bugün

şişli terakki lisesi

ilk ve orta okul yıllarımı boş marka takıntıları ve sadece akmerkez de takılma sığlığıyla geçirmeme neden olan okul. ben ve arkadaşlarım, barbour, timberland, puma*, lacoste* aldırmak için anne babamıza yalvarışımızdan tutun da çıkan her yeni ayakkabı modelini takip etmekle geçirmiş boş yıllar kattık geçmişimize. yine de her yıl 19 mayısta yapılan üniversite festivallarini aratmicak gençlik şenliği, öğrencilerini sanata yönlendirmeleri ve verdikleri ingilizce eğitimiyle iyi ki okumuşum dedirtir. 8 seneden ne var aklımda diye düşünüyorum da.. ilkokulda ingiliz hocalardan birinin sınıfına yarışmacıların soyundukları bi yarışmayı izlettirdiği için kovulması, 7. sınıftayken üst sınıftan bir öğrencinin okulda intihar etmesi nedeniyle son ders sınıftan çıkamayışımız, müdür yardımcımız gökhan atılgan ın dövmelerinin gizemi, diğer müdür yardımcısı refik hocanın öğrencileri tokatladığı efsanesi, beden derslerinde tahtaya çıkıp havada takla atmak zorunda kalmamız, genel veli toplantılarından her seferinde kızgın dönen annem, her pazartesi ve cuma okul marşını söylerken "çişli terakki" diye söyleyip bıkıp usanmadan buna gülmemiz.. kendinizi özentilikten ve sığlıktan korursanız, terakki li olmak ayrıcalıktır gerçekten.