bugün

elano blumer

kendisi koyu bir katoliktir. kaka leite'nin de üyesi olduğu bağış yaptığı isa'nın atletleri tarikatındadır. o yüzden de son derece mazbut bir yaşantısı vardır. ukrayna gibi sıcaklığın eksilerde seyrettiği bir yerde yaşadığını ve başarılı olduğunu düşünürsek istanbul'a çok rahat bir şekilde uyum sağlayacaktır. bundan kuşkum yok.

futbola dönersek;

tam yaşında geldi galatasaray'a. 26- 30 yaş aralığı bir orta saha oyuncusunun en verimli zamanlarıdır çünkü. ipini asmış ununu elemiş oyunculardan değil kendisi. kanaatimce geovanni dos santos'dan bile daha iyi bir tercih oldu cimbom için. deneyimli, sakin, aklıyla oynayan, şov yapmayı hiç düşünmeyen bir oyun tarzı var. aksine dos santos gibi yetenekli gençler bu özelliklerden uzak oluyor nedense. bakabiliriz ronaldinho , kendisini takım oyuncusu olamama özelliği yedi bitirdi..

unutmayalım ki bir brezilyalı için milli takım her şeyden önce gelir. o da 2010 dünya kupasında kesinlikle yer almak istemekte. bu sebepten dolayı da performansını eğer bir sakatlık olmaz ise en yüksek seviyeye çıkaracaktır. e tabi takıma da uyum sağlar, ortamını da severse. ki galatasaray kültüründe takımdaşlığın, arkadaşlığın nasıl bir seviyede olduğunu yıllardan beri görmnekteyiz.

florya metin oktay tesislerinin odalarının kapılarına;

''seni buraya getiren yeteneğindir, burda bırakacak olan ise karakterindir'' cümlesini yazdırmış bir takımdan bahsediyoruz.

işte yönetimde lincoln faciasından sonra bu sefer önce karaktere baktı bu sefer. gitti evli barklı, dini bütün bir adam aldı.

hani derler ya, nokta atışı diye, tam olarak öyle bir şey işte bu elano kardeşimin transferi. *