bugün

kadin seytanin dunyadaki yuzudur

efendim bir kadın düşmanı başlıkta daha beraberiz. aslında bu başlık kadın düşmanı değil. kadınlar zaten oldukları gibi. ama oldukları şey ne ona bir kuş beyni ile tesbit yapılmaya çalışılacak...

şimdi en başa dönelim büyük kozmo... dur lan o kadar değil...

adem ile havva cennette paşa paşa otururken. havva adem' e veriyor. burada elma ağacı yılan filan hikaye. fiili işleyen bir kadın arkadaş. yılan insana ne yapacak cennetin ortasında? ne diyecek yani "havva adem' e ver yoksa ısırırım" mı diyecek? "ısııırr gel popo mu da ısııır" demez mi insan böle bir durumda?
neyse ilk baştan kadının şeytan olduğunun ispat belgesini elmizde tutalım. truva filan bak hiç bahsetmiyorum bile, kadınlar yüzünden çıkan savaşları filan.

günümüze gelelim. en değer verdiğimiz varlıklar kim. sözlük erkanının yaşı itibariyle bu insanlar annelerimiz. kızlı erkekli pek çok yazar hem fikir sanıyorum. pekiii bu annelerimiz koca popolu minik beyinli türk kadını dediğim de ağzıma ettiğiniz, annelerimiz. hani şöyledir böyledir mükemmeldir...
evliliklerin yıkılmasının en büyük sebebi nedir sorarım size?

bu tatlı vefakar, cefakar anneler değil midir? siz hiç kayınpeder zırıltısı diye bişi duydunuz mu? anneler öyle güzel işlerki beyninizi, bundan bir zaman önce ondan başka bir şey düşünemediğiniz kişi (kadın ya da erkek) en büyük düşmanınız olur ve siz gene en çok annenizi sevmeye başlarsınız.
peki bir şey daha soracağım. çoğunuz daha öğrencisiniz. o zaman çalışanlara soruyorum. kaçınız kadınlarla çalışmak ister? ben kendim sorup kendim cevaplayayım hiçimiz.
nereden mi biliyorum. 10 küsür yıllık çalışma hayatım boyunca, kadınların bile kadınlarla çalışmaktan nefret ettiklerini işittim. şube müdürü eğer kadınsa kimse sevmez mesela... amirin kadınsa çalışamazsın. ha akşamları çıkıp, bir yerlere giddersin. modadan bahsedersin ama, bilirsinki arkanı döndüğün anda senin hakkında bir komplo planlayacaktır.

şimdi hak verdiniz ve ya vermediniz, aklınıza" çok biliyo bu pezevenk" geldiyse eğer, şunu da ekleyeyim. bunun altında yatan nedir?

adem başkasını daha çok seviyordu değil mi? * orada kaldıkları sürece kadından daha fazla sevmeye de devam edecekti...
peki ya siz karınızı/ kocanızı anne babanızdan daha mı çok seversiniz. o yüzden mi evlenirsiniz? sarışın arkadaş sen cevap verme, anladım ben...
anne, evliliği bozduğunda yavrucağı ağlayarak a"nneciğim sen haklıymışsın" diye salya sümük daha sıkı sarılmaz mı?

bu sebeple değil midirki, kadının içgüdüsel olarak, hemen diğer kadına cephe alması. bu yüzden kadınla erkek nispeten daha uyumlu çalışırken, karşısındakinin ne hin olduğunu bilen kadın, o vurmadan ben vurayım demez mi. amaç aynıdır. ama hedef tektir. en çok sevilmek. en çok değer verilmek. en çok yüceltilmek.

bunlar azaldığında kadın bunalıma girer. ne yaptığını bilemez. o yüzden elmayı verir, evlilikleri bozar, savaşlar başlatıp, bitirir...

bu arada daha önce aklımda olan bir şeyi sağolsun eski erkek arkadaşını süründürüp ballandıra ballandıra anlatan kız arkadaş sayesinde aklıma tekrar geldi.

istisnası olabilir tabi...
bir erkek yolda yürürken yahut bir topluma girdiğinde tek başınayken mi kızların ilgisiyle karşılaşır,yoksa yanında bir kız varken mi?
peki hiçbir erkek arkadaşının çıktığı kıza kötü gözle bakar mı? yoksa erkeklere kabahat bulunan şu "beni en iyi arkadaşımla aldattı köpek" deki erkeği kandıran, en iyi kız arkadaş değil mi? onu sevme beni sev değil mi bunun altındaki düşünce. erkeği terkedip, sonra terkettiği erkek başkasıyla görüşmeye başlayınca "sana ihtiyacım var" diyen kim?
onu sevme beni sev dürtüsü kadını en tehlikeli yaratık yapmaz mı?