bugün

osmanlı nın yağmacı bir devlet olması

bizlere ayrıca, "üretimi olmayan" ve "osmanlı'nın tek gelirinin savaş ganimetleri olduğu" gibi inanılmaz bir cehalet birikimini de göstermiş olan olgu. sağolsun arkadaşlar yazmışlar. nereden duyuyorlarsa böyle şeyleri. "üretimi olmayan" osmanlı imparatorluğu'ndan sizler için geliyor:

(bkz: tımar sistemi)
(bkz: iltizam)
(bkz: saliyane)
(bkz: ticaret)
(bkz: iaşe)
(bkz: yok artık lebron james)

arkadaşlar, osmanlı'nün üretimi, özellikle klasik dönem baz alındığında "iaşe" ye dönüktür ve bununla sınırlıdır. yani "doyurup beslemenin" dışında ekstra bir üretim genelde yoktur ya da azdır. dolayısıyla pazar malları da sınırlıdır. savaş ganimetleri dediğiniz şey koca imparatorluk ekonomisinin yüzde beşini dahi oluşturmaz. neyden bahsediyorsunuz ki? nerelerden ediniyorsunuz bu bilgileri anlamadım? asya hun devleti ya da moğol imparatorluğu falan değil bu yağmayla doyursun kendini. 600 yıl savaş ganimetleriyle yaşamış bir imparatorluk öyle mi? hımmm evet evet bravo ya. binlerce kilometrelik kervan yolları, alınan gümrük vergileri, yüzbinlerce kilometrekarelik toprak, tımar sistemi, ürün ve raiyyet rüsmunun dışındaki mukaataa gelirleri, saliyaneli eyaletlerin gelirleri, tâbi devletlerin vergileri, çeşitli gayrimüslim rüsmu, pire, izmir, tire, istanbul, selanik, dobruca, sivastopol, iskenderiye gibi avrupa ve akdeniz dünyası'nın zamanındaki en önemli liman kentlerinin ticaret gelirleri, korsanlık faaliyetleri v.s... say say bitmez bunlar beyler. koskoca bir imparatorluğun iaşesinden bahsediyoruz. bir üretim tarzından, roma tipi bir imparatorluktan bahsediyoruz yahu. bozkır imparatorluğu mu bu?

efendim ayrıca bakın, sırf bu "üretim sistemi" üzerine sayfalarca malumat bulabilecğiniz iki ciltlik çok şahane bi eser var. eren'den çıktı, halil inalcık'ın editörlüğünü ve yazarlığını yaptığı "osmanlı imparatorluğu'nun ekonomik ve sosyal tarihi". orda ayrıntılı ayrıntılı anlatır bütün ekonomik ağı hem klasik dönem için hem sonrası için.