler. bir olamadılar. oradan oraya savruluşlarını gördüm. unutulmadıkları için işkence çektiklerini gördüm. unutmak süreksiz duraklamaydı. öyle dedi. ya da ben öyle duyduğumu sandım. ama gördüm.

bir film sahnesi gibiydi. her şey yaşandığı zamankinden daha fazla görünüyordu. yeni boyutların kapısını aralamıştım sanki. ela gözlerinin tam orta yerinde bir fırtınaydı düşle gerçek arasında gidip gelen. ne dokunabildim, ne de kaçabildi... sanki bana "gör" diyordu. seni gördüm. hayatından kesitler sunuyordu bana. seni dışarıdan ilk defa bu kadar uzun soluklu izledim.

yaşadığın her şey oradaydı. zamanı dondurmuşçasına tazeydiler. pembe düşmemişti film şeridine. pus kaplamamıştı. ama ilk defa bir şey gördüm içinde. bakışların... alev alevdiler. keskindiler. zaman çizgisinde aynı kararlılıkta sonsuza dek yol alacakmışçasına ve zamana inat edecekmişçesine keskindiler. sonra renklerini aldılar gözlerinin. bir tünele girdim. savruldum. bir hortumun içinde hızla dönüyormuşçasına içine girdim. her şey çok hızlıydı. olup biteni görme yeteneğim yoktu. yetişemedim. sonra aniden durdum. karşımda kapanmış gözlerin vardı. göz kapaklarını araladığında gözlerinle gördüm. ben yoktum. artık ben, yine sendim. ve sen de ben… unutma! bana yarından kalan, sensin "aynadaki adam"...

20.05.2009
02:54
uğur yaman