züğürt ağa

Şener Şen bir ağa olarak verdiği sözde durur, marabasının geçim ve iaşesini sağlamakla kendini yükümlü saymaktadır. Aç kalan tilki marabaya bile ağalığına leke sürdürmemek için iş vermektedir.

Neden sonra topraklara gözünü dikmiş, yalandan ağzını çiğ köfte kokutan, zengin şişko adamlar köye talip olurlar... Züğürt ağanın bütün direnmelerine karşın güçlü ama haklı olamayan sistem hem toprağı satın almıştır, hemde kültürün üzerinden buldozer gibi geçmiştir.

Ağa şehire gittiğinde hiçbir şey eskisi gibi değildir. Ağalığa sözde hürmetkarlık, menfaatlerle çatıştığında hep menfaat galip gelmiştir. Ağanın üstünde bulunan hükmetme iradesi , bizzat köylü tarafından , ağalıkla bereber alaşşağı edilmiştir.

Dikkat ediniz, ailesini, servetini, saygınlığını yitiren ağanın ayağındaki çizme, filmin sonuna kadar bütün dikkat ve titizlikle çıkarılmamaktadır. Çünkü ağa onurunu çizmeyle özdeşleştirmiştir. Lakin filmin sonları gelmiştir ve artık mesaj verilmelidir.. Ağa sevgilisine mahcup edalarla bakarak hatta yerin dibine geçerek yavaş yavaş çizmelerini çıkarır ve takunyaları giyer.. Eline içinde çiğ köfte dolusu tepsiyi alarak, o bildiğimiz şener şen kıvraklığıyla, kıvırtarak kapıdan çıkar ve film sona erer...