bugün

çağan ırmak

öncelikle;
"ne çekse izlerim" denilen adamdır.

farklı bir şeyler deneyen, sinemada görmek istediğini çeken, bunu yaparkende "lan madem mesaj veriyorum o zaman gişeyi umursamıyım" artizliğine girmeyen yönetmendir. bu yüzden çok izlenir, hatta populer kültür dediğimiz deryada boğulur bazen. ama bunun altında herkese hitap etmek, her yere tele dokunmak gibi sömürgeci denilebilecek bir sinema anlayışı yatmaz. bu yüzden çok da sevilir.
güzel öykü bulur bir de, yani derdini en sağlamından anlatır, kurguyu oturtur, detayı da unutmaz.
bibirinden bağımsız filmlerinin ortak noktası, masalsı yanıdır hep.
iyi oyuncularla, sık sık aynı isimlerle çalışır, ustalık gösterisi gibi bir şey tabi, ama bu sayede repliğe değil oyuna ağlarız. aslında kendisine yönetilen, ağlatmak için uğraşıyor eleştirisi oldukça ağır, çünkü o ağlatmak anlatmak için çok uğraşıyor. acıların bu ülkede ancak konuşarak, yas tutarak tükenebileceğinin en az ece temelkuran kadar farkında. hatta ben onları aynı projede görmeyi çok istiyorum. arkadaş değillerse de olsunlar, neticede aynı dünya..birbirlerini tutsunlar.
televizyon konusunda, reyting gücünü hafife almayarak, gerçekçi bir adam olduğunu da göstermiştir.
favorim olan "ulak" filmi ise, kendisinden bile ayrı değerlendirilmelidir, o kadar değerlidir.

bir tek insanları koşarken çenelerinden çekmesin istiyorum.. lütfen ama!