bugün

aklimi kaybettim hukumsuzdur

her gecem soğuk, uzun, daha fazla karanlık. bir çığlık duyuyorum; kimden ve nereden geldiğini bilmediğim, kulağımı yırtarcasına, işkence yaparcasına saatlerce susmayan. nedensiz döküyorum gözyaşlarımı. mideme giren krampların nedenini bilmiyorum, biliyorum, hayır bilmiyorum. eğleniyorum kendime kızdığım halde, gülüyorum da bazen. yatağa uzanıyorum, gözlerimi kapatıyorum. uykuyu dahi kandırıyorum. uyuyorum, zihnim uyanık bir şekilde uyuyorum, sonra uyanıyorum, bir sigara yakıyorum soğuk esen rüzgarın yüzümü çatlattığı balkonda. sonra yeniden yatıyorum yatağıma. az önce kalkıp, balkona çıkıp sigara içmemiş miydim? yatak buz tutmuş oluyor kısacık zaman diliminde.

sabah kalkamıyorum yatağımdan. uyanıyorum, gözlerimi açıyorum. karşımdaki duvar alaycı bir yüz ifadesiyle gülüyor halime. kendimi yataktan aşağıya atıyorum. su, su küsmüş olmalı onun yanımda olmayışına. buz gibi akıyor, yüzüme her dokunduğunda içimi yakıyor sanki. geceden fırlatıp attığım kıyafetlerimi bulamıyorum. pantolonum kızıl dereli teni gibi soluk ve cansız. bacaklarımdan yukarıya çıkmamak için inanılmaz direnç gösteriyor.

apartmanın dış kapısını açtığım anda bir sigara yakıp düşünceli (ne düşündüğümü bilmiyorum), gözlerimi yoldan ayırmadan, uçağın izlediği rota misali iş rotamda uçuyorum. insanlar her zamankinden daha yabancı sanki. tuhaf bakışların üzerimde olduğunu hissedebiliyorum. tuhaf, küçümseyen, belkide acıyan gözlüklü yada gözlüksüz bakışlar. işimi işleyip bir an önce akşam olmasını diliyorum. ne varsa akşamın olmasında. aynı ben, aynı soğuk ve ürkütücü ev, aynı yalnızlık, aynı özlem.

aa evet, evet özlüyorum. özlüyor muyum? kimdi o? hayatımda ne işi vardı? neden gelip baharı yaşattı? neden kış geldi? neden özlüyorum? neden özletiyor? hiç gelmeyecek mi?

aniden çıkıp gelse. düşmemesi için elinden tuttuğum araç girişinden kendi başına inip, iki göz camın birini açsa. ben geldim dese. uzun kollarıyla sarılıp, sürekli kuruyan dudağımı küçücük bir öpücükle nemlendirse. hırçın, öfkeli, küfür dolu şamarını yüzümde hissetsem sonra. hayvan, neden beni yalnız bıraktın, söz vermiştin, sana yakışanı yap ve sözünü tut dese.

özlüyor muyum? hayır, hayır özlemiyorum. evet özlüyorum, çok özlüyorum. masa hokeyinde bir yenip, bir yenilmek istiyorum. pıtırcıkla arol yürüyüşü yapmak sonra yanaklarını, boynunu doya doya öpmek istiyorum. sahilin soğuk esen rüzgarına,havanın kararmasına aldırmadan onunla gondola binmek istiyorum.

özlüyor muyum? hayır özlemiyorum.

ağlıyor muyum? hayır gözümde bir toz var. çıkaramıyorum lanet şeyi. evet iki gözümede toz kaçtı.o hıçkırık değil, soğuk ya üşüyorum ondan.