bugün

bir albayın terör örgütü üyesi olması

maalesef artık şaşırmadığımız bir durumdur. üstelik bizimki gibi yandaş yemiş, dikte ettirilmiş bir cumhuriyet ülkesinde olunca iş daha da fazla normal karşılanmakta .

işin asıl önemli noktası ve üzücü yanı ise , bu gibi albayların, subayların , askerlerin hala bazı siviller tarafından korunmaya çalışılmasıdır. bu savunma mekanizması ne orduya olan güvenden ne de asker sevgisindendir. bu sadece bir siyasi kalkandır. atatürk'ü ve orduyu kendisine kalkan olarak alanların alışılagelmiş eylemleridir. kendisini onlar üzerinden ifade etme aczi içinde olmaktan kaynaklıdır. yoksa hiçbir akl-ı selim insanın , sivil insanın, askerden yana olma , ordudan yana olma ve onların habire mafyalaşmasına ve siyasi muhtıralar verip demokrasiyi piç etme çabalarına göz yumması bundan orgazm olması gibi düşünceleri bünyesinde taşıması olası değildir.

üstelik sanki bu ülkede ordu hiç darbe yapmamış gibi bir hissiyat mevcut. sanki asker hiç demokrasiye müdahale etmemiş, doğu anadolu ve güneydoğuda mafyalaşmamış , derin devlet denen oluşumun bir parçası olmamış gibi.

sanki bu ülkede , 27 mayıs, 12 mart, 12 eylül , 27 şubat ve 27 nisan günleri hiç yaşanmamış, bir sağdan bir soldan kimse öldürülmemiştir.

asker bu ülkenin yüz akı olmuştur hep.

hep kurtuluş savaşı ile anılmak ister ne yazıkki. onu izleyen yıllarda ne yaptığı önemli değildir.

istiktal mahkemelerinde kendisine karşı çıkanları öldürmüştür ya , yeter sebeptir bir kere askeri sevmek. sonrasında mafyalaşmasında, otoriteyi kendi çıkarına kullanmasında herhangi bir beis yoktur. önemli olan cumhuriyeti katliam yaparak kurmasıdır.

işinize gelirse.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar